Bireylerin yaşamış oldukları psikolojik zorlukları konuşarak atlatabilecekleri, duygusal zorlukları aşmanın en etkili yollarından birinin bu duygulardan kaçmak değil de onlarla yüzleşmekten ya da bu duygularla yaşadığımız ilişki tarzını değiştirmekten geçtiğini özellikle 20. Yüzyılın ikinci yarısından beri çok daha yaygın bir şekilde okuyup, duyuyoruz.
Sigmund Freud’un 1908’de Viyana Psikanaliz Derneği kurması ile başlayan süreç ve onun devrimsel psikodinamik öğretilerinin ardından bilimsel araştırmaların gelişip yaygınlaşmaya başlamasıyla sayısız konuşma terapi çeşitleri ortaya çıktı.
Tarihsel süreç, özellikle Evrimsel gelişim, Nöroloji (beyin ile ilgili araştırmalar bilimi), Bilim felsefesi alanındaki çok hızlı gelişmeler bazı terapi yaklaşımlarının yanlışlıklarını, yetersizliklerini ortaya çıkarıp daha etkili yöntemlerin doğmasını sağladı.
Fakat özellikle sağlık alanındaki biyolojik akımın etkinliği ve gücü özellikle psikyatride, yaşanılan psikolojik problemlerin sadece ilaçla ve fiziki müdehalerle aşılabileceği yönündeki yanlış ve zararlı görüşlerin etkili olmasını beraberinde getirdi.
Bu durum psikolojik, duygusal problemlerin çözülmesinde toplumlara, onları oluşturan bireylere yanlış mesajlar verdi bir çok ülke, politik partiler Psikiyatri bilimini kendi idaresel emelleri için kullanmayı seçti. Bu gelişmelerin ışığında psikolojik sorunlara ilaçsal müdahale sadece ve tek başına yıllardır her ne kadar etkili olsa da İngiltere’de 2006/7 yıllarında oluşturulan IAPT (Psikolojik Terapilere Ulaşımı Geliştirme) programı depresyon ve kaygı (endişe) sorunları yaşayan bireylerin konuşma terapilerine ulaşımını arttırmada büyük bir rol oynamaya başladı. İlk başta Doncaster ve Newham’da test edilen program daha sonra Birleşik Krallığın çeşitli bölgelerinde özellikle Londra’da yüzlerce, binlerce terapistin eğitim programlarından geçirilmesiyle birlikte geleneksel olarak konuşma terapilerine ulaşamayan onbinlerin bu terapilere ulaşmasını sağladı ve sağlıyor.
Özellikle NHS üzerindeki maddi kısıtlamaların arttırılmasıyla ne kadar çok sıkıntı yaşasa da özellikle etkinliği ve üretkenliği yapılan sayısız araştırma sonucu ortaya çıkarılmış Kognitif (Bilişsel-Düşünsel) Davranışsal Terapi (CBT) bireylerin kısa sürede etkili yöntemler öğrenerek yaşadıkları problemlere kendi kendilerine müdehale edebileceklerini ve kullandıkları yanlış, kaçışa yönelik kontrol yöntemleri yerine yaklaşmaya, anlamaya yönelik stratejilerle doğru yöntemler geliştirebileceklerini göstermeye başladı.
IAPT Londra’nın özellikle Türkçe ve Kürtçe’nin yoğun olarak konuşulduğu bölgelerde para ödemeden direkt, doktora bile gerek olmadan ulaşılabilinir. Yapmanız gereken Haringey, Hackney, Walthamstow, İslington vb. gibi bölgelerdeki IAPT servisinin kontakt bilgilerini bulup o servisi aramak ve kendinizi terapiye sevk etmek.
Tabii ki o bölgedeki bir mahalle doktoruna yazılı olmanız gerekiyor. Bazı bölgelerde Türkçe ve Kürtçe konuşan terapistler de mevcut ama sayıları sınırlı ve maalesef belli bir bekleme süresi de mevcut. Ama özellikle Londra’da intiharların arttığı bu dönemde konuşma terapilerine kendinizi, sevdiklerinizi sevk ederek büyük bir yardıma ön ayak olabilirsiniz.
- Kendi Romanımızın Baş ‘Kahramanı’ Olmak
- Romanımızın baş ‘Kahramanı’ olmak
- Özgür Birey Özgür Toplum
- Vicdan, Politika ve Empati
- Kendine Zarar Verme
- Konuşarak Sorunlarımı Çözebilir miyim?
- Psikolojik terapilerden neden korkuyoruz?
- Yanlış kişiyle evlenmek
- Facebook Paylaşım Savaşları!
- Çocuklar Devamlı Mutlu Olmak Zorunda mı?