Mutluluk…

Bu yazı 29 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanmıştır

“Mutluluk hazır bulunan bir şey değildir. Kendi eylemleriniz sonucu ortaya çıkar.” Dalai Lama

Bu hafta da sağlığımızı nasıl iyi yönde değiştirebilir ve yaşamla­rımızı nasıl daha kolay hale ge­tirebiliriz paylaşımlarıma devam ediyorum. Budizm’in ruhani lideri olan günümüz Dalai Lama sının çok güzel bir cümlesi var. Mut­luluk hazır bulunan bir şey değil­dir. Kendi eylemlerimiz sonucu ortaya çıkar.

Evet mutlu olmak için bu yolda bazı çalışmaları her gün yapma­mız gerekiyor. Nasıl ki her sabah güneş ile birlikte uyanıp, vücudu­muzun ihtiyacı olan besinleri alı­yorsak mutluluk için de her gün küçük de olsa adımlar atmalıyız. Bazen kendi kendime her gün bun­larla uğraşamam dediğim oluyor.

Sonra kendime gülüyorum. Normal şartlarda acaba hangi­miz: “Bugün uyumak, yemek , su içmek ve doğal ihtiyaçlarımı kar­şılamayı canım istemiyor. Her gün bunları yapmaktan çok bunaldım artık ” gibi bir cümle ediyoruz. Tabi ki hiç kimse o zaman gelin en basitinden her gün yapmamız gereken mutluluk eylemlerimizin ipuçlarına bir bakalım.Öncelikle her gün doğal güneş ışığı almaya önem verin.

Londra’da yaşayanlar güneş olmasa bile açık havada, gün ışı­ğında bulunmaya özen gösterin. Burnunuzdan derin nefes alıp, dört saniye tutup, sonra yavaşça nefesinizi burnunuzdan dörde kadar sayarak verin. Bunu bir kaç kere tekrarlayın.Tabi ki bol güneşli bir yere gitmek harika olurdu. Çünkü doğal güneş ışığı mutluluk hormonları olan sero­tonin ve endorfin hormonlarının salgılanmasını sağlıyor, Özellikle orta yaş üstü kişilere önerim ka­ranlık, depresif bar, cafe, resto­ran gibi yerlere gün içinde gitme­yiniz. Aydınlık yerleri, mekânları, kafeleri tercih ediniz. Kendinize sanki küçük bir çocuk gibi dav­ranın.

Yorgun hissediyorsanız ve imkânınız da varsa yarım saat bile olsa dinlenin. Birden acık­tınız veya susadınız. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız hemen kan şekerinizi ve glasemdik indeksi­nizi ölçünüz. Şeker düşüklüğünü gidermek için donut gibi şekerli çörekler yemek doğru bir eylem değil.

Tüm gün moral bozukluğu ile koltukta, televizyon karşısında çörek yiyerek uzanmakta tercih edilmemesi gereken bir eylem. Bunun yerine gidip kısa bir uyku uyuyup, bol su içip kendinize gelmek daha mantıklı.Elinizden geldiği kadar her gün eksersiz yapınız. Bunun için bir spor sa­lonuna gitmeye gerek yok. Evde yapabileceğiniz bir sürü eksersiz var. Ya da en basitinden dans edin kendi kendinize. Küçük mutluluk­lara dikkat edin. Kuşların sesini dinleyin.Kendi kendinizi olduğu­nuz gibi kabul ederek sevgiyi his­setmeyi ve sevginizi ifade etmeyi öğrenin. Sürekli aklınıza geldikçe;

“Kendimi olduğum gibi, her halimle, koşulsuz seviyorum. Başkalarını da olduk­ları gibi seviyorum. Ben mutluyum. Kendi mutluluğumu kendim yaratıyorum.”

Cümlesini tekrarlayın. Bu çok güzel bir olumluma cümlesidir. Düşünceler, inançlar, fiziksel sağlık ve bulunduğunuz yaşam koşulları hepsi birbirine bağlıdır. Özellikle duygu ve düşüncelerin fiziksel sağlık üzerine etkilerini bilirsek, düşüncelerimizi akışa bırakmak yerine sistemli şekilde bunları değiştirmeye çalışabili­riz, Diğer yandan fiziksel sağlık içinde mutluluk hormonlarını ak­tive edecek spor, gün ışığı, dans, sağlıklı beslenmek, sevgi hisset­mek, dua etmek, şükretmek yine kişinin kendi elinde olan eylem­ler. O zaman kendimizi bırakmak yok. Tv karşısından kalkıp, o şe­kerli çöreklerin yerine bırakıp kısa bir yürüyüşe çıkmanın, eli­mizdekilere şükretmenin ve güzel bir şarkı dinlemenin tam zamanı.

Sevgi ile kalın..

e-mail: info@ndlondon.com