Çocuklara yönelik olarak düzenlenen güzellik yarışmalarında sadece kazananı görürüz. Ah, ne güzeldir o küçük kraliçe! Başında pırıltılı tacı, giydiği kabarık gece elbisesi ve maşayla sarılmış kıvır kıvır saçlarıyla ödülü hak etmiştir. Sevinç içinde etrafa yolladığı gülücükler, bizim de yüzümüzde güller açtırır ister istemez. Geride dizilen boynu bükük diğer minik kızları görmeyiz bile!
Tarih ve insanlar, savaşlarda olduğu gibi, bu tür yarışmalarda da sadece kazananları hatırlıyor. Ancak, yetişkinler için anlaşılabilir olabilecek bu durumu, çocuklar söz konusu olunca kabul etmek imkansız. Neyse ki Fransız yöneticiler arasında ‘kaybeden minikleri’ de düşünen birileri çıkmış. Fransa hükümeti birkaç aydır ‘16 yaş altı güzellik yarışmalarının yasaklanmasına’ dair yasa teklifi üzerine tartışıyor. Fransız Spor Bakanı Chantal Jounno “Çocuklarımızın, çok küçük yaştan itibaren değerlerinin sadece görünüşlerine bağlı olmadığına inanmalarını sağlamamız gerek” diyor.
Haksız da sayılmaz. Büyüdüklerinde karşılaşacakları gerçek dünya yeterince acımasız. En azından küçükken kalplerinde özgürce adım atacakları bir dünya hayalleri olsun. Önyargılarla, onları tutsak ve hareketsiz bırakacak zincirlerle adım atmasınlar geleceğe. Daha az güzelim, daha az beğeniliyorum, daha az seviliyorum korkusu çocuk yaşta sarmasın küçük kafalarını. Ne zaman çocuk güzellik yarışmalarından bahsedilse geçen yıl izlediğim bir belgeseli hatırlarım. Amerika’da aynı tarz bir yarışmaya hazırlanan üç küçük kızın bu süreçte yaşadıkları anlatılıyordu. Boşuna Kuzguna yavrusu anka kuşu görünür dememişler. Üç anne de kızlarını, bırakın yarışmayı kazanmayı, istese dünyayı fethedecek bir güzellikte olduklarına inandırmıştı. Umut güzeldir de, gereğinden fazlası, içi şişirilmiş olanı insanı gökdelenden düşmüşten beter eder, umut edilen şey gerçekleşmediğinde.
Ekran başındayken, bu çocukların kazanma şansının olup olmadığını -onların annesi olmadığınız için- objektif biçimde değerlendirebiliyorsunuz. Bu nedenle yarışmaya hazırlanış süreci, yarışmacı adayları ve annelerinin o sonsuz inançları sizinle olamadığı için, bir eziyete dönüşüyor! Öncelikle ortalarda salınan bu annelerin gözlerinden ‘evlat sevgisi’nden önce ‘hırs’ aktığını söylemeliyim. Çoğunluğu orada çocuklarının hayalleri peşinde değil, kendi tatmin edilmemiş hayallerinin peşinde olduğu için bulunuyor. Nihayetinde, beş yaşındaki küçük bir kız çocuğunun prenses olma düşünü gerçekleştirmek, herhangi bir mağazadan satın alınacak bir gece elbisesine, pelerine ve taca bakar!
Ona aylarca fiziksel ve ruhsal açıdan eziyet çektirmeye, küçücük bir bedeni yarışma salonlarında, kulislerinde helak etmeye hiç değmez! Çocuk güzellik yarışmaları tartışılmaya başlandığından beri okuduğumuz ‘anne-çocuk hikayeleri’ tüm endişeleri haklı çıkaracak yönde. Kusursuz beyaz porselen ten rengi bozulmasın diye küçük kızını aylardır sokağa oyun oynamaya yollamayan mı dersiniz, birazcık kilo aldı diye onu sert rejimlerle cezalandıran mı, yoksa ipek saçlarını kuaför koltuğunda kimyasal boyalarla boyatanı mı?
Amerika’dan sonra tüm dünyaya yayılan çocuk güzellik yarışmaları, umut ediyorum duyarlı Fransız devlet adamları sayesinde de +16 yasağıyla yavaş yavaş piyasadan çekilirler
- Bu yazı kimler için!
- Türkiye’de boşanmak için ne yapmalısınız?
- Yazmak her şeye rağmen,cesaret göstermektir
- Housing Association Evlerinde kalanlar da oturdukları evi satın alabilecek
- Çırpınmayı bırakıp suyun kaldırma gücüne iman edenler kolayca yüzebilir…
- Vizesiz Avrupa mümkün mü? (III)
- Çocuklarda Meningokok B (MenB) Aşısı ve önemi
- Sayın Cumhurbaşkanım
- Hocam bu geniz eti dediğiniz nedir?
- Müzakere masasındaki özlü konulara yansıtılmalıdır