Kumar alışkanlığı

Bu yazı 27 Ağustos 2013 tarihinde yayınlanmıştır

Bir hafta önce hem Premier League ve Türkiye Süper Lig’i yeniden başladı. Ardından bahis kuponları da havada uçuşmaya başladı. Birçok ailenin hayatını etkileyen kumar alışkanlığına de­ğinmekte fayda var. Kumar, de­ğerli bir şeyi kazanma umuduyla riske etmek olarak tanımlanabi­linir. Bütün kumar oynayanların problemli olarak damgalaması doğru değil çünkü bir çok kişi sadece sosyalleşme amacı ile ku­mar oynayıp dengeli bir yaşamı devam ettirebiliyorlar. Fakat, ne zaman ki kumar bireyin kişisel, sosyal, ailesel ve ekonomik ya­şamını dağıtıp karıştırmaya baş­lıyor o zaman hastalıksal bir du­ruma geçiyor.
Bazı araştırmacılara göre hastalıksal kumar oynama obse­sif-kompulsif bir hastalık olarak açıklanabilinir. Bu anlayışa göre bireyler aynı düşünceleri ve de hareketleri devamlı tekrar et­tiklerinde kendilerini rahat his­sediyorlar. Gerçekten de kumar bağımlıları, kumarla ilgili tekrar eden düşüncelere sahip olduk­larını ve kafalarından atamadık­larını sonuçta bu düşüncelerin onları kumar oynamaya sürükle­diğini söylüyorlar. Bir diğer grup araştırmacıya göre ise hastalıksal kumar en iyi bağımlılık olarak dü­şünüldüğünde anlaşılabilinir. On­lara göre kumar bir bağımlılık çünkü kişiler oynarken büyülen­miş gibi kendinden geçebiliyor ve istedikleri heyecanı almak için uyuşturucu bağımlıların uyuştu­rucu dozajını artıttırdıkları gibi bahis arttırılırmasına izin vere­biliyorlar.
Belki de bireyleri hastalıksal kumar oynamaya iten nedenler onların bazı karakter özellikle­rinde saklı. Bazı araştırmalardan elde edilen bulgulara göre bu ki­şiler dış görünüş itibarı ile sosyal görünmelerine rağmen daha de­rinlerde onları başkaları ile etkili bir ilişki-dostluk kurmalarını en­gelleyen özelliklere sahipler. Ço­cukluklarından itibaren etkili bu özellikler onların gerçek anlamda sosyal hayata katılmasını, kendi­lerine güvenir birer birey olarak yetişmelerini engelliyor. Bu tür özelliklere örnek olarak kararsız­lık, özgüven eksikliği, çaresizlik hissi, ve devamlı olarak başka­larının desteğine bağımlı olmak verilebilinir.
Kumar oynamayı devam ettir­mede oyun süresinde etkili olan düşünsel çarpıtmalarda etkili rol oynuyor. Örneğin, kumar ki­şilerde sonuca etki edebilecekleri bir kontrole sahip oldukları gibi yanlış bir görüşe sahip olmala­rını sağlıyor. Kişi her kazandı­ğında bu kazancının her zaman devam edeceği ya da çok iyi bir şansının olduğu gibi mantıksız düşüncelere sahip olabiliyor. Aynı zamanda kaybetmelerinide kazanmaları yönünde bir işaret olarak görüyorlar çünkü eninde sonunda kötü şans bitecek diye düşünüyorlar.
Görüldüğü gibi kumar bağım­lılığının nedenleri olarak birçok teori ortaya atılmış durumda ve hangisinin gerçeğe daha yakın ol­duğu tartışılır ama şu bir gerçek ki kumar birçok insanın hayatını karartmaya ve birçok ailenin da­ğılmasına neden oluyor. Bu yüz­den yapılması gereken kumar oy­nayan kişileri hemen toplumdan uzaklaştırmak değil onları kumar oynamaya iten etmenleri bulup bu tehlikeli bağımlılığı bırakma­larına yardımcı olmak gerekiyor. Tabii ki kumar oynayanlarında yapabildikleri oranda zaaflarının üstüne gidip gerekli kişilerden ve organizasyonlardan yardım iste­meleri gerekiyor. Bu desteği is­temedikleri sürece sorunları de­rinleşip içinden çıkılmaz bir hal alabilecektir.