Son aylarda katıldığım toplantılarda Ankara Anlaşması nedeniyle Türkiye’den göçüp Londra’ya yerleşmiş çok sayıda insanla karşılaşıyorum. On beş yıl önce öğrenciler, çocuk bakıcıları ya da iltica talepleri kabul edilmeyen insanların son çare olarak başvurdukları anlaşma, bir kaç yıl içinde Türkiye’den kaçmak isteyenlerin ‘can simidi’ haline geldi. Sadece yeni hayat kurmak isteyen gençler değil orta ve ileri yaşlarda insanlarda “Ankara Tireni”ne binip batıya doğru yolculuğa çıkıyorlar.
Aralarında tıp doktorları, akademisyenler, sanatçılar, eğitimli insanlar ve çok sayıda zengin işadamının da bulunduğu Türkiye – İngiltere arası kitlesel hareket artık on binlerle ifade edilmeye başlandı. Yeni göç dalgasına katılıp İngiltere’ye gelen insanlar iş bulmaktan çok çocuklarının eğitimi ve geleceği için düzenlerini bozduklarını söylüyorlar. İngiltere’nin AB’den çıkmasıyla Ankara Anlaşmalı çalışma vizesi de sonlanacak. Uzmanlar en iyi ihtimalle bu yılın sonuna kadar bu şekilde başvuruların devam edeceğini, 31 Aralık 2020 tarihinden sonra başka bir düzleme geçileceğini ifade ediyorlar. Yine Ankara Anlaşması üzerine çok kafa yoran avukatlara göre ‘yatırımcı vizesi’ Ankara Anlaşması’nın yerini alacak. İş kurmak için 250 bin sterlin yatırım kuralı, hali hazırda 50 bin sterline indirilmiş durumda. İngiltere’de iş kurmak isteyenler bu parayı yatırmak suretiyle vize alabilecekler. Eğitilmiş nüfusa ve beyin göçüne sadece İngiltere kucak açmıyor. Avusturalya, Kanada, Yeni Zellanda, ABD ve hatta Almanya her zaman çalışacak kalifiye elemen ihtiyacı duyuyorlar. Türkiyeli insanların diğer ülkeleri değilde İngiltere’yi seçmelerinin bir kaç nedeni var. Birincisi sadece üç saat uçma mesafesinde, ikincisi çocuklarının eğitimi için en uygun ülke, hiç bir şey öğrenemeseler dahi, İngilizce öğrenecekleri kesin! Birleşik Krallık onlara hiç bir ülkenin sunmadığı uygun başvuru koşulları sunuyor. Sermaye talebinin olmaması ve dil bariyerinin bulunmaması çok büyük kolaylıktı. Bir kaç ay sonra artık bu kolaylıklardan yararlanmak mümkün olmayabilir. British olma aşamasında istenen dil sınavı vize başvuru giriş şartı olarak konabilir. Bir takım harçlar getirildi, burada daha fazla artış olmaz belki fakat vatandaşlık için bekleme süresi on yıla çıkartılırsa süpriz olmaz. Elli bin sermaye yatırmak, dil sınavı ve vatandaşlık için bekleme süresnin on yıla çıkartılması gibi yeni kuralların uygulanması gündemde. Başvurmayı düşünenlerin ellerini çabuk tutmasında yarar var, bir gece yarısı değişen kurallar ertesi gün başvuru şartlarını zorlaştırabilir.
NEDEN GELİYORLAR NE BEKLİYORLAR?
İnsanın yaşadığı ülkeyi terk etmesine yol açan, onları iten nedenlere ve gidecekleri ülkeyede onları çeken cazibe noktalarına iyi bakmak gerekir. Nitelikli insan göçü dünyanın her tarafında hareket halindedir. Bu hareketliliğin kazanan tarafında yer alabilmek için, ülkeler özel politikalar geliştirerek itici etkenleri zayıflatmaya, çekici etkenleri güçlendirmeye çalışırlar. Gelinen noktada Türkiye’nin bu konuda parmağını kıpırdatmadığı gözleniyor. Okumuş, tecrübeli, şehirli ve kalifiye vatandaşlar ülkeyi kitleler halinde terkederken, yerlerini vasıfsız göçmenler alıyor. Suriye, Irak, Afganistanlı ve Kuzey Afrikalı göçmenler, Türkiye’den ayrılanların yerine yığınlar halinde Türkiye’ye yerleşiyorlar. Kentlerin, sokakların, sosyal hayatın ve nüfus yapısı değişiyor. Ülkenin en iyi eğilmiş yüz binleri ülkeyi terkederken, yoğun işşizlik olduğu halde vasıfsız yüzbinerce insan Türkiye’ye doluyorlar. Buradaki kayıbın, ekonomik ve sosyal zararın büyüklüğünü anlamak için bilim adamı olmaya gerek yok. Normalde yapılması gereken bunun tam tersidir, nitelikli insanını ülkende tutarsın, yurt dışındanda sadece nitelikli insanların gelmesini teşvik edersin. Bir açık kapı bulunması dolayısıyla son aylarda yüksek nitelikli Türkiye Vatandaşları İngiltere’ye göç ediyorlar. Birinci etken olarak çocuklarının eğitimini ilk sıraya alsakta göçün başka nedenleride var. Asgari ücret eksenli düşük ücret politikası, vergilerin yüksek olması, gelecek için duyulan endişe, üniversitelerden mezun olanların iş bulamamaları, mezun oldukları bölümlerin dışında bir iş sahasında çalışmak zorunda kalmak beyin göçünün önemli etkenleri arasında yer alıyor. Türkiye’deki sosyal hayatın gerilemesi, kentte yaşam maliyetinin çok artması, tarım ve hayvancılığın durma noktasına gelmesi gibi nedenleri de sıralayabiliriz. Araştırma -Geliştirme çalışmalarına yeterli kaynak ayrılmaması, bilim ve teknolojiye değer verilmemesi, kayırmacılık, liyakatsizlik, fikir üretiminin, buluşun para etmemesi ve desteklenmemesi de beyin göçünü tetikliyor. Adalate olan inancın ortadan kalkması ve basın özgürlüğünün yokedilmesi de diğer önemli başlıklar. Tüm bu olumsuz koşulların Anavatan Türkiye’de yaşanıyor olması çok acı. Bu haftaki yerimizin sonuna geldik. Haftaya Ankara Anlaşması ile İngiltere’ye gelenler ne umuyorlar ne buluyorlar? Sorularının yanıtını irdeleyeceğiz….
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası