İngiltere’de Belediye Evinde Oturmak

Bu yazı 24 Ekim 2024 tarihinde yayınlanmıştır

Politikacı olarak halk ile yaptığımız görüşmelerde en çok karşılaştığımız sorunların başında, bedelsiz olarak belediye evinde oturmak isteyen insanların talepleri bulunuyor.

Belediye evlerinde oturabilmek için genellikle düşük gelirli olmak, işsizlik, engellilik ya da başka sosyal nedenlerle zor durumda bulunmak gerekir. Başvuranın kirayı piyasa koşullarında karşılayamayacak durumda olduğunu kanıtlaması ve İngiltere’de yasal oturma iznine sahip olması gerekir.

Ayrıca, İngiltere’de sürekli olarak yaşıyor olmak bir ön koşuldur. Birleşik Krallık’ta sosyal devletin bir gereği olarak sunulan bu güzel imkân, son yıllarda yeteri kadar yeni ev üretilmemesi, bu fırsatın kötüye kullanılması ve başka nedenlerden dolayı tıkanma noktasına gelmiştir.

Belediye Evi Almada Öncelikli Gruplar

Yaşlılar, engelliler, çocuklu aileler ve hamile kadınlar gibi dezavantajlı gruplar, belediye evlerine başvururken genellikle öncelik kazanır. Ayrıca, evsiz kalma riski taşıyan kişiler de önceliklidir. Burada mahkeme kararı ile evsiz kalmak koşulu üzerinde biraz durmak gerekir. Hastalık, engellilik, çocuk sayısı ispatlanması kolay bir durum olduğu için bu konularda suiistimaller çok fazla yaşanmaz. Evsiz kalmak suretiyle belediye evi isteyenler daha farklı süzgeçlerden geçirilir. İş imkânı fazla olduğu ya da eş dost Londra’da olduğu için bizim toplumda çok sayıda insan başkentte kalmayı tercih ediyor. Londra’da maliyetlerin yükselmesi ise yerel belediyeleri çeşitli arayışlara yöneltiyor. Konutların değerli olduğu merkez bölge belediyeleri, Londra içinde olmakla beraber daha düşük maliyetli kenar bölge belediyelerine kiracı gönderiyorlar. Birçok belediye de doğrudan şehir dışında alternatifler sunuyorlar.

Bir örnek vermek gerekirse, Enfield Belediyesi’nde yaklaşık on bin insan, hostellerde ve geçici konutlarda yaşamak suretiyle belediye evi bekliyor.

Talebin sürekli artması, buna karşılık oturmaya başlayanların bir daha belediye evinden çıkmaması ya da oturduğu evi satın almaları, buna karşılık yeteri kadar ev üretilmemesi sürecin ilerlemesini engelliyor. Bir sosyal hak olarak verilen ve ‘en alttakileri’ koruma amacı güden belediye evi sistemi, sosyal devlet olmanın bir gereği. Aşırı yüklenme ve biraz da insanların kolay yoldan ev edinme istekleri, sistemi tıkanma noktasına getirmiş. Yirmi yıl, yirmi beş yıl belediye evi beklediğini söyleyen insanlara rastlıyorum. Hayatlarının en güzel yıllarını, kötü koşullardaki geçici evlerde geçiriyorlar. Evler kendilerinin olmadığı için yeteri kadar tamir ve bakım da yapamadıklarından genellikle sağlıksız koşullarda, bitmeyen bir stres ve belirsizlik içinde yaşıyorlar.

Yıllarca Belediye Evi Beklemek

Belediye Meclis Üyesi olarak bana gelenlere tavsiyem her zaman, eğer biraz imkânınız varsa, belediye evi almanın peşinde ‘ömrünüzü harcamayın’ şeklinde oluyor. Koşullarınızı zorlayın, kendi evinizi almanın peşinde olun. Önceki yıllarda olmuş olabilir fakat artık kolay belediye evi alma imkanı yok. Ev satın almayı birinci öncelik olarak hedefleyen birçok insan, kendi evini edinme konusunda başarılı olacaktır. Bu da olmuyorsa siz istediğiniz koşullarda evinizi kiralayın, devlet ihtiyacı olanlara kira desteği veriyor zaten. Geçici koşullarda sağlıksız ortamlarda çoluğu çocuğu perişan etmeye değmez, enerjinizi çocuklarınızın eğitimine harcayın.

Geçen mayıs ayında iktidara gelen Labour Hükümeti’nin, yıllık gelirlerin 4,7 katı yerine 5,5 katına mortgage kredisi verme politikası çok olumlu.

Ayrıca, ilk defa ev alacakların bankalardan mortgage kredisi alanların borçlarına devletin kefil olma politikası da evsizlerin kolay yoldan ev almaları için devrim niteliğinde olacaktır. Konuşmaları devam eden bu politikanın yasalaşması, bir maaş ile Londra’da ev imkânı olmayan insanlara ve her geçen gün artan evsizlik sorununa iyi bir çare olacaktır.