Genç Kalmanın Ruhsal Ve Fiziksel Sırları…

Bu yazı 4 Şubat 2019 tarihinde yayınlanmıştır

Hepinize merhaba,

Bu hafta sonu eski arkadaşla­rımla bir doğum günü partisinde buluştuk. Nasıl genç kaldığımı sordular. Önce maşallah dedim, sonra yazılarımı okumalarını tav­siye ettim. Tabi ki hayatımda uy­guladığım bazı tüyoları da ver­dim. Her gün sekiz saat uyumak, bol su içmek, yüz yogası yapmak, ağırlık antrenmanlı spor yapmak, sağlıklı beslenmek, hayvansal süt içmemek, bol sebze ve akşam va­kitlerinde çok az yemek gibi.

Aslında bakınca benim hayat tarzımda çok katı kurallar yok. Örneğin; her şeyin organiğini filan yemiyorum. Sebze, meyve alışve­rişimi normal marketten yapıyo­rum. Buna rağmen paketli ürün­ler, işlenmiş gıdalar neredeyse hiç yemem, gazlı ve şekerli içecekler içmem.

Özellikle kadınlar doğaları ge­reği genç görünmeyi önemsiyor­lar. Hepinizin bildiği gibi dünya genelinde “anti aging” yani daha sağlıklı yaş almak üzerine çalış­malar tüm hızı ile devam ediyor. Tabi ki yaşlanmayı durdurmak mümkün değil, ama sağlıklı ve dinç yaşamak için olanaklar ciddi şekilde arttı.

Hayat tarzımızda yapacağımız bazı değişiklikler ile daha sağlıklı ve genç kalmak mümkün. İnsan ömrü teknoloji, tıbbi gelişmeler ve hayat kalitesinin artması ile es­kiye göre çok uzadı. Sonuç olarak her daim popüler bir konu olduğu için geçen aylarda yazdığım genç kalmanın sırlarını bu hafta tekrar paylaşmaya karar verdim.

Bilge gezegen Satürn geçen sene 20 Aralık 2018’de yöneticisi olduğu Oğlak burcunda yolculu­ğuna başlamıştı. Oğlak burcu ve yönetici gezegeni Satürn bir şey­ler üreterek mutlu olmak, planlı olmak ve disiplinli olmak kavram­larını ifade eder.

Bir yandan da hem Oğlak burcu hem de Satürn yaşlı kişilere işa­ret eder. Aslında yaşlı burada bi­yolojik değil, ruhsal bilge olmak demektir. Ayrıca belli bir yaşın ne anlama geldiği konusunda kültü­rel kalıplara bakmak ve yaş ayrım­cılığına dikkat çekmek istiyorum.

Mesela Britanya’da bir iş po­zisyonuna başvururken özgeçmiş yani cv’ ye kesinlikle yaş yazılmaz. Hatta çok genç veya çok yaşlı ba­hanesi ile işe kabul edilmeyen bir kişinin bu kurumu yaş ayrımcı­lığı yaptığı gerekçesi ile mahke­meye verme hakkı bile bulunur. Türkiye’de ise neredeyse tüm iş ilanlarında belli bir yaş aralığına sahip adaylar başvurabilir ön ko­şulu vardır.

“Gençlik bir hayat devresi de­ğil bir akıl halidir. Yıllar cildi buruşturabilir ancak heyecan­ların bitişiyle ruh buruşur. İn­san, kendine olan güveni kadar genç, korkuları kadar yaşlı, ce­sareti kadar genç, kuşkusu ka­dar yaşlı, umudu kadar genç, bezginliği kadar yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz. İnsanları yaşlan­dıran ideallerinin bitmesidir. Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri fark ettikçe, beyni yeni şeyler keşfettikçe herkes gençtir. İnsanlar yaşadıkça yaş­landıklarını zannederler oysa yaşamadıkça yaşlanırlar. İn­san, yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır.” W.E.Gladstone

Yaş ayrımcılığından bahset­mişken genç kalmanın sırlarını da paylaşmasam olmaz, En sevdi­ğim sağlık, ruhsal gelişim ve genç kalma uzmanlarından birisi olan Dr. Christian Northrop’un şu an okumakta olduğum kitabı “Tanrı­çalar Asla Yaşlanmaz” (Goddes­ses Never Age)’ dan seçtiğim bö­lümleri sizler için çevirdim ve yo­rumladım. Kitapta yazılan birçok maddeyi ben zaten kendi haya­tımda uzun süredir uyguluyorum.

“Kendi tecrübelerim­den ve hayatımdan size vereceğim en güzel tavsiyem ise: Unutmayın ki genç kalmak sadece sağlıklı beslenme, spor, botoks, dolgu yaptırmak vs. değil, içten gelen bir ruh halidir.”

(Neslihan Doğan)

“Öncelikle lütfen kronolojik yaşınızı unutun.” 30 yaşından sonra gerçekten çok anlamsız bir sayı. Biyolojik çağınız sayılıyor. Yaşam enerjisinin vücutta nasıl işlediğini anlayan insanlar genel­likle kronolojik yaşlarına göre 20 ya da daha fazla yaştaki biyolojik yaşlara sahiptir. O yüzden de sü­rekli ve ısrarla yaşınızı soranlara benim gibi ruhum 200 biyolojik ya­şım ise 18 diyebilirsiniz. Ya da 30 yasından sonra yaş vermiyorum da cevaplar arasında.

“Tabi ki yaş almak kaçınılmaz­dır.” Fakat fiziksel yaşlanma kaçı­nılmaz değildir. Yaş alma süreci, doğumla başlar aslında! Fakat onu dramatik bir şekilde etkileyebili­riz. Gerçi yaşlanmanın ne oldu­ğunu anlamıyoruz ama zamanla test edilmiş bazı kuramlar var. 30 yaşına kadar, her birimizdeki “ba­har mevsimi” enerjisi çok güçlü ve bedenlerimiz çok bağışlayıcı­dır. Başka bir deyişle, ortalama 18 yaşındaki bir genç, sürekli abur cubur yese bile, egzersiz yapmasa da, besin takviyeleri almasa da, sigara, içki içse bile sağlıklı bir şekilde kalabilecek hem de ener­jik olabilecektir. Tabi ki doğanın gençlere hediye ettiği bu doğal af sonsuza dek sürmez.

“Yaş ayrımcılığı hakkında bi­linçli olun.” Maalesef yaş ayrım­cılığı bol olan bir kültürde yaşı­yoruz. Otomatik olarak birinin yaşlandıkça bozulacağını varsa­yıyoruz. Kendinize karşı bile yaş ayırımcılığı yaptığınızda kendinizi yakalamak önemlidir.

Sevgimle kalın

e-mail:

info@ndlondon.com