“Bugün bayram erken kalkın çocuklar…”
Çocukluğumun tatlı anıları içinde yer alan, her Şeker Bayramı geldiğinde dilimden düşmeyen rahmetli Barış Manço’nun şarkı sözleri ile açılışı yaptım. Ne kadar pozitif, ne kadar sevgi dolu, hem sözler hem verdiği hisler.
Hani zamansız bir takım şeyler vardır. Kitap olabilir, şiir olabilir, film olabilir veya bir şarkı olabilir. İşte bu şarkı da Türkiye’min tüm insanlarına hediye edilmiş zamansız ve evrensel şarkılarından biri bence. Birleştiren, mutlu eden ve geleneklerimizin güzelliğini zarifçe aktaran sözler. Kendi evimde ve şehrimde bayram kahvaltılarının mutluluğunu, huzurunu ve rahatlığını ancak evimden çok uzakta, senelerce Londra’da yaşayınca anladım.
Biz insanoğlu maalesef bazen elimizdeki güzelliklerin kıymetini kaybedince veya uzak kalınca çok daha iyi anlıyoruz. Hayat her gün bayram olsa demek kolay ama hayatın gerçekleri maalesef buna izin vermiyor. Aslında izin veriyor da bir takım insanlar içlerindeki kin, nefret ve kötülüğü dışarı yansıttıkları ve diğer insanların acı çekmesini istedikleri için zalimce yollara başvurabiliyorlar. Birkaç gün önce tüm dünyada büyük ses getiren, yas tutulan İstanbul Atatürk Havalimanı saldırısı gibi. Kaybettiklerimize Allahtan Rahmet diliyorum. Biraz da güzel konuşalım bayram günü. Ben Haziran ayı içinde doğmuşum. Yazılarımda daha önce hiç yer vermedim ama astroloji ile ilgilenenler bilir ben bir yengeç burcuyum. Yaklaşık on sene önce, tesadüfen tanıştığım astrolojiyi kendi kendime kitaplardan, internetten ve yabancı kaynaklardan öğrenmeye, takip etmeye devam ediyorum. Tabi ki hayatta tesadüf diye bir şey yoktur. Demek ki öz burcum yengeç iken ay burcum kovanın astrolojiye verdiği ilgi bu ilimi karşıma çıkardı bir şekilde. Bu arada astroloji ile tanışmadan önce gazete ve dergi köşelerinde okuduğum burç yorumları bana çok saçma gelirdi. Astrolojiyi fal tarzı burç yorumlarından ibaret sanıyordum.
Sonra anladım ki astroloji doğru kullanılması gereken ve işinin ehli kişilerden öğrenilmesi gereken bir ilim.
İlim olmasına rağmen astrolojik hareketleri takip ederek hayatımızı yönlendirmek, Yaradan’ı hiçe saymak gibi bir durum söz konusu dahi olamaz. Bu şekilde bir bakış açısı bir nevi puta tapmak olur. Kainatta her şeyin enerjisi olduğu gibi tabi ki gezegenlerinde bir enerjisi ve çekim gücü var. En çok bilineni, her bir gününde Ay ve Güneş’in göreli konumlarındaki değişmeler sonucu kütle çekimlerinde meydana gelen farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme ve alçalmalardır.
Yaklaşık yüzde yetmişi su olan insanın bu enerjilerden etkilenmesi de çok doğal. Fakat duaların enerjisi, yediklerimiz, fiziksel sağlığımız ile bedenimizin aurası dediğimiz enerjisini güçlü tutabiliriz. Ruhumuzu da nefsin oyunlarından koruyabiliriz. Sonuç olarak her zaman dediğim gibi körü körüne bir şeye bağlanmak yerine astrolojiye de belli bir denge ile yaklaşmak gerekiyor. Her şeyin üstünde mucizeleri yaratan bir Yaradan olduğunu bilerek devam etmek en güzeli.
Bunca genel bilgiden sonra haritalarda eril yönümüzü ifade eden gezegen Mars birkaç aydır geri harekette idi. Bunun anlamı şahsen ben birkaç aydır motivasyon düşüklüğü, enerji düşüklüğü, kararsızlık, geri çekilme hatta durma yaşıyordum. İyi bir yönü ise bu durgun süreçte iç dünyamda ileride yapacaklarımı düşünüyordum.
Sanki bir ön hazırlık süreci gibi oldu benim için. Temmuz ayı itibari ile ileri harekete geçen Mars gezegenin ivmesini birkaç gündür hissetmeye başladım. Hadi sizlerde hem bayramın getirdiği enerji hem de Mars’ın ileri şekilde ivmelenmesi ile ertelediklerinizi, hayalini kurduğunuz değişimleri ve size faydası dokunacağını düşündüğünüz başlangıçları yapmak için bu ay adımlar atın. Bu bayram tüm dünyada barışı ve huzuru diliyorum.
Sevgi ile kalın.
Facebook: neslihandogan.london
Instagram: nd_london
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…