Düşündüğümüzden çok daha yakınız aslında

Bu yazı 13 Nisan 2020 tarihinde yayınlanmıştır

Global çerçevede sınırlar, ırklar, mezhepler, ten rengi, diller, coğrafi ve kültürel farklar üzerinden yapılan dışlayıcı ve ayırımcı politikaların yerine bir virüs o çok görmeyi hayal ettiğiniz Venüs şehrinin sokaklarını korku koridorları gibi görünen bir labirenti uzaktan güvenli evinizden size atılan bir videoyu izlerken içinizden şunlar geçer: Ohh be sıcak ve güvenli evimdeyim. Bi de orda olmak vardı dimi?!

Sınıf ve ırk tanımayan bir düşmanla karşılaştık ve hepimiz bu virüs düşmanının karşısında aynı acizlikle mücadele ediyoruz. Ortak korku ve kaygılar insanları birleştirir. Fırlatıldığımız dünya ortak. Varlığımız tekliği yani sıra aynı yüzeyde birliktelik içeriyor. Yani dünyanın diğer tarafında olup bitenler er ya da geç bu tarafını da etkiliyor. Bu virüs bunun en belirgin kanıtı. Peki bu durumda sorunlarımızı nasıl birlikte aşacağız? Başka türlüsü mümkün değilse nerden başlamalı?

İyi bir yaşam pratiğinin en iyi başlangıç noktası kendinize bir temel oluşturmaktan geçer derdi bir düşünce. Bunun da en iyi başlangıç yeri en yakınınızdır. Yani kendiniz ve yakın çevrenizdir. Öyleyse işe ordan başlamalı. Zor bir pratikten bahsetmiyorum. Her şey bir GÜNAYDIN la başlayabilir. Bunu önce kendinize söyleyiniz. Çünkü önce siz hakettiniz aynaya bakarken. Sonra da ilk gördüğünüze. Gülümsemeyi unutmayın.

Bulaşıcıdır haberiniz olsun!!! Kimsenin sizden kaçmayacağı bir virüstür gülümsemek. Hele kahkaha atmak işte onun bulaşma hızı önüne geçilemez şiddettedir. Tıpkı esnemek gibidir çünkü. Hepimizde olan ortak kasları sadece birbirimizden görerek tetikler. Siz hiç nedenini bilmediğiniz halde birilerinin kahkahasına iki dakikadan uzun süre maruz kaldığınız için katıla katıla gülmediniz mi? Eminim olmuştur.

Düşünsenize elimizde hiç dokumadan yayacağınız iyi huylu virüsleriniz var. İnsan öldürmeyen ama kazandıran. İçinizi çürüten değil yeşerten. İnadına seçim yapma şansımız var. En ucuz, en kolay, en tükenmeyecek kaynak olan yaşama isteği ve sevincinden alır gücünü.

Ukalalık yaptığımı düşünenleriniz olabilir. Kolay mı gülmek bu kadar kayıp ve korku yaşanırken diyeceksiniz belki. Hem kolay hem değil diyeceğim ben de. Ama imkansız değil. Bir seçimle başlar her gün ve siz o gün seçtiğiniz kişi olursunuz. Çünkü yaşam gülümsetmeyi seçenlerin yeri olsun istiyorsanız ve mutlu olmak sa arzunuz bu davete evet demekle başlanabilir.

Bugünlerde Barış Manço nun şu parçasını sık sık mırıldanır oldum. Hadi beraber söyleyelim!…

Nane Limon Kabuğu

Bir Tutam Zencefil Aman

Ha Ha Ha Ha Ha

Bin Derde Deva Geliyor

Biraz Daha Sabret Güzelim

Ha Ha Ha Ha Ha Ha Hapşu!!!

Sağlıkla ve güvenle kalın….