
Bir sabah uyandığınızda elinizi kolunuzun üzerinde gezdirirken derinizin altında bir şişlik hissediyorsunuz. Bunun ne olduğunu merak edip iyice bir incelemeye koyuluyorsunuz. Aynada devamlı şişliğe bakıp acaba dışarıdan görünüyor mu diye kontrol ediyorsunuz.
Gün boyunca eliniz devamlı orada, devamlı sıkarak, üzerinde elinizi gezdirerek bir değişiklik olup olmadığını kontrol ediyorsunuz. Daha sonra eşinize, yakın arkadaşlarınıza bunun ne olabileceğini sorup duruyorsunuz. Aldığınız cevaplar sizi tatmin etmiyor ve hemen randevu almayı başarırsanız soluğu, doktorunuzda alıyorsunuz. Doktorunuz da ciddi bir şey olmadığını söylüyor ama emin olun ve siz rahat olun diye bir ay sonra yine kontrole gelin diye ekliyor. Doktorunuz söyledikleri sizi biraz tatmin ediyor ama kafanıza birden şu soru takılıyor ciddi birşey değilse beni neden bir daha görmek istedi?
Eve gidiyorsunuz ve eliniz kolunuzda yani derinin altında beliren şişlikteyken internete girip araştırma yapmaya başlıyorsunuz. Ve kol altında beliren şişlikler hakkında bilgileri okurken birden soğuk terler dökmeye başlıyorsunuz. Acaba bende de deri kanseri mi var diye kaygılar içinde yüzerken birden nefes alış verişiniz sıklaşıyor, göğsünüzün daraldığını hissediyor, kalbinizin çok hızlı bir şekilde çarpıp, başınız dönerken kusacak gibi oluyorsunuz. Çareyi pencereyi sonuna kadar açmakta, su içmekte ya da yatağın üstüne uzanmakta buluyorsunuz. Uyumak imkansız bir hale geliyor, çünkü kafanızda binbir türlü felaket seneryoları dönüyor, çok kötü bir hastalığın pençesinde olduğunuzu, ve bunun hem kendiniz hemde sevdikleriniz için çok büyük bir yıkımla sonuçlanacağını düşünüyorsunuz. Bununla da kalmayıp hastalıkla baş edemeyeceğinizi ve modern tıp’ın doktorların size yardımcı olamayacağını düşünüyorsunuz. Bu kaygılar ve endişe günler geçtikçe öyle bir hal alıyor ki günlük yaşama bir türlü konsantre olamıyor, işe gitmiyor ve sosyal hayattan tamamıyla kopuyorsunuz.
Bu yukarıda yazmış olduğum kısa “hikaye” sağlık endişesi yaşayan bir çok hastamdan duyduklarımın bir toplamı diyebiliriz. Yukarıdan anlaşılacağı üzere halk dilinde hastalık hastalığı olarak bilinen sağlık endişesi rahatsızlığı kişinin kafasının tıpsal olarak aksi söylense de devamlı olarak ciddi bir hastalığı olduğu ya da öyle bir hastalığa yakalanacağı endişesi ile devamlı meşgul olmasıdır. Daha çok kadınlarda görülse de hem kadınlarda hem erkeklerde gençlik yıllarında ortaya çıkma ihtimali fazladır.
Yine yukarıda verilen örnekler gibi sağlık endişesi yaşayan bireyler çeşitli yöntemler geliştirip hem psikolojik hem de fiziksel olarak kendilerini rahatlatmaya, bulundukları durumdan kurtarmaya çalışır. Fakat bu kullandıkları yöntemler sorun çözmenin aksine sorunun boyutlanıp, içinden çıkılmaz bir hal almasına yol açar. Bu tür problemler yaşayan bireyler problemin ciddiyetine göre psikolojik destek istemelidir.
- Kendi Romanımızın Baş ‘Kahramanı’ Olmak
- Romanımızın baş ‘Kahramanı’ olmak
- Özgür Birey Özgür Toplum
- Vicdan, Politika ve Empati
- Kendine Zarar Verme
- Konuşarak Sorunlarımı Çözebilir miyim?
- Psikolojik terapilerden neden korkuyoruz?
- Mahallenizdeki Terapist – IAPT
- Yanlış kişiyle evlenmek
- Facebook Paylaşım Savaşları!