Hastalıkların Duygusal Nedenleri…

Bu yazı 20 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır

Hiçbir şey iyi ya da kötü değildir, düşünce onu iyiya da kötü yapar.

(Shakespeare)

Daha önce Louise L. Hay ‘in birkaç farklı kitabından alıntılar yapmıştım. Louise L. Hay orta yaş döneminde yakalandığı kan­ser hastalığı sonrasında hastalık­ların psikolojik nedenleri ve has­talıklarını nasıl yendiğini üzerine kitaplar yazmaya başlamış. Bilin­çaltında yatan bazı hastalıklı dü­şüncelerin bizi hasta ettiğini ve iç gücümüzün bunu yenebilece¬ğini anlattığı “Düşünce Gücüyle Te­davi” tüm dünyada kaynak ola­rak kullanıldı.

Önceki yıl eylül ayında, 90 ya­şındayken hayata gözlerini yu­man Hay’in bu kaynak kitabından bazı alıntılar yapmak istiyorum. Bu arada tabi ki modern tıp ve tedavi çok önemli. Fakat özellikle tedavi sonrası için bakın Louise Hay kendi hayat hikayesinde ne diyor:

“ …Ve bir gün dünya başıma yıkıldı. Kanser teşhisi konmuştu. Fakat ben bu hastalığın zihinsel nedenini tedavi etmediğim müd­detçe ameliyat olsam bile vücut yeniden üretecekti. Kanser ya da herhangi bir hastalık, ameliyat­tan sonra yeniden oluşuyorsa, bu doktorların başarısız ameli­yat yapmış olmasından kaynak­lanmaz. Neden, hastanın düşün­celerinde bir değişiklik yapmama­sındandır. Kişi hastalığını yeniden yaratır. Ama aynı yerde, ama vü­cudun başka bir yerinde! ”

Bunun üzerine Luis Lay Hay dü­şünce davranış kalıplarını değiş­tirmek ve ayna karşısında sürekli doğru düşünce kalıbını tekrar et­mek ve umutlu olmak gibi tıbba destek olarak alternatif yöntem­leri deniyor. Ve tamamen iyileşi­yor.

Tabi ki kitaptaki tüm hastalık­ları burada yazmam mümkün de­ğil. O nedenle sizlere faydalı ola­cağını düşündüğüm hem genel ve hem de kadınlara özgü rahatsız­lıkları, hastalıkları seçerek yaza­cağım. Mesela boyun ve boğaz ile ilgili sorunlar yaşıyorsanız bu kendinizi tam olarak ifade edeme­diğiniz veya ileriye gitmekte zor­landığınız anlamlarına gelebili­yor. Bel bölgesi ile olan sorunlar genelde maddi ve ailevi yükler ile alakalı.

Önce hastalıkların zihinsel ne­denleri ve altında tırnak içinde onun yerine yerleştirilmesi gere­ken olumlu düşünce kalıplarını gö­rebilirsiniz. Bu olumlu düşünce kalıplarını gün içinde kendinize ne kadar hatırlatabilirseniz o kadar olumlu olacağını düşünüyorum.

Akciğer: Hayatı içine alma ka­pasitesini temsil eder. “Hayatı kusursuz bir dengeyle içime alı­yorum.”

Astım: Boğucu sevgi. Kendi bi­reyliğini, bağımsızlığını hissede­memek. Kendini bastırılmış, bo­ğulmuş hissetme. Bastırılmış ağ­lama. Kendini değersiz hissetme. “Artık kendi hayatımın sorumlulu­ğunu üstlenebilirim. Özgür olmayı seçiyorum. Değerliyim.”

Ayak/ bacak rahatsızlıkları: Gelecekten ve hayatta ilerleyeme­mekten korkma. “Hayatta neşeyle ve kolaylıkla ilerliyorum.”

Bağımlılıklar, tiryakilikler: Kendinden kaçmak. Korku. Ken­dini sevmeyi bilmemek. “ Artık ne kadar harikulade bir varlık olduğu­mun farkına vardım. Kendimi sev­meyi ve haz almayı seçiyorum.”

Bağırsak rahatsızlıkları (ka­bızlık): Eskiyi, artık ihtiyaç du­yulmayanı bırakmaktan korkma. “Eskiyi rahatça ve kolayca bırakı­yorum ve yeniyi sevinçle karşılı­yorum.”

Bedenin sağ tarafı: Dışarı ver­meyi, bırakmayı, erkek enerjiyi, erkekleri, babayı temsil eder. “Er­kek enerjimi hiç çabasız, kolayca dengeliyorum.”

Bedenin sol tarafı: Alıp kabul ediciliği, içeri almayı, dişi ener­jiyi, kadınları, anayı temsil eder. “Dişi enerjim kusursuz bir dengeye sahip.”

Boyun tutulması: Kararından dönmez, boyun eğmez bir inatçı­lık. “Başka bakış açılarını da gör­mek yararlı ve güvenli (tehlikesiz) bir şey.”

Boyun ağrıları: Soruna bir başka açıdan bakmayı reddet­mek. İnatçılık. Esnek olmamak. “ Kolaylıkla ve esneklikle bir ko­nuyu her açıdan görebiliyorum. Bir şeyi yapmanın ve görmenin birçok yolu var.”

Böbrek taşları: Halledilmemiş, çözülmemiş öfke yumruları. “Tüm geçmiş sorunları kolaylıkla çözü­yor ve ortadan kaldırıyorum.”

Diz rahatsızlıkları: Diz gurur, kibir ve egoyu temsil eder. İnatçı ego ve gurur. Esnek olamamak. Korku. Teslim olmama. “Ben es­nek ve akıcıyım. Kolaylıkla eğili­yor ve akıyorum. Her şey yolunda.”

Göz sorunları: Hayatta gör­düğü şeylerden hoşlanmamak. “Görmekten hoşlanacağım bir ha­yatı yaratıyorum.”

Kanser: Derin bir biçimde in­cinme, yaralanma. Uzun zaman­dır süren kızgınlık. İnsanı yavaş yavaş yiyip bitiren derin bir sır ya da üzüntü. Nefretleri taşıma. “Tüm geçmişi sevgiyle bağışlıyor ve serbest bırakıyorum. Dünyamı sevinçle doldurmayı seçiyorum. Kendimi seviyor ve onaylıyorum.”

Kadın hastalıkları, adet gör­meme, adetle ilgili rahatsızlık­lar, ağrılı adet görme, kistler vs.: Kendinden vazgeçme. Ka­dınlığı reddetme. Dişi prensibini reddetme. “Kadınlığımdan sevinç ve haz duyuyorum. Kadın olmayı seviyorum. Bedenimi seviyorum.”

Kalp sorunları: Çoktan beri süren duygusal sorunlar. Sevinç­ten yoksunluk. Kalbin katılaş­ması. Fazla çabalama. “Coşku, haz, mutluluk. Bunların düşünce­lerimi, deneyimlerimi, bedenimi doldurmasına izin veriyorum. Se­vinç. Sevinç. Sevincin zihnimden, bedenimden ve deneyimimden ak­masına sevgiyle izin veriyorum.”

Menopoz sorunları: Artık is­tenmemekten korkmak. Yaşlanma korkusu. Kendini kabullenmeme. “Hayatın tüm dönemlerinde den­geli ve huzurluyum. Bedenimi sev­giyle kutsuyorum ve seviyorum.”

Migren: Kusursuz olma iste­ğiyle kendi üzerinde aşırı baskı yaratma. Epey bastırılmış öfke. Hayatın akışına direnme. Cinsel korkular. “Kendimi hayatın akı­şına bırakıyorum ve hayatın tüm ihtiyaçlarımı kolayca ve rahatça sağlamasına izin veriyorum. Ha­yat benim için var.”

Romatizma: Hep haksızlığa uğradığını hissetmek. Hep benim başıma geliyor. Sevgi yoksunluğu. Kendini kurban hissetme. Kronik içerleme. “Deneyimlerimi ben ya­ratıyorum. Kendimi ve başkalarını sevip onayladıkça, gittikçe daha olumlu deneyimleri hayatımda yaratıyorum.”

Şeker hastalığı: Keşke öyle olsaydı düşüncesinden kaynak­lanan özlem. Yönetmek için bü­yük bir ihtiyaç duyma. Derin ke­der. Geriye hiçbir hoşluk, tatlılık kalmadı duygusu. “Bu an sevinçle dolu. Şimdi bu günün hoşluğunu tat­lılığını hissetmeyi seçiyorum.”

Sevgi ile kalın…

e-mail: info@ndlondon.com