Kış bitti. Havalar yeteri kadar ısınmasa, ilk bahar aylarının keyfi henüz tam anlamıyla çıkartılamasa da önümüz yaz. Londra’da yaşayan bizim toplum için yaz mevsimi önemlidir. Yaz mevsimi demek uzun saatler çalışan insanların memlekete gittikleri, dinlendikleri ve tatil yaptıkları sezon demektir.
İngilizler yıl içerisinde üç dört günlük ‘City Breaks’ denilen kısa tatillere gitmek suretiyle tatil ihtiyaçlarını yıl içine bölüyorlar. Bizim toplum ise henüz bu kültürden uzak, özellikle okulların tatil oldugu temmuz sonu ve agustos başında toplu olarak tatil yapıyorlar. Genellikle anne – babalar memlekette yaşadığı için bu tatiller Türkiye ve Kıbrıs doğrultusunda yapılıyor. Aynı aylarda, aynı noktalara aşırı yüklenme Londra çıkışlı uçak fiyatlarında fahiş fiyat artışlarına neden oluyor. Geçen hafta ucuz bilet almanın püf noktaları hakkında yazmıştım. Bu haftaki yazımda da pahalı uçak biletlerine alternetif ulaşım imkanları üzerinde fikir yürütelim.
Londra’dan Anadolu’ya gitmenin bir başka yolu da karayolu. Her yıl, İstanbul’a Kahramanmaraş’a hatta Kuzey Kıbrıs’a kara yoluyla giden çok sayıda insan var. Londra Kahramanmaraş arası kara yolu ile yaklaşık dört bin kilometre. Tek şöförlü bir araç ortalama üç tam gün yol alarak bu mesafeyi gidebiliyor. Londra’dan yola çıkıp Kıta Avrupası’nı baştan sona geçen bir araç, Gaziantep ya da Maraş bölgesine ulaşmak için ortalama 350 litre benzin yakıyor ve bu da yaklaşık 500 sterlin benzin faturası demek. Tecrübeli insanlar bilir, kanal geçişi, yol sigortası, yolculuk sırasında yapılan masrafları kattığımızda masraf biraz daha yükselir. Bu yolculuklara tek şöför ile çıkılması yorucu olabiliyor. Balkan ülkelerinde yaşanan rüşfet ve bozuk yollardan şikayetler son yıllarda azalmış durumda. Genellikle kalabalık ailelerin ve 4 kişiden az olmamak üzere gurup yolcularının tercih ettiği karayolu alternetifinin fiyat dışında başka avantajları da var. Türkiyeli tatilciler artık sadece memleket ziyareti yapmıyorlar. İki hafta doğdukları köylere gidip anne ve babalarını ziyaret ediyorlarsa, kalan iki haftayı da Ege ya da Akdeniz sahillerinde geçirmeyi tercih ediyorlar. Londra’da doğup büyüyen genç nesilleri bir ay Anadolu köylerinde tutmak imkansız hale geldi. Bir çok Londralı aile özellikle Ege sahillerinde yazlık alma yoluna da gidiyor. O nedenle Londra’da özel araçla yaşamaya alışan insanların bir aylık Türkiye tatilleri sırasında arabaları çok işlerine yarıyor. Düzenli olarak her yıl olmasada bir çok insan özellikle yaz tatillerinde araçlarıya Türkiye’ye gitmeyi tercih ediyorlar.
YAZ DEMEK FESTİVAL DEMEK
Londra’da yaz demek festival sezonu demek. Bir çok dernek ve kuruluş yaz aylarında festival düzenliyor. DAY MER bu yıl 30.Festivalini yaparken Londra’daki Alevi Kurumlar’da 9.Festivallerini gerçekleştiriyor. Süleymaniye Kültür Merkezi, Gik-Der gibi kuruluşlar da düzenli yaz festivali yapıyorlar. Merkez Londra’da devlet destekli yapılan ve ilgi gören festivallerde istikrar yok. Yıllar önce Turkish Forum tarafından başlatılan West End Festivalleri, düzenli yapılamıyor. Son üç yıl içerisinde Kıbrıslı Türkler’de festivallerin, ekonomik ve kültürel faydalarını keşfettiler. Geçen yıl birer hafta ara ile iki festival yapılmıştı, bu yıl birleşme çabaları fayda vermedi ve gruplar yollarına 23 ve 30 Haziran tarihlerinde iki ayrı festival olarak devam edecekler. On binlerce insanı bir araya getiren festivaller kültürel ve sanatsal etkinlik yanında, şirketler için çok yararlı bir pazarlama yöntemi. Çok festivalden zarar gelmez, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlar kendi doğal selleksiyonunu yapacaktır. Festivallerde görüşmek dileğiyle…
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası