Hepinize merhaba, özellikle İstanbul’da sanki bir güzelleşme furyası almış başını gidiyor. Eskiden genellikle ünlüler, yani işleri gereği fiziksel göz önünde olanlar, yaşı ilerlemişler, gerçekten ihtiyacı olanlar ve belli bir kesim ilgilenirdi bu konular ile.
Şimdi genci, yaşlısı, eğitimlisi, eğitimsizi, zengini, orta hallisi, kıt kanaat geçinen vatandaş bile estetik ameliyat veya küçük estetik dokunuşlar yaptırıyor. Sanki ellerindeki tüm kazandıkları estetik, kıyafet, saç ve makyaja gidiyor gibi.
Psikolojiyi etkileyen orantısızlık, sağlıkla ilgili bir durum ve dozunda yapılan dokunuşlar anlaşılabilir. Ama ciddi boyutlarda dünyadaki estetik çılgınlığı mahalleye kadar inmiş. Hayattaki önceliklerimiz sırasında sanki fiziksel güzellik baş sıralara geçmiş gibi duruyor.
Ama bir yandan da kendilerine göre haklılar belki. Kadınlar açısından bakarsak, bir erkeğin bir kadını beğenmesi tamamen fiziksel görüntü ile sınırlanmış gibi. Bunca rekabet arasında kadınlar da kendilerini sürekli yeniden yaratma ve rötuşlama derdinde olabilirler.
Diğer bir gizli tehlike ise ardı arkası kesilmeyen ve çoğunluğun izlediği televizyon dizileri olabilir. Dizilerde özellikle kadın kahramanlar aynı tornadan çıkmış gibiler. Kaşları, gözleri, dudakları ve saçları nasıl bu kadar güzel, genç, bakımlı ve benzer şaşıp kalıyor insan. Tabi ki benim gibi medya çalışanları dizi film setlerinde arka planda makyözlerin ve kuaförlerin nasıl harıl harıl çalıştığını bilirler. Sürekli o saçlar ve o makyaj düzeltilir. Bir de işin içine ışıklar, kamera hileleri, sponsor marka kıyafetler, mücevherler ve yukarıda saydığım rötuşlar girince alın size kusursuz erkek ve kadınlar. Aslında televizyonda ve sosyal medyada çok fazla bu tip abartılı güzel insan seyretmek insanda kendisini beğenmeme yaratabilir, DİKKAT!!!
İnsan haliyle bunları seyredince sıradan güzelliği, normal hayatı, normal çekiciliği pek beğenmemeye başlayabilir. Normal insanlara olan beğenimiz azalabilir. En önemlisi de karşı cins ve eş seçiminde kendi eş değerimizi beğenmemeye başlayabiliriz. Hatta farkında bile olmadan karımızı, kocamızı beğenmemeye başlayabiliriz.
Ama dış güzellik yeterli mi acaba?
Bence gelin tüm bu kıyaslardan kurtaralım kendimizi. Şahsen tanıdığım çok erkek var tamamen dış güzellik ve gençliğe bakıp evlenen ve hayatı zindan olan.
Çok klasik olacak belki ama kesinlikle halen ruh güzelliği ve kişilik çok önemli. Kadının güzelliği aslında bakımı, sağlıklı olması, kendine yakışanı giymesi, güvenilir olması, zekası, kalbinin güzelliği, ahlakı, zarifliği ve edasındadır.
Her güzel ve gencin her zaman bir derece daha güzeli ve genci çıkacak. Bu kıyaslamanın bir sonu yok. Dünyanın en güzel mankenleri bile aldatılıyorsa, demek ki bir durup düşünmek gerekli. Kendinize bakın, spor yapın, yürüyüş yapın, dengeli beslenin, sağlığınıza dikkat edin, kalbinizi güzelleştirin, ruhunuzu besleyin. En önemlisi kendinizi ruh, beden ve kalp bir bütün olarak dünyadaki en güzel kadın olarak görün. Çünkü zaten Allah sizi özene bezene tek ve biricik yaratmış. Bir tane daha sizden yok şu koca kainatta. Sizi kabul eden her halinizle peşinizden gelir zaten.
Her birinizin eşsiz ruhuna selam olsun…
Sevgilerimle…
e-mail: info@ndlondon.com
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…