Uzun bir yaz dönemi sonrasında tekrar hepinize merhaba sevgili okuyucularım.Bu sezon yine stil-moda alanındaki yazılarım ve konusunda uzman konuklarla yapacağım söyleşilerle sizlerle olmaya devam edeceğim.
Bu haftaki konuğum çok güçlü bir sese sahip olan ünlü sanatçı Sibel Tüzün. Tüzün kendisine yöneltiğim soruları sizler için samimiyetle yanıtladı.
-TRT Çocuk Radyosundan başlayan uzun bir müzik kariyerine ve çok güçlü bir sese sahipsiniz aynı zamanda Türkiye’de bilinen bir sanatçısınız. İngiltere de yaşayıp sizi tanımayanlar için kendinizi nasıl anlatırsınız?
Ahh en zor soruyla başlamışsınız. İşle ilgili bir durumsa kısaca google’layın diyorum açıkçası. Yok velilerle beraber okul kapısında sohbetteysek o zaman söylüyorum mesleğimi. Müzisyenim, sizin de söylediğiniz gibi 7 yaşımdan beri şarkı söylüyorum. Şarkı yazarı ve prodüktörüm. Müzikal tiyatro oyuncusu ve ses eğitmeniyim. İki evladım var. Bir yılı aşkın süredir de Londra’da yaşıyorum desem
– Son birkaç yıldır Ankara Anlaşmasıyla kariyer sahibi onbinlerce kişi burada yeni bir hayat kurdu. Bildiğim kadarıyla sizde onlardan birisiniz, Sibel Tüzün niçin Londra’da yaşamayı seçti?
Benimki aslında oldukça eski bir hikaye.1993 yılında ilk kez Londra’ya geldim ve burada yaşamak istediğimi farkettim. Sonrası geç kavuşulan bir aşk hikayesi gibi… Yıllarca gidip geldim, eğitimler aldım burada. Başvurdum, reddedildim… Kısmet bu zamanlarmış. 31 Ağustos 2020’de yıllar yıllar öncesinin hayalini gerçekleştirebildim.
– Covit-19 salgınının hayatımıza girmesiyle bir çok sektör yara aldı, müzik sektörüde bunlardan bir tanesi. Bu süreçte mesleki açıdan nasıl etkilendiniz?
Bir film seyrediyor olsaydık senarist de ne abartmış diyebilirdik bugünler için. Hiç beklenmeyen, kontrol edilemeyen ve oldukça uzun sürerek hala daha hayatımızı etkileyen bu duruma sanırım dünya üzerinde kimse hazırlıklı değildi. Çocuklarıma hamileyken 7,5 aya kadar sahneden inmeyen ben, hayatımda ilk kez sahneden bu kadar uzak kaldım. Bir yandan bu mecburi duraklama yeni projelerin oluşmasını sağladı. Diğer yandan muazzam bir gelir kaybı oldu tabii ki. Etkileri hala daha devam ediyor, umarım hep birlikte atlatacağız.
– Londra’da neler yapıyorsunuz, müzik çalışmalarınız devam ediyor mu?
Londra’ya geldiğimde Türkiye’de gerçekleştirme fırsatı bulamadığım bir hayalimi yapılandırdım. Önce bir ses eğitim programı hazırladım, Ardından Sibel Tuzun Voice Academy London’ı hayata geçirdim. Dünyanın dört bir yanından öğrencilerime eğitimler veriyorum. Sesimizin hayatımızdaki yeri, önemi, kullanım becerilerinin nasıl gelişeceği, sesimizle ilgili sağlık sorunları, konuşma ve şarkıcılıkta ses kullanımı, transgender bireyler için ses feminizasyon ve maskülasyonu, performans anksiyetesi gibi konularda çalışıyorum. Seminerler veriyorum. Psikologlarla, doktorlarla araştırmalar yapıyoruz. Bir kitap yazıyorum insan sesi üzerine.
Amerika ve İngiltere’deki müzisyen dostlarımla farkındalık ve yardım toplama amaçlı projelerde yer aldım. Unicef için 123 ülkeden müzisyenlerin katılımıyla gerçekleşen bir müzik video projesi geçtiğimiz aylarda satışa sunuldu.
23 Nisan Dünya Çocuk Korosu’nu kurdum. Çalışmalarımıza online devam ediyoruz. Daha çok bebek bir oluşum ama harika işler yapacağımızı biliyorum. Yurtdışında yaşayan çocuklarımızı Türkçe dil gelişimleri ile ilgili destekleme, kaliteli Türkçe pop ve çocuk şarkılarını seslendirmek koronun amaçları arasında. Bir de en önemsediğim ülke değiştiren çocukların yaşadıkları stresi müzik, ses ve nefes eğitimleriyle azaltmak. Sadece bir koro olarak değil duygularını güvenle dışavurabilecekleri, dengeleyebilecekleri bir alan oluşturmak.
Konserler organize ediyoruz şimdilik sadece Londra’da. Mayıs 2022’de bir turne hazırlığımız var. Yerleşme ve oryantasyon neredeyse bir yılımızı aldı. Ocak ayında ilk İngilizce album için kolları sıvıyoruz.
Ve çok özlediğim bir alana yeniden dönüyorum. Yıllar önce NTV Radyo’da keyifli, bol sohbetli programlar yapmıştım. Kasım 2021’de Londra’dan tüm dünyaya KRAL Radyo Londra stüdyolarından sesleneceğim.
Kısacası burada da hep ses, hep müzik ve hep paylaşmak var hayatımda.
Tüzün; ‘İkinci el kullanımını destekliyorum’
– Biraz da sitil, moda konuşalım istiyorum. Ben biliyorum ki sahnedeki duruş için imaj sahibi olmak çok önemli, bu nedenle bir çok sanatçı makyaj, saç,davranış gibi imaj konularında profesyonellerle çalışır. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ‘makyajsız sokağa çıkmam’ diyenlerden misiniz?
Tam tersi. Sanıyorum camia da benim gibi düşünen pek yoktur ama ben sadece sahne ve çekimlerde makyaj yapıyorum. Saç, makyaj ve kostümler bir doktorun önlüğü gibi. Nasıl ki doktor hastaneden çıktıktan sonra önlüğüyle dolaşmazsa ben de normal hayatımda hiç makyaj yapmıyorum.
Türkiye’de profesyonel ve çok uzun zamandır çalıştığım şahane bir ekibim var. Burada henüz öyle bir ekip oluşturamadım. Artık yavaşta olsa sahneler çoğalmaya başladığı için bir kreatif bir ekip oluşturmayı hedefliyorum.
– Zaman zaman radikal saç modelleri kullanıyorsunuz, hatta bir dönem saçınızı kazıttığınızı hatırlıyorum, bu bir imaj çalışmasımıydı yoksa kendi tercihiniz miydi?
Saçlarımı rasta yapmıştım bir dönem. Saçlarım çok zarar gördü o uygulamada, çok kısa kesmek yerine kazıtmıştım. Tam o dönemde klip çekiyorduk. Hem ihtiyaç hem imaj oldu Seviyorum saçlarımda değişikliği. Sıkılıyorum aynı saçı kullanmaktan. …..
Devamı haftaya….
- Stil sahibi bir şehir (Rochester)
- Zamanın ötesinde bir lider ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’
- Sibel Tüzün ile Moda
- Yaz Mevsiminde Saç Bakımının Püf Noktaları
- 2021 Mayo Trendleri
- Güneşli Günler
- Ayakkabı modaya değil ayak sağlığına uygun olmalıdır
- Kıvırcık saçlar
- Saçın Yapısı
- Saç boyası