Hepinize merhaba, yine uçaktayım. İstanbul sonrası Londra’ya giderken, vatanıma 45 bin feet yükseklikten bakmaya devam ediyorum. Rahatım yerinde, yan iki koltuğum boş.
Bugün eğlence kanallarında tevafuk film seyretmek yerine, İstanbul’da gözlemlediğim bazı şeyleri unutmadan yazmak istedim. Sanırım beynimde yüksekte olmaktan dolayı iyonlar çalışmaya başladı ve ilham geldi. İlhamımı kaybetmek istemem.
Londra’ya yaklaşmışken vatanıma uzaktan şöyle bir bakmaya devam ediyorum. Daha önce din alimlerinin medyada çok fazla görünmelerine biraz değinmiştim. Sürç-i lisan ettiysek af ola. Tabi bu işler tek taraflı olmaz. Bu haftada işin diğer tarafına şöyle bir bakalım.
Dikkat ettim özellikle büyük şehirlerde adım başı ruhsal gelişim öğretmeni, yaşam koçu, astrolog, Esma’ül Hüsna uzmanı, enerji uzmanı, nefes terapisti. Ayrıca Hint felsefesine, Budizm’e ait öğretiler, meditasyonlar, yabancı gurular çok havalı bazı çevrelerde.
İstisnalar hariç yurduma baktığımda bir kesim kendini modern sayan bağnazlar namaz kılınmasını, hatta Kur-an okumayı küçümserken, diğer bazı bağnazlar ise Budizm, Hint felsefeleri, enerji, kuantum vs. duymaya bile tahammül edemiyorlar.
İçinde bulunduğumuz çağ ‘Kova Burcu Çağı’ olarak adlandırılıyor ve uyanma, aydınlanma çağı. Ama her iki tarafta biraz daha objektif olabilirse sanki daha iyi olacak.
Günümüzün en büyük putlarından olan ‘para’ ve ‘güç’ için inanç, din, Allah, felsefe, ruhsal gelişim, kuantum vs. sömürülmesin. Kendi içlerinde aşama kaydeden ve ruhsal tekamüllerinde biraz gelişme yaşayan, hele biraz medyatik ve ünlü ise, hele yabancı ise lütfen “hayatlarınızı değiştireceğim” diye ortaya çıkmasın.
“Mum olmak kolay değildir. Işık saçmak için önce yanmak gerekir.” (Mevlana)
İstisnalar hariç çakra açma yöntemi öğrendim, reiki yaptım, beş kitap okudum, workshop katıldım, Mevlana yazıları paylaştım, havalarda uçuyorum, tekamüle erdim diye bir şey hayal. Dürüst olalım. Üç taşın enerjisi veya iki nefes tekniği bizler kendi içimizdeki kiri, pası temizlemedikçe bizi süper ruhani, egosuz insanlar yapamaz. Ego veya nefs. Ne şekilde adlandırıyorsunuz bilemem.
Mucize hepimizin içinde, orası bir gerçek. Ama “nefs” in öyle iki dokunuş, üç nefes terapisi veya iki haftalık bir kurs ile değiştiğini sanmıyorum henüz. Tabi ki Allah’ın kendi istediği istisnalar hariç.
Bakınca insanlık tarihi boyunca tüm ruhsal eğitim merkezlerinde ilk sırada hep ‘kendini bilmek’ yer almış. Öğreten kendisini bilmez ise, özel hayatında öğretileri ile çelişen şeyler yaparsa kendi danışanlarına nasıl yol gösterebilir ki?
Kendimize bile itiraf edemediğimiz nefsimizin zayıflıklarını bilmeden ve nefsimizin efendisi olmadan bunu yapmak doğru olmaz diye düşünüyorum.
İnsanlar mutluluğu aradığını söylüyor. Sadece materyalist bir yaşamın huzur getirmediğini fark edenler ve hayat amacını sorgulayanlar çoğalıyor. Fakat bu noktada kendimize bu konularda yardımcı olacak öğreticileri seçerken lütfen biraz düşünelim. Aklımıza ve kalbimize bir soralım.
Kendi hayatlarında karmaşa olan, etik ve ahlaki değer yargıları olmayan kişilerin danışanlarına melekler, nefesler, kelebekler, çiçekler, Allah’ın isimleri ile terapiler ya da hayatta iyi- kötü yok, her şey mubah, akıştayız demeleri ne kadar doğrudur? Danışan egosundan tamamen arınmış bir kişi ise o ayrı konu. Zaten o kişide danışan olmaz o apayrı bir konu.
Allah’ın öyle bir sistemi var ki inansın veya inanmasın akılsız düşünceye yer yok.
Sevgimle…
e-mail: info@ndlondon.com
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…