Ofi̇s dekorunun i̇ş veri̇mli̇li̇ği̇ne etki̇si̇

Bu yazı 1 Haziran 2018 tarihinde yayınlanmıştır

Ofis dekorasyonu kurumsal imaj yönetiminin önemi alanların­dandır. Bir çoğumuz büyük hayal­ler kurarak kendimize ait bir işye­rimizin olmasını isteriz. İş kurma süreci uzun ve meşakkatli bir iş­tir.

Elbetteki her işletmecinin bu süreçte hedefi başarılı olmaktır. Başarı ve süreklilik noktasına ula­şılabilmesi için profesyonelce çalı­şılması gereken bir çok alan vardır. ‘Kurumsal İmaj’ bu alanlardan bir tanesidir. Kurumsal İmajını işlet­menin yapısına uygun şekillendir­meyen şirketlerin başarı ve sürek­liliğinin devam etmesi oldukça zor­dur. Kurumsal imaj kendi dalında bir çok bölüme ayrılır. Bu yazımda sizlere bahsetmek istediğim konu da kurumsal imajın önemli alan­larından biri olan ‘Ofis Dekoras­yonu’.

İş hayatının büyük bir bölümü ofislerde geçer. Bu nedenle bir ofis, tasarımıyla, dekoruyla dizaynıyla, verimliliği artıran, motive edici, dikkat dağıtmayan ve yorucu ol­mayan bir şekilde tasarlanmalıdır.

-Ofisler genellikle dar alanlar olduğu için ofis hacmi ve ölçüle­rine göre mobilya seçilmelidir. Er­gonomiye önem verilmeli, kullanı­lan eşyalar çok sıkışık veya büyük boşluklar bırakılarak yerleştirilme­melidir.

-Motive edici, verimliliği artı­ran ideal bir yerleşim düzeninin ana kuralı işlevselik ve sadelikden geçer. Tercih edilen mobilyalar ol­dukça sade ve kullanım alanları çok çeşitli olmalıdır. Gereksiz kalaba­lık dikkat dağınıklığına neden olur ve verimliliği düşürür. Sade ve fe­rah tasarımların tercih edilmesi, iş verimliliğini artırdığı gibi müşteri çekimi açısındn oldukça etkili bir yoldur.

-Işık ve aydınlatma bu alanın baş tacıdır. İyi aydınlatılmış or­tamlarda bir şeyi yoktan var et­mek mümkün. Ofis tercihi yapı­lırken kesinlikle aydınlık alanlar tercih edilmeli, göz yormayan ışık­landırma sistemiyle aydınlatılmalı, ek olarak çalışma masalarında ay­dınlatıcı lambalar kullanılmalıdır. Özellikle dar alanlarda kesinlikle açık renk mobilyalar kullanılmalı ve iyi bir aydınlatma sistemiyle desteklenmelidir. Yetersiz, gere­ğinden fazla ve parlak ışık göz ve baş ağrısı yaparak çalışma moti­vasyonunu düşürür. Bu denge çok iyi ayarlanmalıdır.

-Bir diğer önemli unsur ise du­var dekorasyonudur. Bu alanlarda kesinlikle rahatlatıcı etkisi olan renk, desen ve materyaller kulla­nılmalıdır. Renk kullanımına 60- 30-10 kuralı uygulanmalıdır. Buna göre duvarlarınızda kullanacağınız ana renk mekanın yaklaşık %60’ını, ikinci renk %30’unu, kalan %10’luk kısım ise her iki ana renge uygun bir renk olmalı ve dekoratif bir alanda uygulanmalıdır.

Duvarda ki renk seçimi soğuk renk grubu dediğimiz dinlendirici ve huzur veren gruptan seçilmeli, sıcak grup dediğimiz enerjik ve di­namik tutan renk grubundan de­koratif parçalar eklenmelidir. Renk seçiminde 3 renk kuralına uyulmalı fazla karışık renklerle karmaşa ya­ratılarak yorgunluğa sebebiyet ve­rilmemelidir. Siyah, gri ve beyaz gibi nötr renklerin kullanıldığı bir ofis için turuncu, yeşil ve sarı gibi ara renklerde dekorasyon parça­ları kullanılarak ciddi görünüm yumuşatılmalıdır. Çok küçük alan­larda açık renkler tercih edilmeli, dar alan etkisi yaratacaği için ak­sesuarlar duvarlarda değil küçük parçalar olmak kaydıyla masalarda kullanılmalıdır. Kullanılan deko­rasyon parçaları renk uyumuna dahil yapılan işi temsil eden obje­lerden seçilmelidir.

Ofis içinde kullanacağınız mo­bilyalar, dekorasyon malzemeleri, boya ve diğer imaj materyelleri renk ve dizayn açısından uyumlu olmalı ve yapılan işi temsil etme­lidir.

Aynı ortamda sürekli kalmak daralmanıza ve kendinizi kötü hissetmenize neden olur. İş ve­rimini düşüren sebeplerdendir. Bunu durumu ortadan kaldırmak için kapalı alan bitkilerinden yarar­lanabilirsiniz. Bazı bitkiler kapalı ortamlarda havayı temizler, or­tama pozitif enerji verir ve yeşil renkleriyle rahatlamanızı sağlar. İş ortamının stresli atmosferinden kapalı ortamlara iyi gelen bitkiler­den yararlanın.

-Ofisinizin yerini belirlerken gün ışığından yararlanıp yararlan­madığına dikkat edin. Büyük pen­cereleri olan ve gün ışığını içeriye tam olarak yansıtan mekanları ter­cih edin. Işığı engelleyen perdeler kullanmaktan kaçının. Ofis için en ideal perdeler parçalı stor perde­lerdir. Işığı tam olarak yansıttığı gibi mekanın modern ve büyük durmasına yardımcı olur.

-Çalışma masanızın üzerinde mümkün olduğunca az eşya bu­lundurmak ve eşyalarınızı kapaklı bölmelerde tutmak, gereksiz da­ğınıklığın önüne geçtiği gibi alanı daha ferah göstermenize de yar­dımcı olur. Çalışma masanızın yakı­nındaki duvara monte edilecek raf­lar ve kapaklı dolaplar sayesinde tüm eşyalarınızı yakınınızda tutar­ken alanınızı korumuş olacaksınız.

– Çalışma alanınızı derli toplu gözükmesi için kapalı çalışma do­lapları tercih edilmeli, notlarınızın düzeni içinse masalarınızın en ya­kın duvarına mantar panolar yer­leştirmeniz dikkatinizi dağıtacak dağınıklıktan kurtulmanıza ve za­manı çok daha işlevsel kullanma­nıza neden olur.

-Gürültü verimliliği azaltır. Bu nedenle dışarıdan gelen gürültüyü engelleyici yöntemler uygulamak ve çalışanların telefon, faks veya kişisel görüşmeleriyle yayılan gürültüden diğer elemanların et­kilenmemesi için çalışanlara özel alanlar yaratılmalıdır.

-Çalışanlara çalışma masalarını özelleştirme imkanı verilmelidir. Çalışma masalarının üzerinde kendilerini iyi hissettirecek kü­çük biblolar, dekorasyon parça­ları, sevdiklerine ait fotoğraflar, kendilerine ait çalışma setleriyle oluşturdukları alanlar, verimliliği artıracaktır. Yapılan araştırmalar kendilerine özel alanlar yaratan çalışanların % 30 üzerinde daha verimli çalıştıklarını kanıtlamıştır.

-Verimliliği artıran bir diğer un­surda çalışma alanlarında farklı­lık yaratmaktır. İşin önemine göre açık alanlar, focus olunabilecek kapalı ve sesiz ortamlar, telefon görüşme kabinleri, ayrı misafir karşılama bölümü ve sosyal alan­lar.

-Çalışma hayatının bir çok ala­nında olduğu gibi dekor ve dizayn da da farkındalık yaratmak gere­kir. Birbirinin aynısı, taklitçi, tek­rara düşmüş ortamlar ne çalışana ne müşteriye nede işletme sahi­bine heycan verir. Markalaşmak için kurumsal imaji önemsemek şarttır.