“Yöneticilerin belirli yetkilerle ve belirli bir zaman dilimi için halk tarafından seçildiği yönetim biçimidir’ diye kısaca tanımlanan, Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere armağan ettiği Cumhuriyetin 98. yılı hem ülkemizde hem de dünyanın bir çok yerinde coşkuyla kutlandı. Ben de bu kapsamda yapılan organizasyonları takip ederek bazı etkinliklere katıldım.
Bu haftaki yazımda bu tarz kurumsal etkinliklerde olması ve olmaması gereken kendi alanımdaki bazı konulara ve şıklığıyla modacılara ilham veren Mustafa Kemal Atatürk’ün giyim tarzına yer vermek istiyorum.
Kurumsal Davetler
Devlet adına yapılan Cumhuriyet resepsiyonları resmi kurumsal etkinlik, dernekler tarafından düzenlenen etkinlikler ise yarı kurumsal etkinlikler olarak tanımlanır. Bu tarz organizasyonlarda uyulması gereken bir çok kural vardır. Bu kurallar yerine getirilmediği takdirde iyi niyetle ve bir çok emek harcanarak yapılan organizasyonlar sıradan toplantılara dönüşür ve yaratılmak istenen etkinin tam tersine olumsuz bir imaja neden olur.
Kurumsal Sunum
Kurumsal sunumları üstlenen kişi sunacağı konuya hâkim olmalı, akıcı konuşma ve etkili ses tonuyla hitap ettiği kitleyi etkisi altına almalıdır. Dekolte veya çok kapalı kıyafetlerden kesinlikle uzak durmalı, kurumsal kıyafet stilini tercih ederek gecenin konseptine uygun olarak bazı dokunuşlara yer vermelidir.
Konuk Takdimi
Kurumsal etkinliklerde konuşmacılar en kıdemsizden başlamak üzere takdim edilir. Takdim edilen kişi ayağa kalkar gibi hafifçe kafasını öne eğerek diğer konukları selamlar. En üst konumdaki onur konuğu en son konuşmacı olarak kürsüye davet edilir. Konuşmacılar daha önceden belirlenmeli ve konuya hâkim olmalıdırlar. Konuşmanın etkili bir şekilde dinlenmesi için konuşma süresi ortalama 5 dakika olmalıdır. Bu süre uzarsa konuşma etki alanını kaybeder ve sıkıcı olur. Konuşmacılar hal ve davranışlarıyla örnek olmalı asla el cepte gibi bir pozisyonda durmamalıdırlar.
Gerçeği Kişiselleştirme
Bu tarz geceler birçok kişinin katkısıyla organize edilir. Dolayısıyla katkı koyan kişiler isimlerinden bahsettirmek veya öne çıkmak isterler. Bu davranış şekli temsil edilen kurumun imajını kırar. Olması gereken; kişilerin kendi başarılarını öne çıkarmak veya sürekli kendiyle ilgili aynı konulardan bahsetmek değil, gece ne amaçla yapılıyor ise o konunun öne çıkarılmasıdır. Kurumsal geceler kişisel başarıların tanıtım yapılacağı ortamlar değildir.
Ortamına Uygun Giyim
Birçok alanda olduğu gibi resmi veya yarı resmi resepsiyonlarda da giyim kodları mevcuttur. Davet eden kurum bunu belirtmemiş olsa bile gecenin yapılacağı ortam ve amaç katılımcıların giyim tarzını belirler. Kurumsal davetlerde serbest bir düğüne gidilir gibi giyinilerek gidilmez. Özellikle geceyi temsil eden kişiler davranışlarında olduğu gibi giyim kurallarına da uymalıdırlar. Bu ortamlarda yarı resmi giyim sitili baz alınarak aşırı süslü ve abartılı modellerden uzak durulmalıdır.
Atatürk’ün Giyim Tarzı
Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve sevgiyle huzurlarınızda anıyor ve bizlere bıraktığı her değer için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Mekânı cennet olsun! Atatürk elbette sadece Cumhuriyeti bizlere miras olarak bırakmadı davranışlarıyla, duruşuyla, zarafetiyle ve giyim tarzıyla bizleri modern dünyaya taşıtı. Sanata, spora ve modaya olan ilgisi zamanın ötesinde bir lider olmasının sadece küçücük bir parçası. Mustafa Kemal yaşadığı dönemde dünyanın en şık liderlerinden biriydi ve zamansız etkileyici stili ile birçok dünya devi modacıyı etkisi altına almıştı.
Kıyafetler Aracılığıyla İletişim Kuruyordu
Moda aynı zamanda bir iletişim biçimidir. Atatürk bunun farkındaydı ve kıyafetlerini iletişim aracı olarak kullanıyordu. Kaynaklar bunu şöyle bir örnekle açıklıyor; İran Kralı’na verdiği yemekli bir davet sırasında frak giyer, koruma ve garsonların da frak giymesini ister. Burada vermek istediği mesaj şudur; frak giymek davetin sahibi olmak anlamına gelir. Atatürk herkese frak giydirerek, “Bu devletin sahibi yalnız ben değil hepimiziz” mesajı verir. Bazı fotoğraflarda pardösüsünü sadece omuzlarına atmış görüntüsü var, bu onun güçlü duruşunu simgeliyor. O yenilikçi, modern, çok sofistike, dikkat çeken, dönemi için sıra dışı ve öncü bir tarz. Kendi giyimi dışında toplumsal giyim anlayışına kattıklarıyla da inanılmaz bir lider.
• Atatürk o yıllarda bir çok sanatçıyı yurtdışına eğitime gönderir. Levon Kordonciyan da bu kişilerden biridir. 6 sene Paris’te moda eğitimi gören ve smokin, frak, jaketatay, bonjur ve redingotun nasıl dikileceğini öğrenen Levon Kordonciyan birçok dikim tekniği ile bu kıyafetlerin nerelerde giyilmesi gerektiğini öğrenerek İstanbul’a döndüğünde artık Atatürk’ün vazgeçemediği terzisi olur.
• Tasarımla oldukça ilgili olması, onun yolunu Coco Chanel ile kesiştirir. Fransız modasını yakından takip eden Atatürk Türk ordusunun üniformalarını ünlü Fransız moda tasarımcısı Coco Chanel’e (1883 – 1971) tasarlattırır ve ordumuz 1945’lere değin o tasarım üniformalarını giyer.
• Mustafa Kemal Atatürk, her giydiği ceketin üzerine oturmasına yani slimfit olmasına dikkat ederdi. Boyunun uzun gösterilmesi için pantolonlarını bol kesim yaptırır ve spor kıyafetleri, takım elbise ve aksesuarlarda nasıl bir model istediğini kendisi çizerdi.
• Atatürk klasik ve her devirde moda olabilecek, kendi stiline yakışan kumaşları seçer, O’nun giydiği her kıyafet yılın modası olarak görülürdü. Kumaşlar bazen yurtdışından getirilirdi.
• Mustafa Kemal aksesuara çok meraklıydı. Farklı ülkelerden aldığı aksesuarlara göre kıyafet diktirirdi. Kıyafetin ufak ayrıntılarda gizli olduğunu düşünürdü. Şapka en önemli aksesuarıydı. Bastonu, eldiveni, kravatı, papyonu, fuları, cep mendili her zaman eksiksizdi. Ayakkabıları her zaman kıyafetin rengindeydi. Atatürk oturduğu yerden vermiş olduğu resimlerde çorapları hep jilet gibi durur. Bunun nedeni o yıllarda erkek çorap jartiyerleri vardır ve Mustafa Kemal’de çoraplarının düz durması için hep çorap jartiyeri kullanırdı.
• Atatürk kıyafetlerinde hep siyah renk tercih ederdi, bunun nedeni sihayın bir lider rengi olmasıydı.
• O daima şıktı ve modayı izlemekten çok kendi modasını yaratıyordu. Bizzat çizdiği kıyafetleri Beyoğlu’ndaki iki terzi dikiyordu, frak ve smokinleri ise İsviçre’de bir terzinin elinden çıkıyordu.
• Slim fit takımlar, dar paça kesimler, üste oturan gömlekler, ayak bileği hizasında pantolonlar, rugan ayakkabılar onun tercihiydi.
• Günlük kıyafetlerinin bir kısmı Paris’ten, Deporant mağazasından alınıyordu.
• Gömlekte genellikle açık renk, beyaz, krem ya da bej tercih ediyordu.
• Değişik yaka çeşitleri kullanıyor, kimi zaman yaka takıyordu.
• Gömleklerinde önce Arap sonra Latin harfleriyle isminin baş harfi yazan arma kullanılıyordu. Arma gömleğinin koluna ya da göğüs kısmına işleniyordu.
• Yazlık giysilerinin altında çorap kullanmıyor, sandaletlerini çıplak ayaklarına geçiriyordu.
• Çamaşırında daha çok ipek kullanıyor, üzerine de mavi-lacivert çizgili, kirli beyaz renkte, şal yakalı bir robdöşambr alıyordu.
• Hemen hemen hepsi siyah olan takım elbiseleri üç parçadan oluşuyordu, ceket, pantolon ve yelek.
• Yeleğinde köstekli saati, ceketinin küçük cebinde ise mendili hiç eksik olmuyordu.
• Seyahatlerinde daha çok tüvit takımını, güderi ceketini, ‘riding coat’ tarzındaki jokey pantolonlarını giyiyordu.
• Aksesuar olarak bastonun yanı sıra kol düğmeleri, çok sık olmasa da yaka iğnesi eksik olmuyordu.
• Şapkalarına da, bütün giysilerine olduğu gibi isminin baş harflerinden oluşan bir marka işleniyordu: G.M.K.
• Krem rengi, kar tanesi desenli ipek kumaştan yapılmış kaşkoller gardırobunu süslüyordu.
• Frak ve smokinlerinde daha çok yün krep ve kumaş kullanılıyordu. Yeleklerde ise satene ağırlık veriliyordu.
• Pelerin, ilk kez onun omuzlarında görüldü. Hem savaşta hem cumhurbaşkanlığı döneminde, bazen siyah, bazen mavi pelerin atıyordu omuzlarına.
• Atatürk 54 ve 56 bedenler arasında kıyafet ölçüsüne sahipti.
• 42 numara, daha çok bağcıklı rugan ayakkabı giyiyordu. Rugan ayakkabılarının astarını kırmızı kadifeyle kaplatıyordu.
• Çizgili çorapları yeğliyordu. İçi kuzu, bilekliği kurt kürkünden eldivenlerini çok seviyordu.Modacılar Mustafa Kemal’i bir stil ikonu olarak tanımlıyor ve birçok ünlü modacının O’nun tarzından etkilendiklerini vurguluyorlar.
- Stil sahibi bir şehir (Rochester)
- Sibel Tüzün ile Moda
- Sibel Tüzün Londra’da ses eğitimleri veriyor
- Yaz Mevsiminde Saç Bakımının Püf Noktaları
- 2021 Mayo Trendleri
- Güneşli Günler
- Ayakkabı modaya değil ayak sağlığına uygun olmalıdır
- Kıvırcık saçlar
- Saçın Yapısı
- Saç boyası