Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
  • İNGİLTERE GÜNDEMİ
  • EKONOMİ
  • TİCARET
  • YAŞAM/SAĞLIK
  • KÜLTÜR/SANAT
  • EĞLENCE/TATİL
  • WEBTV
  • MODA/TASARIM
  • SPOR
No Result
View All Result
Olay Gazete Turkish Newspaper in London
  • ENFIELD
  • HACKNEY
  • HARINGEY
  • ISLINGTON
  • GÜNEY LONDRA
  • KIBRIS KKTC

Kendi Romanımızın Baş ‘Kahramanı’ Olmak

19/05/2016
0
SHARES
19
VIEWS
Bu yazı 20 Mayıs 2016 tarihinde yayınlanmıştır
Mahir Güden

Hayatımı anlatsam roman olur. Bu cümleyi ya kendimiz hayatımızın en az bir anında bir yerde kullanmış ya da başkalarından bir şekilde duymuşuzdur. Belki de bu cümleyi kullanarak o ana kadar yaşadığımız sıkıntıların, acıların, travmaların ne kadar çok olduğunu duyurmak isteriz.

Başımıza onca şey gelmiş, ayrılıklar, ölümler görmüş, küçük düşürülmüş, sevilmemiş, karşılaştırılmış, dövülmüş, korkutulmuş, tacize uğramış, tam sevdiğimiz kişiyle birlikte olacakken onu başkasına kaptırmış, zorla bir yerden bir yere sürülmüş olabiliriz. Yaşamlarımız romanlarla, hikayelerle dolu. Yaşadıklarımız okuduğumuz en iyi kitaptan, ya da izlediğimiz en iyi filmden daha ‘canlı’ ve daha ‘gerçek’.

O kadar gerçek ve canlı ki çoğunlukla ve genellikle bizim için, bizimle birlikte yazılmış hikayenin, hikayelerin içinde kaybolup gidebiliyoruz. Ana karakteri olarak başladığımız romanımız kendimiz, diğerleri ve dünya hakkında nelere, nasıl inanıp, davranmamız gerektiği hakkında bizleri ‘belirli’ bir taslağa yerleştirip ‘terbiye’ ediyor. Bunu öyle bir ustalıkla yapıyor ki romanın içindeki ana karakter olduğumuzu, hayatımı anlatsam roman olur dediğimiz an da bile fark etmiyoruz. Fark etmemeyi öğreniyoruz, çünkü farkındalık hissetmek istemediğimiz korkularla, endişelerle, üzüntü ve suçluluklarla yüzleşmemizi koşulluyor.

Özellikle de bu yüzden sinirlenmeyi, manipüle etmeyi, baskılamayı, saklamayı, yalanı, yalnızlığı, saatlerce – günlerce hatta yıllarca kendi kafamızın içinde geviş getirerek kalmayı öğreniyoruz. Yaptıklarımızın yanlış olduğunu bilsekte müdahale edemiyoruz. Müdahale etmenin getireceği ‘acılardan’ korktuğumuzu kendimize itiraf edemiyoruz. Hep bir yerlerde belki de en derinlerde bu yaşadıklarımızın bizim hatamız olduğunu düşünüyoruz ama bunu dillendirmekten kaçmak için direnip duruyoruz.

Böylece bizimle birlikte yazılan roman, yaşamımızı, geleceğimizi ve nasıl bu dünyaya veda edeceğimizi belirliyor. Bu roman ne kadar ustalıkla yazılmaya başlayıp, kendi içindeki mükemmellikle yaşamlarımızı kurgulasa da buna müdahale etme şansını bizlere veriyor. Ne kadar zor olsa da, sayfalar yazıldıkça, bir yerlerde hareket alanı bulabiliyoruz. İşte hareket alanı bulduğumuz o anlarda yakaladığımız fırsatları değerlendirdiğimiz oranda o hikayenin ‘içinde’ olmaktansa ona ‘dışarıdan’ bakmayı öğrenebiliriz.

Romanımıza dışarıdan bakmak, romanın neler anlattığını, size nasıl hizmet edip etmediğini, yaşamınızı nasıl dikte ettiğini, çalıştığını ve hatta içinde bulunduğunuz, havasını soluduğunuz dünyanın aslında nasıl bir yer olduğunu belki de ilk defa daha objektif gözlerle görmenizi sağlayacak. Belki de farkındalılığımızla kendi romanımıza dışarıdan bakmayı öğrenmek, yaşadığımız hikayenin, hikayelerin ne kadar doğru, ne kadar yanlış olduğunu ya da ne kadar güzel ya da ne kadar çirkin olduğunu birilerine, kendimize ispatlamanın gereksizliğini de bizlere gösterebilecek.

Böylece bugüne kadar yazılan romanın sadece var olmak derdiyle, yaşadıklarını anlamlandıran ve alışkanlıklar vasıtasıyla yoluna devam eden beynimizin sadece kendi işini yaptığını görebileceğiz. Bizim için olmazsa da bizimle, başkahramanı olarak içinde yer aldığımız romanlara bir bakalım, acaba yazılanlar gerçekten bize yardımcı oluyor mu? İstediğimiz, özlediğimiz yaşamı yaratmamız da bizimle mi?

Yazarın Diğer Yazıları
  • Romanımızın baş ‘Kahramanı’ olmak
  • Özgür Birey Özgür Toplum
  • Vicdan, Politika ve Empati
  • Kendine Zarar Verme
  • Konuşarak Sorunlarımı Çözebilir miyim?
  • Psikolojik terapilerden neden korkuyoruz?
  • Mahallenizdeki Terapist – IAPT
  • Yanlış kişiyle evlenmek
  • Facebook Paylaşım Savaşları!
  • Çocuklar Devamlı Mutlu Olmak Zorunda mı?
Tümü İçin Tıklayınız
Previous Post

Akkiraz, Alevi Festivali’nde sahne alacak

Next Post

Ezo Sarıcı, resital verdi

Related Posts

Köşe Yazıları

İstifa

by olay-admin
25/09/2025
Faruk Eskioğlu

Robinson, İşçi Partisi’ni etkiler mi ?

by olay-admin
25/09/2025
Köşe Yazıları

Sonbahar

by olay-admin
23/09/2025
Köşe Yazıları

Gökyüzünden Mesaj: Geçmişi Kapat, Geleceğe Alan Aç

by olay-admin
22/09/2025
Köşe Yazıları

Vatan, Bayrak, Göç, UK

by olay-admin
18/09/2025
Next Post

Ezo Sarıcı, resital verdi

Adres: 100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH Telefon: 020 3745 1261
020 7923 9090
Email: info@olaygazete.co.uk
seriilanlar@olaygazete.co.uk
100 Green Lanes, Newington Green, Hackney, London, N16 9EH 020 3745 1261 - 020 7923 9090 info@olaygazete.co.uk - seriilanlar@olaygazete.co.uk
Translate:
tr Türkçe
ar العربيةen Englishde Deutschel Ελληνικάiw עִבְרִיתru Русскийtr Türkçeuk Українська
Back

Kategoriler

  • İngiltere Gündemi
  • Sağlık – Yaşam
  • Londra ve Belediyeler
  • Kültür – Sanat
  • Toplum Haberleri
  • Moda – Tasarım
  • Ekonomi
  • Olay Web Tv
  • Köşe Yazıları
  • Spor Gündemi
No Result
View All Result

T&CsTs&Cs

  • Classifieds Advertising
  • Payments

Site Links

  • Site T&Cs
  • Archives
  • Contact us
Site T&Cs - Archives - Contact us
Mobil Uygulamalar Olay Gazete Mobil Uygulamaları
Sosyal Medya
Olay Sosyal Medya

No Result
View All Result
  • KATEGORİLER
  • Seri İlanlar
  • Toplum Haberleri
  • İngiltere Gündemi
  • Ekonomi
  • Ticaret
  • Spor Gündemi
  • Yaşam – Sağlık
  • Kültür – Sanat
  • Moda – Tasarım
  • Eğlence – Tatil
  • KKTC EMLAK
  • KKTC TATIL
  • Video – WebTV
  • Köşe Yazarları