Londra Meydan Sofrası Restaurant’ın ortağı Orhan Kibaroğulları, İngiltere de bulunan Türk Mutfağı ve restaurantçılığı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kibaroğullarına göre İngiltere’de yükselişte gibi görünen ‘Türk Mutfağı’nı zor güner bekliyor.
Restaurant işine çocuk yaşta başlayan İstanbul ve Londra da ünlü restaurantlarda bütün görevlerde çalışan, Londra Meydan Sofrası Restaurant’ın ortağı Orhan Kibaroğulları, İngiltere de bulunan Türk Mutfağı ve restaurantçılığı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kibaroğullarına göre İngiltere’de yükselişte gibi görünen ‘Türk Mutfağı’nı zor güner bekliyor. Orhan Kibaroğulları on yaşında restaurant sektörüne girmiş, mutfak, bulaşık, hazırlık, ocak, komilik, garsonluk ve menajerlik dahil bir restauranta bulunan tüm bölümlerde görev yapmış. Restaurantçılık mesleğine çekirdekten giren Orhan Kibaroğulları’nı 2004 yılında Londra’da bulunan tanınmış bir restaurantlar zinciri, çalışma vizesi alarak transfer etmiş.
Londra’da bulunan tanınmış restaurantlarda şef ve menajer olarak çalışan Kibaroğulları geçen ay Doğu Londra’da Meydan Sofrası adıyla kendi yerini açtı.
Güzel, ferah, özgün dekoru ile kapıdan girenlere ‘hoşgeldin’ diyen Meydan Sofrası’nın servisi de yemekleri de çok iyi. Çekirdekten yetişip Londra’ya gelen ve burada da çeşitli tecrübeler biriktiren Orhan Usta, oldukça dolu.
Bir dokunduk bin ah işittik! Öncelikle yeme içme işinin Londra’nın en büyük sektörleri arasında olduğunu ve İngiltere’de çok büyük şansa sahip Türk Mutfağı’nın şu andaki yerinin ‘üçüncü küme’ olduğunu söyleyerek söze başlıyor.
Yüz çeşit yemek ve meze satan bir Türk Restaurant, sadece bir pizza satan İtalyan restaurantın yaptığı haftalık hasılatın yarısına ulaşamıyormuş. Türkiye’de restaurantçı dendiği zaman mesleğin ağırlığının saygınlığının olduğunu, Londra’da ise başka işlerde dikiş tutturamayan insanların ‘iyi para kazanıyorlar bende deneyeyim’ mantığı ile girdiği bir sektör olmasından şikayetçi. Kibaroğulları, fiyat kırmak ve dolayısıyla kaliteyi düşürmek suretiyle rekabet etmeye çalışan insanların İngiltere’de Türk Mutfağını çıkmaza sürüklemekte olduklarını da söylemekten çekinmiyor.
Kısa zamanda çok para para kazanma hırsında olan bu insanlar, sadece Türk Mutfağını katletmekle de kalmıyorlarmış, para yaptığını düşündükleri Meksika ve benzeri mutfaklarada el atmışlar. Restaurantçılığın mutfak ve servis bölümleriyle tamamen insana dayalı bir iş kolu olması nedeniyle yetişmiş insan malzemesinin en temel değer olduğununu belirten Orhan Usta, yetişmiş iyi ustaların başka mutfaklara yönelmesi sonucu bir çok işyerinin kalifiye eleman bulmakta zorlandıklarını söylüyor.
Londra içinde veya dışında çoğu restaurantın eleman sıkıntısı yaşadığını bu nedenle bir kaç ay önce ülkeye gelmiş, acemi bulaşıkçı olarak mutfağa alınan insanları bir kaç hafta sonra şef olarak kullanmaya başlamalarının başlı başına bir ‘handikap’ ve krizin habercisi olduğunu özellikle belirtiyor. Londra yemek sektöründe Fransızlar ve İtalyanlar şu anda ilk iki sırayı paylaşıyorlarmış.
Marka olan bu mutfaklar iyi fiyattan hizmet satmanın keyfini yaşadıklarından, pazardaki aslan payını da onlar alıyorlarmış. Birbirleriyle rekabette olan Türk Restaurantları’nın bu iki ülke mutfaklarının yanından bile geçemediğini belirten Orhan Usta, Türkler arasındaki iç rekabetin ‘zarar verici, öldürücü ve belden aşağı’ olduğu görüşünü savunuyor. İngiltere’de yaklaşık otuz yıllık geçmişi olan Türk mutfağının sektörün hamallığını ve ucuz olan kısmını yaptığını belirten Kibaroğulları, insanların iç rekabetten dolayı sürekli fiyat kırmalarının ve ucuz et, ucuz eleman tercihlerinin Türk Mutfağına yapılan en büyük ‘ihanet’ olduğunu söylüyor.
Dünya’nın en iyi mutfaklarından birine sahip olan Anadolu insanının, yemek sektörüne çok ihtiyaç duyulan bir ülkede bulunmalarının büyük bir şans olduğuna dikkat çeken Orhan Kibaroğulları; “Birkaç küçük adım ve girişimle üst kalite ve gelir seviyelerine çıkmamız hiç zor değil” diyor. Hazır dönere çok karşı olduğunu belirten Orhan Usta, yakında kuzu şiş etlerinin hazırının çıkmasından korktuğunu ifade ediyor.
Türk Mutfağı’nın gelenek ve kurallar sonucu dünyada bir yere geldiğine işaret eden Kibaroğulları, kalite ve fiyatta belli standartların belirlenmesinin mesleğin geleceği açısından çok gerekli yatırım olduğuna dikkat çekiyor. İngiltere’de restaurant işini iyi yapan insanların da bulunduğunu fakat çeşitli yollarla bu insanların yıpratıldığına dikkat çeken Orhan Usta, sektörün kurtuluşunun oda ya da dernek şeklinde örgütlenmekten geçtiğine işaret ediyor. Meslek içinde yetişen yetenekli insanların Restaurantçılık mesleğini yücelteceğini ve yine onların el vermesiyle sağlanacak bir birliğin, mesleğin geleceğini de kurtaracağı görüşünü savunuyor.
Kibaroğulları, Meydan Sofrası olarak İngiltere’de Türk Mutfağını daha üst seviyelere çıkartma misyonuna soyunduklarını, bu konuda kendilerine destek verecek herkesle işbirliğine hazır olduklarını da bu vesile ile duyuruyor. Türkiye’de restaurantçıların bir odasının olduğunu, fiyat ve kaliteyi bu kuruluşun belirlediğini ifade eden Orhan Usta, haksız rekabetin ortadan kalkması durumunda insanların enerjilerini meslek içi eğitim, daha iyi servis ve daha lezzetli yemek çıkartmak için harcayacaklarını kaydediyor.
İstanbul’a yolu düşen Londralı restaurantçıların ünlü restaurantlarda yemek yemelerini tavsiye eden Orhan Kibaroğulları, İstanbul’da bulunan kalite ve standartların İngiltere’ye gelmesiyle bu ülkede Türk Mutfağının çığır açacağını sözlerine ekliyor.
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası