Agorafobi kaçmanın zor, ya da ihtiyaç halinde yardım almanın imkansız gibi gözüktüğü kamusal alanlarda yalnız olma konusunda hissedilen belirgin bir korkuyla tanımlanan bir kaygı bozukluğudur.
Bu tür korkuları olan insanlar banka vb. yerlerde kuyruğa girmekten, kalabalık alış-veriş merkezlerinden, super marketlerden sürekli kaçarlar. Bu tür yerlerde bu kişiler endişenin yanında panik duyguları da yaşarlar. Panik duygularına bazı fiziksel septomlar eşlik eder. Örneğin mide de kelebeklerin uçuşması, kalp çarpıntısı, nefes alıp vermekte zorlanmak, baş dönmesi gibi. Panik yaşayan kişiler bu duyguları ve de fiziksel semptom yaşarken çok kötü bir şeyin olacağını düşünürler. Bu korkulara örnek verecek olursak, en büyükleri; kalp krizi geçirme, ölme, nefes alış verişinin durması, ya da aklını kaybetme korkusu olabilir.
Agorafobinin ortaya çıkardığı istenmeyen ve de rahatsız edici duygularla baş edebilmek için bireyler, kendilerini koruma davranışları geliştirirler. Bu kendini koruma davranışları kısa bir sürede olsa o kişilerin kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlar. Kendini koruma davranışlarına örnek olarak, panik hissedildiğinde ambulans çağırmak, oturmak ya da yere uzanmak, kapı – pencereyi açmak, yanında sürekli su taşımayı verebiliriz. Yaşadığı problemin neden kaynaklandığını anlayamayan kişinin vücudunda meydana gelen fiziksel değişikliklerin felaketle sonuçlanacığını yorumlaması panik yaşamasına neden olur ama bu ikisi tek başlarına problemin devam edeceği anlamına gelmez. Problemi, yani korkuları, panik atağı devam ettiren en büyük olgu bireylerin kendilerini kısa dönemde iyi hissetmek için giriştikleri kendini koruma davranışlarıdır.
Eğer alış-veriş merkezine gittiğimde nefessiz kalıp, kalp krizi geçireceğimi, ya da asonsöre bindiğimde nefes alış, verişlerimi kontrol edemediğimden boğulacağımı düşünüyorsam o zaman çareyi bu durumlardan kaçmakta bulurum. Örneğin evden dışarı çıkmamak endişenin azalmasını sağlar. Kişi rahatlar, ama sadece bir daha ki korku, panik kısır döngüsü başlayana kadar. Bazen yaşanan fiziksel septomlar ve bu septomlar hakkındaki yapılan yanlış değerlendirmeler o kadar sarsıcıdır ki bu problemleri yaşayanlar çareyi olabildiğince yaşamlarını kısıtlamakta bulurlar. Örneğin yıllar boyu dışarıya tek başlarına çıkmayıp hep yanlarında birilerinin olmasını isterler, gitmek istedikleri okul üst katlarda olduğu için asonsör kullanmayı göze alamadıkları için o okula gitmekten vazgeçerler vb.
Eğer agorafobi, ya da kapalı alan korkusu gibi korkuları yenmek istiyorsak yapmamız gereken ilk en büyük adımlardan biri bu kısır döngü zincirini kırmak olmalıdır. Örneğin yaşadığımız korkuların normal endişe semptomlar kaynaklandığını ve de kontol edilebileceğini öğrenmek, içinde bulunduğumuz yanlış, kısa erimde bizi rahatlatan ama uzun dönemde problemin daha da ciddileşmesine neden olan kendimizi koruma davranışlarını yavaş yavaş terk etmek, belirsizliklere karşı tahammülümüzü arttırmak bu kısır döngü zincirinin kırılmasına yardımcı olacaktır. Eğer böyle korkularınız var ise mahalle doktorunuzdan yardım isteyebilir ya da terapi merkezlerine baş vurabilirsiniz.
- Kendi Romanımızın Baş ‘Kahramanı’ Olmak
- Romanımızın baş ‘Kahramanı’ olmak
- Özgür Birey Özgür Toplum
- Vicdan, Politika ve Empati
- Kendine Zarar Verme
- Konuşarak Sorunlarımı Çözebilir miyim?
- Psikolojik terapilerden neden korkuyoruz?
- Mahallenizdeki Terapist – IAPT
- Yanlış kişiyle evlenmek
- Facebook Paylaşım Savaşları!