‘Hayır’ kelimesi doğası gereği hep negatif atıflar almıştır kültürümüzde. Ben ise bugün hayır’ın hayırlara vesile olabileceğinden bahsedip iyice kafanızı karıştıracağım. Naçizane bir daha düşündürmek tabii amacım.
Hayır demek nasıl hayırlı olsun ki şimdi?
İnsanlar yaşadıkları zorluklardan ve ilişkilerindeki yorgunluklardan bahsederken ekseriyatta kendilerinde sevmedikleri ve değiştirmek istedikleri ya da diğerinde sevmedikleri ve değiştirmek istedikleri konulardan yoğunlukla bahsederler. Bunların en başında gelen konulardan biri de Hayır diyememektir. Ben de bazen şunu sorarım karışlığında:
Başkaları size hayır dediğinde ne yapıyorsunuz?
Şöyle cevaplar gelir:
Hiç sadece kabul ediyorum. Bazen üzülüyorum. Kabullenemiyorum. Kusuyorum. Duygularımı göstermiyorum ama aslında alınıyorum. Hayır diyenlerle bir daha görüşmüyorum. Kızıyorum. Red edilmiş hissediyorum. O insanın başka öncelikleri olabileceğini düşünüyorum. Beni önemsemediğini düşünüyorum. Değersiz hissediyorum. Benden hoşlanmıyor mu diye kafamda kuruyorum…. Böyle devam edip gider yorumlar değil mi?
Belki daha az şiddetli belki de oldukça şiddetli yaşanır ama illaki bir yerlere değer içimizde Hayır’a karşı tutumumuz.
H i ç unutmuyorum. Can Dündar’ın hayır üzerine yazısını okumuştum. Üstünden çok geçti tabii. Bilenleriniz bilir. Üzerine uzunca düşündüğümü hatırlıyorum. Şöyle demişti sanırım yazısında. Arkadaşlarıma ve dostlarıma hiç hayır demedim. Aynı zamanda önemsediğim şeyler için hep zaman ayırdım. Yazısında kendinden örnek vererek Hayır diyebilmenin aslında kendini tanımak ve sınırlarını bilmek olduğunu oldukça samimi bir dille paylaşmıştı okurlarıyla.
Gerçekten de Hayır diyebilmek insanın kendini tanımasındaki önemli köşe taşlarındandır. Etrafınızda insanlar bir dolu tepki verebilir sizin bu konudaki netliğinize ve zaman zaman kendinizi açıklamak durumunda da kalabilirsiniz. Ama merak etmeyin! Her şeyde olduğu gibi bir gün sizi bu yönünüz le de kabullenmeyi öğrenirler. Çünkü aksi durumu da zaten siz öğrettiniz onlara vakti zamanında.
Kimse beni anlamıyor deyip paniğe de kapılmayın! Çünkü siz hayır dediğinizde kimseye zarar vermiş olmuyorsunuz. Sadece onlara yapabileceklerinizin ve yapamayacaklarınızın sınırını göstermiş oluyorsunuz. Diğer bir dille ilişkilerinizde daha net ve daha sağlıklı sınırlar çizerek hem kendinizi hem de diğerlerini karmaşadan kurtarmış oluyorsunuz.
Kabul edelim ki ilişkilerde ve yaşam olaylarında çoğu yanlış anlamalar ve karmaşalar netsizlikten veya ya öyle ya böyle olabilmesinden doğuyor. Tabii bazen de karşılıklı manipülasyonların da kurbanı olabiliriz. Bu başlı başına başka bir sohbetin konusu olabilir. Kendinize ve diğerine hayırlı bir tutum geliştirin. Herkesin iyiliğine olabilecek ve etik olacak bir tutum bu. Onları da kendinizi de suçluluk duygusundan ve olası belirsizliğe fırlatılmış duygulardan kurtaracak en iyi tutum kalbinizi devreye geçirmektir. Bu yürekli olmaktan daha çok kalbinizi açmaktan geçer. Yani kendinize karşı şevkatlı olabilmenizi gerektirir. O da gerçekten istemediğiniz şeye korkmadan Hayır demektir. Belki böylece daha az yorulur daha çok keyif alırsınız yasamdan.
Kalbinizi Yüreğinize katmayı unutmayın güne başlarken…
- Ev içi şiddet korona günlerinde arttı mı?
- Yeni hayat kontrol toplumu (3)
- Yeni hayat kontrol toplumu (2)
- Yeni hayat kontrol toplumu (1)
- Belirsizlik ve Buhran
- Taciz mi değil mi?
- Irkçılık hasta eder!!!
- Sanal ortamda flört
- Coronavirüs döneminde duygular ve ev içi ilişkiler
- Yeni Bir Yaşam Biçimine Mi Hazırlatılıyoruz?