Hayatta her şeyin bir nedeni vardır deneyimini geçen hafta yaşadım. Hoş bazı olaylar bana hiç bir nedeni yokmuş gibi gözüküp, bazen saçma gelebiliyor. Ama belki de büyük resimde olaya bakabilsek mutlaka yine bir nedeni vardır.
Çünkü bizler çoğunlukla sadece görebildiğimiz, duyabildiğimiz ve algılayabildiğimiz kadarını görebiliyoruz. Bazen varsayımlarda bulunuyoruz ama bunlar doğru olacak diye de bir kaide yok.
Ne kadar varsayımlarımızı ve hislerimizi doğru sanıyor olsak ta egomuzla ve korkularımızla hareket ettiğimiz için yanlışlar yaptığımız oluyordur. Geçen hafta İngilizce sınavına girmek için internetten kayıt yaptırdım. Bu sınav İngilizce konuşma ve dinleme sınavı idi. Sınav öncesi bir konu belirlemem ve bu konuya yönelik beş farklı İngilizce soru hazırlamam gerekiyordu.
Aynı sınava daha önce giren tanıdıklarım gayet basit konular seçtiklerini iletirken ben, “Neden yazıyorum?” konusunu seçip, buna yönelik zor sorular belirledim. Sınav merkezinde konu kâğıdımı alan siyahi bir İngiliz kadın bugüne kadar gelen en ilginç konu dedi.
Diğer asistan da aynı şekilde onayladı. Sınava gelenlerin çoğunun aynı tarz konular seçtiğini, bu konunun ise bir ilk olduğunu söylediler. Ben de yazmayı çok sevdiğimi, Türkiye’de bazı dergilerde freelance yazdığımı, Londra’da yayınlanan Olay gazetesinde bir sayfam olduğunu anlatınca Angela ismindeki görevli bugüne kadar kendi hayali olan bir şeyden bahsettiğimi iletti.
Uzun süredir yazdığını, fakat yazdıklarını kimseye gösterecek cesareti olmadığı için yazma işini hep ertelediğini büyük bir heyecan ile paylaştı.
Bugün karşısına çıkmamın tesadüf olmadığını, yazma konusu üzerine tekrar çalışmalara başlayacağını ileterek bana teşekkür etti. O gün benim konu seçimim o ortamda çok güzel bir duygu yakınlığı yaşamamızı ve bir kadının unuttuğu hayallerini tekrar hatırlamasını sağlamıştı.
Bu yaşadığımdan yola çıkarak son dönemlerde internette sıkça paylaşılan bir öğretiye burada yer vermek istiyorum.
Bu öğreti Hint kuralları olarak tanımlanıyor. Her ne kadar Hint felsefesine çok ilgim olmasa da bu kurallar bence evrensel bu yüzden yazımda yer vermek istedim. Bu kuralların nereden alıntı yapıldığını ve kaynağını bulamadığım için sosyal medyada sürekli paylaşıldığını söylemekten başka bir alternatifim gözükmüyor.
“Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.”
“Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiçbir şey, hem de hiçbir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz.”
“Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı,” gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.”
“İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.”
“Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.”
Sevgimle kalın.
e-mail: info@nlondon.com
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…