Doğduğumuzdan beri, sevilmek ve insanlar tarafından istendiğimizi görmek istiyoruz. Daha fazla takdir, ilgi ve başarı diliyoruz.
Duygusal sevgi ve şefkat arayabiliyoruz. Belki istediğimiz şekilde olmasını dilediğimiz o özel kişiyi de uzun zamandır bekliyoruz. Duygusal sevgi ve şefkat ihtiyaçlarımız bir zamanlar anne-babamız tarafından yerine getirildi. Hatta bazılarımız bu konuda bile şanslı değildi. Şimdi ise duygularını bizimle paylaşabilen ve kendimizi açıkça ve korkusuzca ifade etmek istediğimiz, bizi tüm kırılganlığımızla, yargılamadan görebilen özel bir insan olsun istiyoruz. Ancak nedense bu göründüğü kadar basit olmuyor. Özellikle filmler, sanal dünyanın yanlış kullanılması, sahte hayatların artması, romantik şarkılar ve şöhretli insanların garip özel hayatları ile aşk kavramını idealleştirdiğimiz
bir aşamaya geldik.
“Her zaman dediğim gibi. Her şey içten başlar. Hayallerimiz, tutumumuz, sevgimiz, benlik saygımız, mutluluğumuz, depresyonumuz ve hayal kırıklığımız kendi ‘Ben’imizden filizlenmektedir. Her birimizin içinde olan ‘ben’ hayatımızın yolculuğunun izlerini belirler. Hayatımızın gidişatını tanımlarken onu dilediğimiz gibi yapabiliriz.” Aynı zamanda, hayatımızda istediğimiz şeyleri iyice deneyimleyebilmek için onları hissetmemiz gerekir. “Zihnimizde şefkat duygusu için bir algılayıcımız varsa, onu karşımızdan alacağımız en küçük şefkat eylemlerini arayacağız.” Anlamlı, dengeli bir yaşama sahip olmak için, öncelikle kendi içimizdeki sensörleri (hissedicileri) bilmemiz gerekir. Hayatta iyi şeyler yaşayabilir hale gelmek için bu hayatı yaşamaya değer kılan değerlerimizi bilmeli ve kendimizi iyi tanımalıyız. Bir örnekle açıklarsak. Benim temel değerlerimin başında şefkat, sevgi, sağlık öğrenmek, güven, etik olmak ve Yaradan’a olan inancım gelir. Ama ayrıca günlük hayatıma bakarsak özellikleakşamları, evde olmayı dışarılarda gezmekten daha çok seven bir kadınım. Hatta hafta sonları her yer kalabalık olduğu için evimde kalmayı tercih ederim. Temiz, sade ve konforlu bir ev, aydınlık bir mutfak, fiziksel ve ruhsal rahatlığım, sağlıklı yemekler pişirmek, yazı yazmak, düzenli uykum sürekli dış dünyada sosyal olmam gerekiyormuş hissinden, es ver meden yaşamaktan, her gece dışarıda yemek yemekten, eğlenceye gitmekten daha önceliklidir. Yaşadığım yer benim için el aleme hava atacak bir mal değil içinde huzur ve rahatlık bulduğum, en çok zamanımı geçirdiğim yuvadır. Paramı kendi fiziksel sağlığım yararına olan ürünlere, organik besinlere, dışarıda yiyeceksem organik kahvaltılara, sağlıklı besinlere harcamayı tercih ederim.
Benim için güzel kokular, sağlıklı besinler, kremler, doğal vücut ürünleri, spor malzemeleri, güzel bir film gibi şeyler çok pahalı bir kıyafetten, ayakkabıdan, farklı ülkeleri görmekten daha önemlidir. Tatillerimde yeni ülkeler görmek yerine sıcak, huzurlu hatta deniz kenarı yerlerde bulunmayı daha çok severim. Yani benim bu değerlerime zıt olan kişi veya kişiler ile bir yerde mutlaka uyumsuzluklarımız çıkabilir. Gece hayatını, alkolü seven, sigarayı seven, fazla eğlenceyi seven, kalabalığı seven, sağlık değerleri olmayan, kumarhane gibi mekânları seven insanlarla ortak noktalarımız olmadığı için bir noktada ayrım oluşur mutlaka. Çünkü hayat değerlerimiz, kazandığımız parayı harcadığımız alanlar farklı. Mutluluk kaynaklarımız farklı. Hayat değerleri amaçlarımız ise para onlara ulaşmamızı sağlayan bir araçtır. Bu bahsettiğim konu sadece arkadaşlık değil kadın-erkek özel ilişkileri içinde geçerlidir, Bir erkek ile hayat yolunda ciddi düşünen bir kadının en baştan kendi değerlerinin uyumuna bakması en güzeli olacaktır. Tabi ki bazı insanlar kendilerini maskeleri ile göstereceklerdir. Ama temel taş olan bazı hayat değerlerinizi mutlaka birbirinizle açık açık paylaşın. Böylece ileride doğabilecek karşılıklı uyumsuzluk ve mutsuzlukları baştan önlemiş olursunuz “ Bunu yaptığınız zaman , ‘ben’ ile diğerleri arasında uyumlu ve dengeli bir yaşamın temelini oluşturabilirsiniz.
Yaşam enerjinizi başkalarını değiştirmeye harcamak yerine kendi hayat değerlerinizi güzelleştirmek için harcamış olursunuz.” Sevgi ile kalın… Hayırlı bir Ramazan Ayı diliyorum…
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…