Dostlar bu hafta toplumda hepimizin elini başına koyarak düşünmesi gereken acı bir olay yaşandı. Sosyal medyadaki duyurulara göre; 13 yaşındaki Mehmet Altun evlerinin önündeki parkta oynarken “daha güçlü olursun” diye kendisine verilen iki uyuşturucu hapı almasından kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi.
Bütün toplumları kemiren uyuşturucuya karşı herkesin mücadele etmesi ve duyarlı olması gerekiyor. Bournemouth’ta yaşayan Kahramanmaraşlı Altun ailesi de, “Biz oğlumuzu uyuşturucudan yitirdik. Başka çocuklar ölmesin!” dileğinde bulunmuş. Bu konuda ailelerin yanı sıra STK, yerel ve merkezi yönetime de ciddi görevler düşüyor. Uyuşturucuyla mücadele ancak ve ancak topyekün olursa başarıya ulaşır. Sokakta gördüğünüz bir satıcıyı polise bildirmenin belki de bir yaşamı kurtaracağını unutmayınız.
Britanya Alevi Federasyonu (BAF) ve çatısındaki cemevleri acılı günlerinde ailenin yanında bulunmak ve sokakların güvenli olması için bu cumartesi (28 Ağustos) Bournemouth Pier’de saat 12’de bir yürüyüş düzenliyor. BAF’ın bu toplumsal refleksini kutluyor diğer kurum ve kuruluşların da yetkilileri harekete geçirmek için baskı uygulamalarını diliyorum. “Herkesin ‘Uyuşturucuya karşı ne yapıyorum?’ sorusunu kendisine sorması gerekiyor” diye düşünüyorum.
*** ”
Uyuşturucunun kökünü nasıl kurutabiliriz” denilince akla ilk Afganistan geliyor. Dünyada afyon üretiminin yaklaşık yüzde 90’ı Afganistan’da yapılıyor. Ülkede afyon yetiştirmek yasak ancak son beş yıl içinde sanayi üretiminin olmadığı ülkenin lokomatif bir sektörü haline gelmiş konumda.
Geçen hafta ülke yönetimini tamamen ele geçiren Taliban bu trafiği yıllardır yönetiyor ve kazanç elde ediyor. BBC’ye göre; Afganistan’dan İran’a, oradan da Türkiye’ye kaçakcıların ya da hayvanların sırtında kaçırılan uyuturucunun Avrupa güzergahından İngiltere’ye ulaşması ise 18 ay sürüyor. İran’dan eroin yüklü bir şekilde salınan bir hayvan, devamlı izlediği güzergâh üzerinden, insan eşlik etmeksizin Türkiye’deki hedefine ulaşabiliyor.
BBC’ye konuşan eski bir uyuşturucu müptelası Leslie Chandler de, 13 yaşında uyuşturucu kullanmaya başladığını belirterek, uyuşturucu tedavisi gördüğü 57 yaşına kadar pek çok kez ölümlerden döndüğü, uyuşturucu ilintili pek çok kaza geçirdiği, intihar girişimlerinde bulunduğu, hapisane ve hastanelerin psikiyatr bölümlerinde uzun süre yattığı ve kısaca hayatının mahvolduğunu anlatıyor.
***
Afganistan’ı 20 yıl boyunca işgal eden ABD ve Avrupalı müttefiklerinin dünyanın en iyi istihbaratı, uzay ve drone teknolojilerine rağmen “düşman” gördükleri Taliban’ın uyuşturucu ekonomisine ve sanayileşmiş ülke üretimi silahları edinmesine neden engel ol(a)madığı da tam bir doktora tezi. Üstelik işgal altındaki Afganistan’da 2017 yılı afyon rekoltesi de rekor kırmış…
Günümüzde ABD’nin Afganistan yönetimi ve kukla hükümete sattığı trilyonlar dolarlık silahı Taliban’a bırakarak 31 Ağustos’a kadar tamamen çekilmesi basında tartışılıyor. ABD’nin değerli madenleri ve “Asya’nın çatısı” denilebilecek stratejik konumuyla bu ülkeyi Çin’in ya da Rusya’nın kucağına bırakmasını kimse beklemiyor. İşin özeti Afganistan’da sadece kukla değişimi yaşanıyor.
Eski kukla hükümetin yolsuzluk, rüşvet, soygun ve kaçakçılığın yanı sıra savaş yeteneğinden de yoksun olması ABD’ye pahalıya patlıyordu. ABD şimdi “düşmanı”yla anlaşarak daha az masrafla yeni kuklayı kumanda etmeye hazırlanıyor. Afganistan’ın feodaliteden kurtularak gerçek bağımsız ve çoğulcu bir demokrasiye ulaşması uyuşturucunun kökünü de kurutacaktır. Bu da 21’inci yüzyılın ütopyası…
- Oxford Street’de Urfa’daki işçileri desteklemenin erdemi
- Namık Kemal’in Londra’daki izi
- İngiltere’de emekli maaşı 50 paket sigara karşılığında
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (II)
- İki ülkede belediyecilik karşılaştırması (I)
- İngiltere laikliği sağlamlaştırıyor
- Emekli WASPI kadınlarının zaferi…
- İngiltere’nin simgesi Minilerin tasarımcısı: İzmirli Alec
- Kral Charles ve bir yoksul hastalığı olarak kanser…
- Ahhh Kate Osamor bir çuval inciri berbat ettin!