![](https://olaygazete.co.uk/wp-content/themes/jnews-child/koseyazarlari/faruk-eskioglu-big.jpg)
Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’nın 2023 yıl sonu verilerine göre; toplum tarihimizin son 20 yılına damgasını vuran Ankara Anlaşmalılar 2002 – 31 Aralık 2023 arasında 43 bin 600’ü erkek 18 bin 600’ü kadın olmak üzere 62 bin 200 dolayında olduğu saptandı.
Bu rakama çocukları da katarsak sayıyı 75-80 bin olarak öngörebiliriz. Ankara Anlaşması, Türkiye ile o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) üyesi ülkeler arasında ticaretin geliştirilmesi ve iş hacmini artırmak amacıyla 12 Eylül 1963’te imzalandı. Garip ama gerçek, Türkiye Cumhuriyeti’nin unuttuğu bu anlaşma 2000’de Londra’da açılan bir davayla 2002’den itibaren uygulama alanı buldu. 31 Aralık 2020’de de Brexit nedeniyle bu anlaşma son bulmuş oldu. Türkiye’nin temsilcileri bunun yerini telafi edecek bir başka anlaşmadan söz ettiler ama “yalan” oldu.
Dostlar 1960’larda Londra’ya gelen mavi yakalı işçilerle kıyaslandığında çoğu beyaz yakalı mürekkep yalamış Ankara Anlaşmalılar için de hayat kolay olmadı. Daha önce 1970’lerde işçi olarak gelen Mustafa Ali Bilgiç’in hikayesini* anlatmış, toplumun ilk yapı taşı işçilerin canı pahasına tutunma çabalarını anlatmıştım. Ankara Anlaşmalılar geldiğinde Türkçe konuşan bir toplumu buldular. Konut sorunundan iş bulma çabalarına tutanacakları iyi kötü bir dal vardı. O dal “çürük” çıktı desem abartmamış olurum. Sözüm bizim toplumdaki bazı işverenlere…
İçinde yaşadığımız ülkede farklı bir ticari ahlaka sahip, yasa-kural tanımaz, kendisi emekçi kökenden olmasına karşın emeğe saygı duymaz, empati yapmaz, garibin halinden anlamaz ve para kazanma hırsı gözlerine sterlin işareti olarak yansımış bir güruhtan söz ediyorum. Ankara Anlaşmalılardan bazıları salgın döneminde açlıkla sınandı, bir kısmı geri dönmek zorunda kaldı. Dil sorunundan dolayı kendi dilini konuşan patronların yanında çalışanlar ise büyük hayal kırıklığına uğradı. Kendi işini yapanlar ise 2024 İngilteresinde ortaçağı yaşadığını düşünür oldular.
Geçen gün Türkiye’de büyük işlere imza atmış ve resmi kurumlarda denetçilik yapmış Ankara Anlaşmalı bir inşaat mühendisi ile sohbet ettim. “Ben geri dönmek istiyorum fakat eşim çocukların hatırına dayanalım diyor” dedi. Proje çizerek iş yaptığı toplum üyelerinden alacaklarını tahsil edemediğinden dert yanan mühendis arkadaş, “Toplum üyelerinden alacaklarım var ama kiramızı ödeyemeyecek duruma düştük. Hocam sen gazetecisin lütfen söyle, bu nasıl bir ticari ahlak?” diye sordu. Türkiye’de 1980’lerde enflasyonist dönemde alacaklarını ertelemek esnaf kurnazlığıydı. Ne kadar geç öderse o kadar kazancı çoğaltmış olurlardı.
Bu sahtekarlık o dönemden günümüze genlerle taşındı sanki. Başkasının 10’a yapacağı işi 2’ye yaptırdığı mühendisin canına tak etmiş, tuzu kuru esnafın umurunda mı? Yazıklar olsun! İngiltere’de kadınların 70’lerde büyük mücadeleyle kazandıkları “eşit işe eşit ücret” kavgasını şimdi tam 50 yıl sonra göçmenler vermeye çalışıyor. Toplumda faaliyet gösteren emek odaklı derneklerin biliyorum yükleri ağır ama bu konuyu da gündemde tutmaları gerekiyor. Göçmen İşçiler Kültür Derneği’nin (GİK DER) 2022’deki raporuna göre; Londra’daki göçmen Türk ve Kürt işçiler düşük maaş alıyor, tatil ya da hastalık izni kullanamıyor, işçi haklarını bilmedikleri için de sömürüye maruz kalıyor. Ayrıca işler yoğunlaştığında fazla ödeme alamayan işçiler, azalınca da ücretsiz izine gönderiliyor. 2024 Londrasında ne bu göçmen işçilerin çektiği kardeşim? Türkiye’de “Ooo Londra’da işiniz iş” diyen dostlarımıza “Aynı Ken Loach’un filmlerindeki gibi yaşıyoruz” diyorum. Eksiği yok, fazlası çok. İzlemeyen izlesin lütfen.
***
TÜRKİYE’DEN YURTDIŞINA GAYRİ MENKUL YATIRIMI:
Merkez Bankası verilerine göre; yabancıların Türkiye’de gayrimenkul alımı düşerken, Türk vatandaşlarının yurtdışındaki gayrimenkul alımlarıda hızla artıyormuş. İlk üç aylık dönemler için, 2019’da 74 milyon dolarlık alım her yıl artarak 2024’te 597 milyon dolara yükselmiş. Türkiye’den yalnız hekimler kaçmıyor parası pulu olan da memleketteki yatırım araçlarına güvenmeyip kaçmayı tercih ediyor. Bu habere de üzülmemiz gerekiyor sanırım… _______________
- Göçmenler de aşerer…
- Oyumuz bağımsız aday Jeremy Corbyn’e
- “Yardım alanlar yurtdışında ne kadar kalabilirler?”
- Toplumda şiddet alarm veriyor
- İngiltere’den Türkiye sağlık turizmine darbe
- Soyguncu havayolu şirketlerine karşı kampanya
- Ankara Anlaşmalı öğrencilerin haklı kampanyası
- ‘Universal Credit’ dedikleri ?
- 2 Mayıs’taki oyum
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi