Türk Vatandaşlarına kayda değer bir sermaye koymadan İngiltere’de iş kurma ve yerleşme imkanı tanıyan Ankara Anlaşması (Avrupa Topluluğu Ortaklık Anlaşması (ECAA)) son günlerini yaşıyor.
1963 yılında ilk imzası atılan anlaşma 31 Aralık 2020 tarihinde İngiltere’nin AB’den ayrılması nedeniyle rafa kalkacak. Yıl sonuna kadar başvuru yolu açık fakat artık vize garanti değil. Bir gazeteci olarak uzun yıllar takip ettiğim, her fırsatta politikacılara sorular yönelterek uygulamadaki engellerin ortadan kalkmasına katkı sağlamaya çalıştığım anlaşma bir kaç ay sonra ‘jübilesini’ yapacak. Ankara Anlaşması sadece İngiltere ile imzalanmamış, Avrupa Birliği’ne üye ülkeler ile ayrı ayrı yapılmış fakat bildiğimiz şekliyle sadece İngiltere’de işlemiş. Almanya, Hollanda ve Belçika gibi ülkelerde iş kurmak için başvuru yapabiliyorsunuz ancak ülkenin dilini konuşmak, belli sayıda işçi çalıştırmak veya ülkeye yüklü bir sermaya getirmek gibi ağır şartları yerine getirmek gerekiyor. Bu koşulların hiç biri İngiltere tarafından istenmedi ve on binlerce insan bu anlaşma üzerinden yeni hayat kurdular. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları, İngiltere’den veya Türkiye’den Ankara Anlaşması yoluyla bu yılın son gününe kadar çalışma vizesine başvuru yapabilecekler.
Fakat yüksek yargının geçen yıllarda aldığı bir karara göre başvuru yapılan tarihte geçerli olan kanunlar değil, memurun dosyayı incelemeye başladığı tarihteki kanunlar esas alınarak vize kararları verilecek. Başvuru yapmak isteyenlerin zaman geçirmeden dosyalarını içeri göndermelerinde yarar var, son hafta başvuru yapanlarda süprizlere hazır olacaklar, memurun inisiyatifi yada Home Office’in o günkü tavrı sonucu belirleyecek. İngiltere Hükümeti güçmenlik politikaları konusunda önümüzdeki yıllarda puanlama sistemi ile göçmen kabul edeceğini açıkladı. Birleşik Krallık, her zaman genç ve dinamik göçmenlere ihtiyaç duyacak, 2021 yılına sarkacak Ankara Anlaşmalıların dosyasını incelerken puanlı sistem kriterleri uygulansa dahi bir çok dosya yinede vize alabilir.
GİTMEK Mİ ZOR KALMAK MI ZOR?
Mart 2020 tarihinden itibaren dünyayı kasıp kavuran pandemi, İngiltere’de yaşayan Ankara Anlaşmalıları iki kez vurdu. Henüz işini ve evini tam anlamıyla kuramamış insanlar ekonominin durması nedeniyle çok zor durumda kaldılar. Devlet yardımı almaları mümkün olmayan Ankara Anlaşmalılar, ‘pandemi desteklerinden de’ yeteri kadar yararlanamadılar. Bu süreçte çok sayıda insan Türkiye’ye geri döndü. Köprüleri yakıp, evi barkı satıp gelenler için zor bir süreç yaşanıyor, gitmek mi zor kalmak mı zor sözü tamda bu durumdaki insanlar için söylenmiş gibi. Ellerinde kalan son birikimleri kullanarak bu süreci atlatmaya çalışan insanların durumu gittikçe zorlaşıyor.
Uzatma işlemlerini zamanında yapamayanlar, yeteri kadar fatura kesemeyenler ve uzun süre Türkiye’de kalmak zorunda olan insanlar için Home Office’in anlayışlı davracağı bekleniyor. Hattı zatında bu insanlar, yasal olarak bu ülkeye geldi, Birleşik Krallık çatısı altında yaşamaya karar verdiler ve kendilerinden beklenilenleri yerine getiriyorlar, virüs salgını onların suçu değil, faturayı onlara kesmek en hafif deyişle haksızlık olur. Dosyaları inceleyen memurlar, zaman aşımında ve yetersiz kazanç bildirimlerinde yaşanan olağanüstü durumu gözönünde bulunduracaktır, naçizane tavsiyem bu ülkede kalmakta halen ısrarlı olan insanların kalan sürede ellerinden gelen çabayı göstermelerinin yararlarına olacağı şeklinde.
Fırsat buldukça iş yapmak, fatura kesmek ve işlemlerini olabildiği kadar düzenli yapmaya çalışmaları gerekir. Hedefledikleri cironun yarısını yapsalarda sorun değil, bu yıl ülkede kimse hedeflerini tuturamayacak zaten. Son yıllarda gelen insan profiline baktığımızda, yeni hayat kurmak için genç üniversite mezunlarından çok mesleği ve kariyeri olan, aile kurmuş orta yaşlı insanları görüyoruz. Ekonomik kaygılar olmakla birlikte son gelen insanların birinci öncelikleri çocuklarının eğitimi. Ne kadar haklı olduklarını okulların açık tutulması konusunda iki ülkenin farklı uygulamalarında görüyoruz. İngiltere okulları açık tutabilmek için başka alanlarda kısıtlama yapıyor, altı kişiden fazla insanın bir araya gelmesini istemiyor.
Türkiye ise başka alanları açık tutabilmek için okulları kapalı tutuyor. ‘Zaten bir şey öğretmiyoruz, masraf yapmayalım’ diye mi düşünüyorlar acaba! Konumuza dönecek olursak, Ankara Anlaşması ile İngiltere’ye gelen insanlar çocuklarının eğitimi için hayatlarını kökten değiştiriyorlar. İşler çok daha kötüye gitmez ise geçen hafta açılan okullar eğitime devam edecek, öğrenciler mesafe ve sağlık kurallarına uymak koşuluyla eğitimlerini sürdürecekler. Çocukları için iyi bir eğitim ve gelecek ümit eden insanların en azından bu beklentileri yerine gelecek. Göçmenlerin hayatları her yerde özellikle ilk yıllarda zor geçer, ters yöne bakıp bir aracın önüne atlamak dahil çok sayıda problemle karşılaşırlar.
Londra’da yaşayan Ankara Anlaşmalı göçmenlerin bazı konularda şanslı olduklarını söyleyebiliriz. Aynı dili konuşan avukatların, muhasebecilerin, doktorların, işyerlerinin ve ev sahiplerinin bulunması onların geçiş dönemi için büyük destek. İlk bir kaç yıldan sonra sitemi öğrenen ‘çalışkan ve dürüst’ insanlar için hayat daha kolay olacaktır. Zor dönemden geçiyoruz, ‘enseyi karartmayın’ bu günlerde geçer.
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası