Bu haftaki yazımızın konusunu Londra’yı ziyaret eden Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal KıIıçdaroğlu’nun Wood Green bölgesinde yaptığı salon toplantısına ayırdım.
İngiltere’de ya da Türkiye’de çok sayıda politik toplantıya katıldım, CHP’nin bu toplantısı gördüğüm en heyecanlı kapalı salon toplantılarından birisiydi.
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık yarım saatlik konuşması dışında geceyi dolduracak dişe dokunur başka bir faaliyetin bulunmaması, organizasyonun eksiklikleri arasındaydı. Yemekli bir toplantıydı ama katılımcıların büyük çoğunluğu yemeklerini yiyemedi, oturacak yer bulmakta zorlandı. Politik bir toplantı olduğu için teknik aksaklıkları bir kenera bırakıp politik eleştirilere geçelim.
Kuzey Londra’da yapılması nedeniyle büyük ilgi gören toplantıya Genel Başkan Kılıçdaroğlu dışında çok sayıda CHP’li milletvekilleri de katıldı ve Genel Başkan’dan önce mikrofonu alıp kısa konuşmalar yaptılar. Kürsüye çıkan milletvekilleri, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da söylediği gibi ‘Biraz sonra konuşacak Genel Başkan’ın tüm söyleyeceklerine katılıyorum’ sözünü aşağı yukarı tekrar ederek üç beş dakika konuşup kürsüden indiler. Umarım Londra’ya sadece bu kısa konuşma için gelmemişler ve bu birikimli milletvekilleri başka yararlı çalışmalar yürütmüşlerdir. Geceye katılan kadınlı erkekli coşkulu kalabalık genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ne söyleyeceğini sabırsızlıkla bekledi ve bir iki cılız slogan dışında sessizce dinledi. Açılış konuşması ve milletvekillerinden sonra kürsüye çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, çok sayıda soyut ‘demokrasi’ vurgusu yaptığı konuşması, zannımca beklentileri karşılamadı. Yarım saat boyunca dinlediğim konuşmadan gazeteci olarak iki başlık çıkartabildim. “Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok” ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanı kastederek, “Sana geceleri uyku uyutmayacağım”.
Gazetecilerin görevi, yağ yakmak, övgüler dizmek değildir, ters açıdan bakmak ve halk adına herkese her şeye muhalif olmaktır, Ana Muhalefet Partisi’ne muhalif olmak, eleştirmek de gazetecilerin görevidir. Kılıçdaroğlu, Londra’da çok az politikacıya nasip olan yoğun ilgi ve sevgi dolu bir salona konuştu. CHP İngiltere Birliği Başkanı Hasan Dikme’nin Man Adası’nın 5 Paund’unu Kılıçdaroğlu’ na hediye etmesi, gecenin sembolü olarak hafızalarda kaldı.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına yeniden dönecek olursak, çok iyi bir bir araştırmacı, denetçi, cok dürüst bir politikacı, çok iyi bir Gurup Başkan Vekili, çok iyi bir ikinci adam ve çok iyi bir insan olan Sayın Kılıçdaroğlu, maalesef çok başarılı bir hatip değil. Daha önce de konuşmalarını dinlemiştim, Kılıçdaroğlu konuşmasıyla kitleleri heyecanlandırıp sürükleyemiyor. Gündemin bu kadar yoğun olduğu, malzemenin bu kadar bol olduğu bir ortamda dünyanın ağzının içine baktığı, CHP’li iktidar alternatifi Parti Başkanı, kitleleri çoşturacak dili yakalayamıyor.
İktidara hazırlanan partinin lideri bu dili bulmalı ya da parti bu dili konuşacak lideri bulup ortaya çıkarmalı. Toplantıya katılan milletvekileri, daha önce Londra’ya gelen CHP’li milletvekilleri ve hatta Türkiye’de parti içinde muhalif olanlar “Bu sıralar partide Genel Başkan sorunu yok” diyorlar. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek gündemlerin hızla değiştiği çalkantılı günlerde, parti içinde yarışa girmek istemiyor olabilirler, fakat işte tam da böyle ümitsiz bir ortamda Türkiye’nin bir ışığa, alternatife ihtiyacı yok mu? Dürüst ve iyi bir insan olan Sayın Kılıçdaroğlu, başarılı ve iyi bir milletvekili fakat maalesef iyi bir hatip ve partiyi iktidara taşıyacak güçlü bir lider gibi gözükmüyor. Bu durum Londra’dan görünüyor da Ankara’dan görünmüyor mu? Yaklaşık 8 yıldır partinin başında bulunan ve girdiği hiç bir seçimi kazanamayan bir lider her hangi bir sol bir partinin başında kalabilir mi? Politika konuşma sanatıdır, konuştuklarınızla kitleleri etkilersiniz, onların da desteğini alırsınız, onlar da sizi iktidara taşır. 2019 yılına kadar, yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri olmak üzere üç önemli seçim var.
Kendine bağlı kitleleri etkilemeyi iyi bilen, ittifak kurmakta çok başarılı olan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sandıkta yenip, iktidara gelmeyi düşünüyorsanız, nefesinizin ve lugatınızın kuvvetli olması gerekir.
Sayın Kılıçdaroğlu’na naçizane bir önerim olacak. Ünlü bir söz vardır yazımı onunla tamamlamak istiyorum. “Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil!”
- İşçi Partili adayların kazanma şansı yüksek…
- Irkçılık Farklı Şekillerde Ortaya Çıkan Bir Hastalıktır
- Sokağa çıkma yasağını kaldırmanın yol haritası
- İngiltere, Türkiye arasında seyahat yasak değil ama çok zor
- Kripto Para Piyasasında Neler Oluyor?
- Sokağa Çöp Atmak Alışkanlık Haline Geldi
- 6 Mayıs 2021 UK Seçimlerinde Herkes Galip!
- 6 Mayıs 2021 Seçimleri
- İlk Defa Ev Alacaklara Kolaylıklar!
- İngiltere ‘açılımında’ yeni yol haritası