Anlam Arayışı İçinde Mutlu Olmak

Bu yazı 23 Ocak 2020 tarihinde yayınlanmıştır

Bir okurum bana şöyle bir soru yöneltmiş. Reankarnasyon nedir ve inanıyormusunuz? Şimdi öncelikle şunu söylemeliyim ki ben ilahiyatçı, diğer bir değişle dinbilimci değilim. Herkese uzmanlık alanının hakkını teslim etmek gerekir. Ruh Bilimi uzmanlarıyla ile ilahiyatçıların birleştiği ve ayrıştığı noktalar vardır. Fakat ben kendi uzmanlık alanlarım ve deneyimlerimle bu soruyu varoluşsal anlam arayışı üzerinden ele almayı tercih edeceğim.

Dolayısıyla size bugün Victor Frankle’ın insanın anlam arayışı üzerine söyledikleriyle seslenmeye çalışacağım. Ayrıca kitaplarını okumanızı da önererek devam ediyorum. Anlam arayışımız hepimiz için sonsuz bir ihtiyaçtır ve insanin hayattaki en temel endişelerinden biridir. Bu ihtiyaç bizi derin bir arayışa sürükler. Genelde insan anlam ararken anlamı bulduğuna inanmayı tercih eder. Bu bulduğu anlam etrafında yaşamını ve ilişkilerini düzenler ki bu da doğal bir bağlanma ihtiyacımızdan kaynaklıdır.

Peki, mademki bu bir ihtiyaç öyleyse kendimize nasıl bir yol yaratmamız bizi bu arayışta ruhsal olarak hırpalanmadan ve potansiyellerimizi geliştirerek ilerlememizi sağlar?

Çünkü hepimiz şunun çok iyi farkındayız. Eğer arayışımız ve cevaplarımız bizi hedeflediğimiz yere ulaştırmıyorsa kendimizi boşlukta hisseder hatta daha da fazla varlık kaygısı içinde bocalarız. Dolayısıyla Victor Frankle’ında vurguladığı gibi hedeflediğimiz anlam arayışımız gerçekçi bir noktadan yola çıkarak daha idealine ulaşmaya çalışma çabası olmalıdır. Böylece hedeflediğimiz yere doğru yolculuğumuzu daha mutlu olarak sürdürebiliriz. Bu şu demektir. Yaşamı sadece bildiklerimizle yorumlarsak kedimizi gelişime kapatmış oluruz. Dolayısıyla mutsuzaşırız. Oysaki arayış bir varolma çabasıdır ve bizi yaşama ve olaylara karşı canlı tutar.