
Nazım Hikmet’in “Vasiyet” şiirinde, ölünce tepesinde olmasını istediği çınarı diken Bursa İznik ve Orhangazi sınırlarındaki “komunist” Müşküle köyünü bir grup gazeteci ziyaret ettik… Bursa ilinde İznik ve Orhangazi sınırlarındaki “komunist” Müşküle, meydanında oynaşan köpekleri, kerpiç evleriyle tipik bir Anadolu köyü… Doğası “Burada ömrümü geçiririm” dedirtecek kadar çok güzel… Katırlı Dağları’nın yamacında, İznik Gölü’ne hakim bir tepe üzerine kurulu Müşküle köyünden göl kıyısına uzanan (otomobille) 10 dadikalık köy yolu panoramasında yer alan Müşküle üzümünü yetiştiren bağlar ve asırlık zeytin ağaçlarından gözünüzü alamıyorsunuz… Gün batımı ise “Nazım’ın Müşküleli yoldaşlarından dinleyip şiirinde betimlediği kadar var hani” diyorsunuz… Mavilik önce turkuaza dönüp sonra bakır kırmızısına çalınca İznikli çini ustalarının ilham kaynağının bu muhteşem gök kubbe olduğunu düşünüyorsunuz…
Gazeteci arkadaşlarla Müşküle meydanına bakan 3 büyük kahveden birini mekan tuttuk… Nazım’ın çınarını ve arkadaşlarını sorduğumuz kahvecinin, hemen haber uçurduğu Fevzi Kavuk 10 dakika sonra aramızdaydı… Bizi gördüğüne çok sevinen 84’lük delikanlı Kavuk’a saygımızı elini öperek göstermek istedik… Kavuk ileri yaşına karşın belleği hala dipdiri. Doğup büyüdüğü 2 bine yakın nüfuslu köyünde eşi 3 çocuk ve 7 torunuyla hani “Şu kapitalizmin derdi”ni saymazsak mutlu bir yaşam sürüyor…
Kavuk ile hoş-beşten sonra lafı usta şair Nazım’a getiriyoruz… Kavuk, “Nazım, Bursa Mapusanesi’nde yatarken şu meydanda adam öldürüp dama düşen İsmail Başaran ile de tanışır… Şimdi hayatta olmayan Başaran Nazım’ın dünya görüşlerini benimser. Hapisten çıkınca da ilk işi köyünde siyasi çalışma yapmak olur. Biz de onun sayesinde sosyalizmle tanıştık…” diyor.
Kavuk, 1960’lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) İzmir’deki I. Kongresi’ne katılır ve Bursa Örgütünün kuruluşunda aktif görevler alır. 12 Eylül’le birlikte tutuklanır Bursa Cezaevi’nde yatar. On buçuk ay sonra serbest bırakılır. Sol yanındaki cevahiri hiç bir zaman karartmayan Kavuk, sosyalizmin uzun soluklu ve zorlu bir yürüyüş olduğunu “Umudumuzu hiç bir zaman yitirilmemeliyiz” diyerek aktarıyor… Mahir ve Denizleri sevgiyle yâdeden Kavuk, “diri insanlar yetişiyor” diye tanımladığı gençliğin aklın ve mantığın yolu olan solda buluşacağını öngörüyor.
Kavuk’un “ürperdim” diye tanımladığı en büyük eleştirisi ise İşçi Partisi’ne… Bir televizyon programında Taksim’de 1 Mayıs kutlaması yapmak isteyen işçi ve sola karşı çıkmakla kalmayıp suçlayan İşçi Parti temsilcisini yüzünü buruşturarak anlatıyor ve “Bu tavır beni ürpertti” diyor ve tekrar ediyor: “Gerçekten ürperdim…” Sohbetimizde yine eskilere dönüyor ve Kavuk’a Nazım için dikilen köydeki çınarı soruyoruz… Yeni traşlı yüzünü eliyle tutatarak çınarın hikayesinin “buruk” bittiğini yansıtıyor… Kavuk şunları söylüyor: “Nâzım’ın şiirinden esinlenmiştik. TİP Bursa İl Başkanı Emin Canpolat geldi. Çınarı 4 Temmuz 1964’te diktik. Nâzım’ın çınarı her yerde duyulunca ağacı görmeye gelenler ‘anı niyetine’ yaprağını dalını koparır oldu… Çınar, Rıfat Talan’ın arazisindeydi. Talan bu büyüyüp serpilen ağacı 1979’da kesti… Kökten çıkan filizler de daha sonra kesildi…”
Kavuk, “Arazi sahibine jandarma ya da valilik baskı mı yapmıştı?” sorumuzu da elini sallayarak geçiştiriyor. Biz bu nazik hareketten, “Çınarı kesenin korktuğunu düşünmek istemiyorum…” diye anlıyoruz… “Peki köy söylendiği gibi komunist miydi?” Kavuk,bu soruyu yanıtlarken de Türkiye’deki siyasi gelişmelerin iyi ya da kötü köye de yansıdığını belirterek son yerel seçimlerde Bursa genelinde AKP’nin oylarını artırmasına karşın köyde tam tersine CHP’nin kazandığını söylüyor… Kısaca Müşküle, (herkese göre bu kavram değişir ama) komunisti bol, demokrat bir köy…
Müşküle’den veda zamanı geldiğinde de Kavuk, basın emekçilerini hep desteklediğini belirterek “Mücadeleye devam” diyor… Biz de “eski tüfek”e hoşçakal derken onun çok uzun ve sağlıklı yaşamasını diyerek vedalaşıyoruz.
- Robinson, İşçi Partisi’ni etkiler mi ?
- Nereden çıktı bu veraset vergisi ?
- Türkiye’den, İngiltere’de emlak ve banka kredisi almak olası
- Singer dikiş makinesi tatilde
- 1 Eylül “Dünya Barış Günü” kutlu olsun
- Londra’da direnişin karnavalı Notting Hill başlıyooor
- “Bir de sütlü kahve söyle”
- Uçakta sıvı yasağının asıl amacı, “terör” korkusunu kamçılamak
- “İngiltere’de ırkçılık var mı ?” diye sordunuz
- Dr. Özkan Hıfzı’nın ardından…