Birçok insan, kripto tokenlarına çok para yatırdı. Dikkat ederseniz bunlara para birimi değil, tokenlar diyorum. Çünkü, para birimi değiller. Para birimi, ülkenin Merkez Bankası’nın yarattığı (veya bastığı), hem ülke hem de devletin arkasında durduğu ve ödeme olarak kabul ettiği şeydir. Mesela vergi ödemeleri.
Tokenlar, yani kriptolar, bilgisayar programcıları tarafından yaratıldı ve arkalarında duran bir şey yok. Son zamanlarda da bu tokenların fiyatı endişe verici bir seviyede çöktü. Bitcoin, geçen yılın kasım ayında yeni bir rekor kırarak 60 bin dolara ulaşmıştı. Sonra da fiyatı diğer birçok kriptoyla beraber çöküşe geçti ve şimdilerde ben bu yazıyı yazarken de 20 bin dolar civarında. Bu, 7 ayda yüzde 60’ın üzerinde bir değer kaybı anlamına geliyor.
Herhangi bir kripto “para biriminin” değerini yukarıda tutan şey nedir? Sadece tek bir şey: Yeni alıcı talebi. Yeni alıcıların daha yüksek bir fiyat ödemeye istekli olması beklenir. Başka bir deyişle bu tokenlara sahip olan kişiler, daha büyük bir aptalın ortaya çıkıp kendilerinden daha fazla para ödemesini bekler (ama gerçek para). Daha büyük aptal teorisi, fiyatlar düşmeye başladığında ya da belki artık daha fazla aptal kalmadığında çöker…
Kripto, verimsiz bir varlıktır. Sahibine herhangi bir fayda sağlamaz, belirli bir kullanımı yoktur ve bir sorunu çözemez. Bazı hayranları “gizlilik” sağladığını söylese de kriptoların bir noktada gerçek para birimine dönüştürülmesi gerekecek ve böylelikle gizlilik de ortadan kalkacak.
7 ayda yüzde 60’tan fazla değer kaybı yaşayan hiçbir şey bir “değer biriktirme aracı” veya paranızın değerini koruyacak bir şey olarak görülemez. Bir yatırım olarak da görülemez. Kumarhanedeki rulet masasını bir “yatırım” olarak görmekten daha iyi değil.
Çok sayıda tarıma elverişli arazi veya İskoçya’da işletilebilecek büyük bir orman satın alabildiğinizi varsayalım. Bunlar, araziyi işletecek bir çiftçiye kiralanabilir (eğer kendinizi işletmek istemiyorsanız) ve her yıl tahıl ve başka mahsullerin üretimi sağlanabilir. Her yıl satılabilecek değerli bir şey. Ya da ormandan kereste üretilebilir. Her yıl. 50 sene sonraysa arazinin değeri muhtemelen şimdi olduğundan çok daha yüksek olacaktır.
Başka bir deyişle bunlar kullanışlı varlıklar ve ayrıca değer biriktirme araçlarıdır. Aynı durum kiralık mülkler için de geçerlidir. Düzenleyici kurumlar sonunda “pump and dump” (pompala ve boşalt) dolandırıcılıkları, saadet zincirleri ve kurnaz sosyal medya “fenomenleri” gibi şeylere karşı uyanıyor. Kriptolar ve satıcılar/takaslar (mesela bankalar) gelecek 12 ay içinde denetlenmeye başlamazsa şaşırırım. Bu da tokenların çoğunu tamamen yok edecek.
Kriptoları yok edecek başka bir şey de halihazırda geçekleşiyor. Ülkeler ve merkez bankaları güçlerinden ve otoritelerinden vazgeçmeyi sevmez. Hindistan, halihazırda kendi dijital para birimi olan (token değil) dijital rupiyi yarattı. ABD ve Birleşik Krallık da dijital dolar ve pound üzerinde çalışıyor. Bunlar hazır olduğunda, kriptoların var olması için de bir sebep kalmayacak. Unutmayın ki, dünyada 195 ülke var. Bunların hepsi kendi para birimini basmıyor ve diğer ülkelerin para birimlerini kullanıyor. İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda, £GBP Pound Sterlin kullanıyor. Birçok Avrupa ülkesi Euro kullanıyor. Ekvador, El Salvador ve Zimbabwe, ABD Doları kullanıyor. Yani belki de dünyada 150 farklı para birimi var. Son baktığımda da 10 bin civarında kripto vardı. Neden? Ne için? Hiçbir fikrim yok.
- Emekli olmak mı, yeniden yapılanmak mı?
- Şans mı beceri mi?
- Mali danışmanınız zengin mi?
- Duyabileceğiniz en önemli soru
- Konut piyasasındaki son gelişmeler (2)
- Konut piyasasındaki son gelişmeler (1)
- Yoksul kalmanızı sağlayan 9 alışkanlık
- Borsa merkezli dolandırıcılıklar artışta – dikkatli olun…
- İnsanlar neden böyle aptalca şeyler yapıyor?
- Yıllık yüzde 73 oranında, garantili bir geri dönüş ister miydiniz?