Tarihin en kötü toplu katliamcısı ?

Bu yazı 9 Mayıs 2022 tarihinde yayınlanmıştır

Nisan 2022’nin başlarında, Joseph Stalin’in Komünist Partisi liderliğine getirilmesinin üzerinden 100 yıl geçmiş oldu. Daha sonra Sovyetler Birliği’ni yönetmeye başlayan Stalin, 5 Mart 1953’teki ölümüne kadar bu görevi sürdürdü. *

1878 yılında, o zamanlar Rus İmparatorluğu’nun bir parçası olan Gürcistan’ın Gori şehrinde dünyaya gelen Joseph Stalin, Gürcü asıllı bir devlet adamı, Sovyet lideri ve Sovyetler Birliği’nin ikinci yöneticisidir. Leon Trotsky’yi tercih eden Lenin’in tavsiyelerine rağmen, Stalin, 3 Nisan 1922’de SSCB Komünist Partisi’nin Genel Sekreterliği için seçilmiştir. Lenin’in 1924 yılında ölmesinin ardından 1920’li yılların sonlarına kadar SSCB’nin tek lideri olarak konumunu gittikçe güçlendiren Stalin, Komünist partisi ve Sovyet devletini öldüğü güne kadar yönetmeye devam etti.

Stalin, tarihteki en büyük toplu katliamcılardan biriydi: kurbanlarının sayısının 11 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor ve hatta bazen 40 milyonu aştığı bile söyleniyor.

Stalin, yirminci yüzyılın en büyük zalimlerinden biri olarak da kabul edilir. Stalin, radikal düzeyde kişiye tapmaya dayanan, diktatör terörist bir yönetim tarzı benimsemişti.

Birbirini izleyen suikastlar, karşı koyduğundan şüphelenilen kişilerin “tasfiye edilmesi”, zorla işçi kamplarına götürülen milyonlarca kişinin hapsedilmesi ve milyonlarca kişinin açlıktan ölmesiyle sonuçlanan (“holodomor”) zoraki kolektivizasyon politikası, bu yönetim tarzını niteleyen şeylerdir.

Bu yöntemlerle bir sanayileşme süreci kurarak, Sovyetler Birliği’ni komünist bir süper güce dönüştürmüştür.

Stalin, 1939 yılında Nazi Almanya’sı ile bir saldırmazlık anlaşması imzaladı ve Doğu Avrupa, iki güç arasında bölünmüş oldu. 1941’de Almanya Sovyetler Birliği’ni işgale başlayınca, Stalin de SSCB’ye, Nazilere karşı elde edilen nihai zafere kadar kararlı bir şekilde liderlik etti.

Doğu Cephesi’ndeki savaşın ilk aşamalarında Kızlı Ordu’nun aldığı ağır yenilgilerden sorumu olsa da Stalin, Sovyet kaynaklarını seferber edip Nazi Almanya’sına karşı savaş açarak onları yenilgiye uğratma sürecinde kilit bir rol oynadı. İkinci Dünya Savaşı zaferi sonrasında, liderlik ettiği SSCB, Soğuk Savaş döneminde dünyanın en büyük iki süper gücünden biri olarak kabul edildi.

Cinayetler, toplu açlık, Doğu’ya sürgünler, zoraki işçi kampları ve dahası olmak üzere Stalin’in politikaları, milyonlarca kişinin hayatını kaybetmesinden sorumlu. Tam sayı bilinmiyor ve SSCB hükümeti de ölümünden sonraki yıllarda bu konuyla ilgili resmi veriler paylaşmadı.