Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
No Result
View All Result
Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • ENFIELD
  • HACKNEY
  • HARINGEY
  • ISLINGTON
  • GÜNEY LONDRA
  • KIBRIS KKTC

Di̇zi̇ fi̇lmleri̇n ruh sağlığına etki̇leri̇…

09/10/2018
0
SHARES
1
VIEWS
Bu yazı 9 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmıştır
Neslihan Doğan

Hepinize merhaba,özellikle çocukluk ve genç­lik yıllarımda iyi bir kitap oku­yucusu olmakla birlikte iyi bir televizyon izleyicisi olduğum da şüphe götürmez bir gerçek.

Ye­tişkin olduğumda Türk televiz­yonu yetmezmiş gibi Londra’da İngiliz televizyon kanallarındaki dizileri, programları da takip et­meye başladım.

Kaçırmadan izlediğim prog­ramların içeriklerine şöyle bir bakarsak, Türk dizilerim genel­likle aşk, meşk, entrika, zengin­lik, güzellik dolu iken, İngiliz di­zilerim ise dedektiflik, casusluk, komedi ve bilim kurgu üzerine olmuş. Sonuç olarak yararlı bir­kaç programın dışında seyret­tiklerimin çoğu fazla güzel, ya­lan, entrika dolu ve hayal olan hayatlar veya tam tersi hayatın tüm kara ve korkunç gerçekle­rini gözüme sokan programlar olmuş. Hatta bazen negatif prog­ramları seyretmek zararlı dedi­ğimde; “Bunlar hayatın gerçek­leri. Ne yanlış var ki?” laflarını çok işittim. Hayatın gerçekleri ve zorlukları zaten “gerçek” ise bunları dizi ve filmler ile tekrar tekrar kendimize hatırlatmanın ne mantığı vardı anlamıyordum. Bir yerde terslik vardı ama o za­manlar bunun pek farkında de­ğildim.

Sonraları kendi ruhsal yol­culuğum başlayınca yaşam, astroloji, doğa, inanç, ezoterik bilgiler ve varlığımın amacını araştırmak daha ilgi çekici gel­meye başladı. Hangi akla hiz­met düşüncelerimi zehirleyen televizyon programlarını sey­rediyorum diye kendi kendime sormaya başladım. Uyumadan önce beynimi yalan yanlış, aşırı güzel, aşırı zengin, sahte hayat­ların olduğu dizilerle veya tam tersi korkunç, negatif haberlerle doldurmak çok gereksiz gelmeye başladı. Ve uzun süre önce kendi seçtiğim programlar dışında hiç­bir diziyi takip etmeme ve nadir olarak televizyon izleme kararı aldım. İzlediğim programların içeriklerine artık çok dikkat edi­yordum. Ve kesinlikle uyumaya yakın televizyon seyretmiyor­dum. Ruhumu dua, meditasyon, eğitim ve güzel müzik ile besle­meye çalışıyordum.

“Televizyon seyret­mek, dünya üzerinde milyonlarca insan için en sevilen boş zaman doldurma yöntemidir. Ortalama bir Amerikalı, altmış yaşına gelene kadar hayatının yaklaşık 15 yıllık zamanını televizyon karşısında geçirmektedir. Diğer birçok ülkelerde de rakam yaklaşık olarak aynıdır.” Eckhart Tolle

Geçen aya kadar TV kura­lımı bozmadım. Çevrem sürekli popüler bazı Türk dizilerinden bahsettiğinden ve ben hep soh­bet dışı kaldığımdan İstanbul’da ki evde birkaç Türk dizisi izle­meye başladım. Öncelikle ben görmeyeli Türk dizilerinin pro­düksiyon ve oyunculuk kalitesi­nin çok yükseldiğini kabul etme­liyim. Fakat toplumun dizilere ve karakter oyuncularına sanki gerçekmiş gibi odaklandığı da bir gerçek. Eğitimli, eğitimsiz fark etmiyor, diziler toplum ge­nelinde çok fazla popüler olmuş.

Eğitim yerine gençlerin tek derdi sanki bir dizide rol kapma noktasına gelmiş. Dizilerin ve birçok programın gördüğüm odak noktası hayattaki eğitim, başarılar, vicdan, inanç değil de, kusursuz fiziksel güzellik, zenginlik, entrika, emek verilme­den köşeyi dönmek, fakir kız& zengin oğlan gibi konular olmuş.

Bununla birlikte belki de dizi­lerdeki aşırı güzelliklerin etkisi ile özellikle İstanbul’da sanki bir güzelleşme furyası almış başını gidiyor. Eskiden genellikle ün­lüler, yani işleri gereği fiziksel göz önünde olanlar, yaşı ilerle­mişler, gerçekten ihtiyacı olan­lar ve belli bir kesim ilgilenirdi bu konular ile.

Şimdi genci, yaşlısı, eğitimlisi, eğitimsizi, zengini, orta hallisi, kıt kanaat geçinen vatandaşı es­tetik ameliyat, küçük estetik do­kunuşlar, abartılı makyajlar, saç eklemeler vs. yaptırıyor. Psiko­lojiyi etkileyen orantısızlık, sağ­lıkla ilgili bir durum ve dozunda yapılan dokunuşlar anlaşılabilir. Fakat görünen o ki hayattaki ön­celiklerimiz sırasında sanki fizik­sel güzellik baş sıralara geçmiş gibi duruyor.

Dizilerde özellikle kadın kah­ramanlar aynı tornadan çıkmış gibiler. Kaşları, gözleri, dudak­ları, vücutları ve saçları nasıl bu kadar güzel, genç, bakımlı ve benzer, şaşıp kalıyor insan. Tabi benim gibi medya çalışan­ları dizi film setlerinde arka planda makyözlerin ve kuaför­lerin nasıl harıl harıl çalıştığını bilirler. Sürekli o saçlar ve o mak­yaj düzeltilir. Bir de işin içine ışıklar, kamera hileleri, sponsor marka kıyafetler, mücevherler ve yukarıda saydığım rötuşlar girince alın size kusursuz erkek ve kadınlar.

“Bu noktada dikkat etme­miz gereken televizyonda ve sosyal medyada çok fazla bu tip abartılı güzel insan seyret­mek insanda kendisini beğen­meme hissi yaratabilir.”

Şöyle ki uzun zamandan sonra popüler bir diziyi ve karakterle­rini seyrederken kendimi dizide giyilen kıyafet ve takı sponsorla­rını incelerken yakaladım. Kadın karakterler cidden güzel ve gün­lük kıyafetleri muhteşem olunca bir kadın olarak bunca farkında­lığıma rağmen özenmiş buldum kendimi.

Ben bile böyle düşündüysem insan haliyle bunları seyredince sıradan güzelliği, normal hayatı, normal çekiciliği pek beğenme­meye başlayabilir. Normal in­sanlara, estetiksiz suratlara, sı­radan, entrikasız hayatlara olan beğenimiz azalabilir. En önem­lisi de karşı cins ve eş seçiminde kendi eş değerimizi beğenme­meye başlayabiliriz. Hatta far­kında bile olmadan hayatımızı hiç beğenmemeye başlayabili­riz.

Sonuç olarak günümüz toplu­munda televizyon ve basın yani medya sürekli bir imaj, moda, dejenere yaşamlar, zenginlik ve güzellik peşinde koşarken bence en önemlisi öncelikle kendi be­deninize sağlıklı şekilde bak­manız, şükretmeniz, üretmeniz, araştırmanız ve daha da önem­lisi kendinizi ve hayatınızı sev­meniz.

Sevgilerimle kalın

e-mail: info@ndlondon.com

Yazarın Diğer Yazıları
  • Kendiniz Olma Alışkanlığı…
  • Hayata Dair…
  • Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
  • 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
  • Hayata Dair…
  • Kadının Bilgeliği…
  • Para Koçluğu Nedir?
  • Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
  • Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
  • Motive Eden Film Önerilerim…
Tümü İçin Tıklayınız
Previous Post

Ebedi Düşmanlık Yoktur, Değişen Çıkarlar Vardır

Next Post

TTFF Gençler Ligi başladı

Related Posts

Köşe Yazıları

İstifa

by olay-admin
25/09/2025
Faruk Eskioğlu

Robinson, İşçi Partisi’ni etkiler mi ?

by olay-admin
25/09/2025
Köşe Yazıları

Sonbahar

by olay-admin
23/09/2025
Köşe Yazıları

Gökyüzünden Mesaj: Geçmişi Kapat, Geleceğe Alan Aç

by olay-admin
22/09/2025
Köşe Yazıları

Vatan, Bayrak, Göç, UK

by olay-admin
18/09/2025
Next Post
TTFF Gençler Ligi başladı

TTFF Gençler Ligi başladı

Adres: 100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH Telefon: 020 3745 1261
020 7923 9090
Email: info@olaygazete.co.uk
seriilanlar@olaygazete.co.uk
100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH 020 3745 1261 - 020 7923 9090 info@olaygazete.co.uk - seriilanlar@olaygazete.co.uk
Translate:
tr Türkçe
ar العربيةen Englishde Deutschel Ελληνικάiw עִבְרִיתru Русскийtr Türkçeuk Українська
Back

Kategoriler

  • İngiltere Gündemi
  • Sağlık – Yaşam
  • Londra ve Belediyeler
  • Kültür – Sanat
  • Toplum Haberleri
  • Moda – Tasarım
  • Ekonomi
  • Olay Web Tv
  • Köşe Yazıları
  • Spor Gündemi
No Result
View All Result

T&CsTs&Cs

  • Classifieds Advertising
  • Payments

Site Links

  • Site T&Cs
  • Archives
  • Contact us
Site T&Cs - Archives - Contact us
Mobil Uygulamalar Olay Gazete Mobil Uygulamaları
Sosyal Medya
Olay Sosyal Medya

No Result
View All Result
  • KATEGORİLER
  • Seri İlanlar
  • Toplum Haberleri
  • İngiltere Gündemi
  • Ekonomi
  • Ticaret
  • Spor Gündemi
  • Yaşam – Sağlık
  • Kültür – Sanat
  • Moda – Tasarım
  • Eğlence – Tatil
  • KKTC EMLAK
  • KKTC TATIL
  • Video – WebTV
  • Köşe Yazarları