Metroda yanımda 8-9 yaşlarında bir çocuk oturuyordu. Kucağında buruşturulmuş bir defter, defterin kenarına eğri büğrü harflerle yazılmış bir cümle:
“Ben yapabilirim.”
O cümlenin etrafında, buruşturduğu sayfanın kenarlarına taşan karalamalar, belki sıkıntıyla çizilmiş yuvarlaklar, belki de hayallerin izleri…
Ama ortada duran kelimeler sanki bütün sayfanın yükünü taşıyordu.
Kimin sesi düşmüştü bu çocuğun içine? Bir öğretmenin mi, annenin mi, babanın mı? Bilemiyorum. Ama şunu biliyorum: Çocuklar, onlara söylenen sözleri biriktiriyor. Defterin sayfaları gibi, zihinlerinde yer açıyorlar. Ve sonra o cümleleri çıkarıp kendi kendilerine söylüyorlar.
Çocuklarımızla konuşurken kurduğumuz cümleler, onların iç dünyasında yankılanan bir sese dönüşüyor. Birimiz “dikkatini veremiyorsun” dediğimizde, o ses ileride hata yaptığında kendini azarlıyor. Birimiz “denemeye devam et, yapabilirsin” dediğimizde, aynı ses zorluk anında cesaret veriyor.
Çocuğun elindeki defter bana şunu hatırlattı: Onların iç sesi, aslında bizim sesimizden doğuyor.
Ve günün birinde biz yanında olmasak bile, o ses onların yoluna eşlik etmeye devam edecek.
Ama sadece çocuklar için değil… Yetişkinlerin içinde de, yıllar önce duyduğu cümlelerden oluşmuş sesler var.
Bazen ileri taşıyan, bazen de adım atmaya korkutan.
Sevgiyle kalın!
Melike Barış
Psikolog
Website: www.melikebaris.com
Instagram: www.instagram.com/psikolog_melikebaris/
- Tanıdık Olan Her Zaman Güvenli mi?
- Kendin Olmanın Unutulan Hâli
- “Aman Bozulmasın” Derken Bozulan Sen misin?
- Küçük Davranışlar Büyük Anlamlar
- Zorbalık
- Çocuğun Sığınacağı Liman
- Çocuğumun Dikkati Çabuk Dağılıyor
- Terapi Sürecinde Neden Bazen Kötü Hissedilir?
- Sessiz, Sakin, Olgun Çocuk
- Ayıp Olmasın Diye Yaşamak