Hıdırellez Dilekleri Gerçekleşir mi?

Bu yazı 10 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanmıştır

Hızır ve İlyas peygamberler her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece buluşup doğaya can vermek üzere sözleştiği, gece boyunca gezerek, dilekleri topladıkları ve dünyaya bereket getirdikleri düşünülür.

İstanbul’da ilk defa Ahırkapı Hıdırellez Şenliklerine gittiğimi hatırlıyorum. Farklı insanların bir araya gelmesi, pozitif bir enerjinin ortaya çıkması, müzikler çok güzel gelmişti. Kocaman bir ağaç vardı ve hepimiz dileklerimizi yazıp, çizip asıyorduk.

Ne dilediğimi bile hatırlamıyorum ama ben de asmıştım bir şeyler. Üstünden çok seneler geçti. Aklım, kalbim, idrakim ve yaşama bakışım çok değişti yaşadıklarımla paralel olarak.

Yine de bu geleneği üç dört senedir ben de yapmaya çalışıyorum. Ama çok da bir heyecan yapmadan, sırf usuldendir diye. İstanbul’da isem evimizin terasındaki harika kırmızı kırmızı güllerimizin dibine bozuk para koyuyorum bereket olsun diye. Neden usuldendir diye yaptığıma gelince. Çünkü artık dileklerin ve duaların her zaman edilebileceğini biliyorum.

Bu arada Hıdırellez’in Hz. Hızır ve Hz. İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu ile ilgili geniş bilgiyi sayfada Hıdırellez Nedir? başlığı altında okuyabilirsiniz.

Hıdırellez günü yaz, çiz, dileklerini hayal et ve gerçekmiş gibi düşün. Ve unut! Yani Yaradan’a tevekkül et tam bir sene boyunca. Ama bu noktada biraz duralım. Acaba her şey bu kadar kolay mı? Öncelikle sadece dilek dilemek ve sonra yan gelip yatmak pek akıllıca olmasa gerek. Tevekkül etmek demek çabalamak, çalışmak, olacağını düşünerek ümit etmek ve dileğimiz gerçekleşmese bile hayırlısı bu şekildeymiş diyebilmektir. Çünkü;

“Görünen her şeyin gerisinde daha engin bir şey olabilir.”

Acaba dileklerimiz bizim ruhumuz ve huzurumuz için ne kadar doğru. Ve en önemlisi acaba vakti geldi mi? Biz bu dünyaya kendimizi değiştirmeye, geliştirmeye, sivri köşelerimizi törpülemeye, nefsimizin efendisi olmaya geldik. Sen nefsinin kölesi ol, kendini hiç değiştirme sonra da ona göre dilekler dile. Hadi bakalım şimdi oldu mu acaba? Allah bizim neye ihtiyacımız olduğunu bizden daha iyi biliyor. O yüzden dileklerimizi dilerken bilmemekten ve ısrarla istemekten, hayırsız ise dahi istemekten Allah’ a sığınalım.

Sevdiğim bir astrolog Zeynep Nihal’ in yazısından bir alıntı yaptım. Biraz eklemeler yaptım yazıya ama genel olarak benim açımdan bakmış Hıdırellez konusuna.

“Bir şey yaşam planımızda varsa, yani büyüklerimizin söylediği gibi, bizim için hayırlı ise zaten olacak, yoksa olmayacak. Yaşam planında olmayan bir şeyi yoğun dua, “inan olur” gibi sistemlerle oldurduk diyelim. Bundan bize ruhsal tekâmülümüz açısından hiçbir fayda gelmeyecektir.

Hayat doğarken çok seçeneklidir, ama bu seçenek her seçenek noktasında, dileklerimize değil, o noktaya geldiğimizdeki tekâmül seviyemize bağlıdır. A noktasından ilerleyip B ve C’ nin olduğu bir seçeneğe gelirsek, A’dan o noktaya gelirken ki gelişimimiz hızlıysa direk C ye yoksa B ye devam gibi. Sonra yine seçenekler, yine seçenekler. Bu çemberin kırılması, ruhun amacından sapmasıdır zaten.

Ruhun amacını hep hatırlayalım Öz’üyle bir olmak. Bir büyük ve modern ev bize Öz’ümüzle bir olmayı getirmez belki. Bir bağışlama getirir belki. Bir evlilik değildir belki bizi Öz’ümüze kavuşturacak olan yalnızlığın getireceği tekâmül adımlarıdır belki.

Hayat çizgimizle ilgili yapmamız gereken her şeyi, bütün sorumluluklarımızı yerine getirelim. Görevlerimizi eksizsiz yapalım. Üniversite sınavına gireceksek mesela, bütün kapasitemizi kullanalım. Çalışalım. Uğraşalım. Ama olmazsa, bir an bile arkamıza dönüp bakmayalım. Şimdi bir ağacın dibine bir üniversite girişi dileği bağlamak hayırlı bir iş değildir. Hayırlı olsaydı, -gerekli çabamızı ve sorumluluğumuzu yerine getirmiş olduğumuz kaydıyla- olurdu zaten o dilek.

Ruh tekâmül ettikçe dünyasal dilekleri azalacak ya da o düşünmeden önüne gelecektir ki o onun artık öyle bir arzusu da kalmamış olacaktır. Gereken sorumlulukları yerine getirip, anda ve akışta kalalım. Büyük planı ve büyük resmi görelim.”

Bu son cümleye eklemem şu olabilir.

“Dünya, insanın gölgesine benzer. Kovalarsan kaçar, kaçarsan kovalar…”

Sevgi ile…

Facebook: neslihandogan.london
Instagram: nd_london