Türkiye’de politik ayrışma ve kutuplaşmaların arttığı bir dönemde bağımsız bir sahada oynanan Beşiktaş Konyaspor maçının ardından olaylar çıktı. Taraftarların sahaya indiği maç sonrasında yaşananlar, bu sezon yaşanabilecek sorunların ön habercileri gibi….
Futbol bizde ve diğer ülkelerde sadece spor değil, kendi başına bir endüstri ve politikanın ayrılmaz parçası durumuna gelmiştir. Anadolu’nun herhangi bir şehrinde mitinge çıkan ayırımsız tüm politikacılar o il takımının renklerini taşıyan kaşkolu boyunlarına asmayı temel davranış haline getirdiler. Politikacı sporu kullanınca, sporda politikacıyı kullanmak istiyor. Büyük şehir belediyelerinden, dolayısıyla devlet kasasından beslenen futbol takımları, diğerlerine karşı haksız avantajlar sağlıyorlar. Türkiye Süper Ligi, takım sıralamasına baktığımızda büyük şehir ve belediyelerin desteklediği takımların çoğunlukta olduğunu görüyoruz.
Bu sezonun ilk maçı olma özelliğide taşıyan Süper Kupa karşılaşmasında, geçen yılın şampiyonu Beşiktaş ve Kupa Şampiyonu Konyaspor bir başka ilde tarafsız sahada karşı karşıya geldiler. Maçın bitiş düdüğünün hemen ardından, bir takımın taraftarları toplu ve organize olarak sahaya indi. Türkiyede ezeli rakiplerin taraftarları arasında yaşanan çekişme ve gerginliklerden farklı olarak son yıllarda değişik bir kutuplaşmalar yaşanıyor. Bilinen büyük İstanbul takımları ile Anadolu takım seyircileri arasında baş gösteren çekişme ve kavgalar politikayı içine alarak, tehlikeli bir mecraya doğru gidiyor. Önceden hazırlıklı olarak gelindiği izlenimi veren organize seyircilerin sahaya inmesi, kendi gibi olmayan oyuncu ve seyircileri düşman görüp saldırması dövmesi, linç girişiminde bulunması, daha çok önlem almayı gerektiriyor. Yayın kuruluşları gerçekleri perdelese de, sosyal medya aracılığıyla saldıran da mağdur olanda açıkça görünüyor.
Bu olay sporun siyaset aracılığı ile kullanılmasından, şehirlerin süper ligde futbol takımı oynatmak ve bayrak sallamak için devlet kasasından para sızdırmasından daha önemlidir. Siyasallaşan on binlerce futbol seyircisi, tehlikeli olarak karşı karşıya geliyor. Güvenlik ihmallerinin hep yaşandığı Türkiye gibi ülkelerde bu karşıtlıklar kısa zamanda felaketlere yol açabilir. Ortamın bu kadar gergin olmadığı yıllarda bile ülkemizde bu tür felaketlerin örneklerini yaşamışız. Zekasıyla, sloganla, şarkı ve pankartlarla kendini ifade edemeyen, öfkeli, cahil, mutsuz kitleler, çok kolay gaza gelebiliyor. Zaman zaman İngiltere’de de gördüğümüz gibi ‘holigan’ kitleler yıkıcı olaylara neden olabiliyor. Türkiye de son maçlarda izleri görülmeye başlanan asıl tehlike ise, tüm bu yıkıcı etkilere siyasetin karıştırılıyor olmasıdır. Seyircilerin sahaya doldurularak gelmesi, güvenlik ve medya organlarının bir tarafı koruması gibi faktörler olası felaketleri sadece körükler. Türkiye’de siyasette olduğu gibi sporda da herkes gördüğünü, düşündüğünü özgürce söylemekten çekiniyor olabilir. Yoksa bu kadar önemli bir olay, bu kadar ‘pas’ geçilmezdi.
Günümüzde sporun almış olduğu önem göz ardı edilemez boyuttadır. Yukarıda yazdığımız gibi spor, özellikle futbol bir sanayi kolu, bir sektör haline gelmiş ve spor kulüplerinin bütçeleri on milyon dolarlarla ifade edilmektedir. Bununla birlikte profesyonel branşlarla amatör branşlar arasında gitgide büyüyen bir uçurum oluşmakta. Tam anlamıyla özerk olamayan Federasyonların bütçelerinin toplamı bir futbol takımının bütçesi hatta bir sporcunun transfer ücretine eşit olduğu durumlar yaşanmakta.
Buradan spor politikası hakkında görüş ve önerilerimi de yazmak istiyorum. Öncelikle spor insan odaklı ve temiz olmalı. Yetkililer de etkili insanlarda bunu teşvik etmeli, özendirmeli. Yerel belediyelerde ve ilçe örgütlerinde spor masası kurulmalı, yerel yönetimler ve örgütler spor konusunda okul, spor grupları ve amatör spor kulüpleriyle daha fazla iş birliğine girmeli ve bu işbirliği ortak spor etkinlikleri ile eyleme dönüştürüleli. Belediyeler, sporu sevdirecek politikalar uygulamalı ve buna uygun tesisler yapmalı. Kadınların futbol dahil daha fazla spora katılımlarının sağlanması için çalışmalar yapılmalı. Engelli ve bağımlıların da spora yönlendirilmesi noktasında projeler geliştirilmeli, gerekli teşvikler yapılmalı. Sporu tabana yaymak ve amatör girişimleri desteklemek, yaşanan siyasal kopmaların önünde engel olduğu gibi, vücut ve kafa olarak sağlıklı bir toplum olmanında en temel taşı olacaktır.
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası