Geçen pazar günü Edmonton’da Lee Valley Athletics Centre’da büyük bir festival yaptık. Kültür ve sanat başkenti Londra festivallere alışıktır, kış yaz büyüklü küçüklü yüzlerce festival yapılır. Geçen hafta birincisi yapılan Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat Festivali’nin diğerlerinden farkı, bir kaç ay gibi kısa bir sürede organize edilmesi ve buna rağmen çok başarılı geçmesidir.
Bizim toplum tarafından son yıllarda sayıları artan park festivallerinin süphesiz bir çok faydası var. Herkesin yoğun bir çalışma içinde olduğu İngiltere’de kendimiz ve sevdiklerimiz için boş vakit ayırmakta zorlanırız. Önceden tarihleri belirlenen park festivalleri, o günün aile ve dostlarla birlikte eğlenceli geçeceği anlamına gelir. Bir kaç gün önce yapılan Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat festivaline birazcık yardımcı oldum ve organizasyonu izleme imkanı buldum. Yüzlerce ayrıntısı bulunan ve çok komplike bir faaliyet olan festivali iki, üç ay gibi kısa bir sürede gerçekleştirmek taktir edilmesi gereken bir olay.
Kültür, sanat ve eğlence festivaline Kıbrıs Türk Toplumu’nun çıkarttığı ve yine Kıbrıs Toplumu’na yakın politikacılar da katıldı. Binlerce kişiye hitaben yaptıkları konuşmalarda, bayram, karnaval ve eğlence günü olan festivallerde bulunmaktan duydukları memnuniyeti belittiler, toplumla birlikte olduklarını söylediler. Bir toplum için her şey gerekli, yeni çağa ayak uyduran ‘yeni rol modeller’de, geçmişi ve tarihsel bağları unutturmayan ‘kültürel değer’de. Festivaller bu ikisini bir arada gerçekleştirdiği için önemli. Güçlü ağaçların toprağın altındaki kısımları ne kadar derinlere giderse başları da o kadar yukarı çıkar ve sağlıklı olur. Kültürel bağlar insanların maneviyatlarını besleyen kaynaklardır. Asimilasyon sadece bize ait bir durum değildir, aynı durumda olan tüm küçük topluluklarda yaşanır. Kendi doğalığında kültürel kırılmalara yol açmadan zaman içinde yaşanması doğanın bir kuralı. Bu durum dünyanın tüm ülkelerinde yaşanır ve yaşanması kaçınılmazdır. Kıbrıs Türk Festivali ile ve diğer festivallerle yapılmak istenende asimilasyonu geçiktirmek ve kendi doğallığı ile zaman içinde ötelemek.
İçinden çıktığı topluma mesafeli durmak yoluyla başka bir sınıfa ait olacaklarını sananlar ve ana dillerini konuşmayı ‘ikinci sınıf’ olarak görenler yanılsama halindedirler. Kıbrıslı Türk Toplumu ve Türkiyeliler içinde bunun örneklerini görüyoruz. Uzak durmaya çalışsalar da içerden bir şey onları çekiyor ve zaman zaman öze dünüş ihtiyacı duyuyorlar. Geçen hafta sonu yapılan Kıbrıs Türk Kültür ve Sanat Festivali’ne bu tür insanlarda katıldı. Bilinç altlarında ve çocuktan kalan kültürel değerleri hatırlamak, öz kültürüne ve toplumuna ait olmak onlara da iyi gelmiştir. Senede bir günde olsa bu duyguyu yaşamak insanların pisikolojileri içinde faydalı olmalı. Eski dostları görmek, yeni insanlarla tanışmak, iş görüşmeleri dahil onlarca kişiyle yapılan sohbetler festivallerin faydalarından. Özellikle çocuk ve gençleri kültürel değerlerle yaklaştırmanın maddi karşılığı yok.
10 Haziran Festivaline gelirsek, tüm festivallerde olduğu gibi bu festivallerde günüllü ve fedakar insanların omuzlarında yükselmiş. İş insanları binlerce pound destekte bulunmuş, onlarca gönüllü haftalarca gece gündüz çalışmış, bir çok sanatçı ücret almadan yurt dışından İngiltere’ye gelmişler ve ortaya güzel bir çalışma çıkmış. Şüphesiz en değerli katkıyı da festivale ziyaretçi olarak gelenler sağladı. Toplumsal çalışmaların en güzel tarafı da hepimiz için hep beraber ve topluca yapılıyor olması…
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası