
Seni görüyorum.
Modern hayatın dev projektörü altında yol alıyorsun. İşler, güçler, faaliyetler… Hiç bitmiyor değil mi?
Ne zaman görsem bir telaşen var. Elinde tuttuğun ve aklını teslim ettiğin o ekran seni kurtaracak mı acaba?
Mühim işler yapıyormuş gibi bir havalar. Hep bir koşuşturma hali. Dünyanın merkezindeki adam sen misin yoksa?
Başarı odaklı parlak kardeşim benim. Bugün yine ışıl ışılsın. Sahnenin yıldızısın sen. Bir tanesin. Yeni dünyanın baş döndürücü hızına katılıp sürükleniyorsun. Farkında mısın?
Planlı, programlı, dakik ve şaşmazsın sen. Dijital beyinli robotlar da böyledir. Çeteleler hızına hız katıyor. Listene yeni yeni tikler atmak ne güzel değil mi?
Risklerin bile asil senin. Hesaplı risklerle, kendini katlıyorsun. Satırın sütunla birleştiği matrisler belirliyor ne yapacağını. Kolaylaşmayan ama çoklaşan dünyada nefes almadan ilerliyorsun. Akıllı evlerde, sen gelmeden evi ısıtan klimalarla aynı modelsin. İnsan hatalarını sıfıra indirip, kıymetli vaktinden tasarruf sağlıyorsun değil mi?
Sakin ol biraz.
Seni yavaşlatmalıyız…
Köpeklerle, baykuşlarla konuşan; ağacın, rüzgârın, senin de bildiğin cırcır böceklerinin, hiç bilmediğin kokulu misk böceklerinin, yusufçukların şarkılarını dinleyen Kızılderili “Çeroki” lerin yanına gönderip, Forrest Carter’ın romanında “Küçük Ağaç” la yer değiştirip, asıl seni eğitmeliyiz.
Hızını keseceğin yok ama seni sakinleştirmeliyiz. Devam ettirdiğin ve sana mutlu olacaksın diye ezberletilen bu hayat inan ki sürdürmen gereken yaşam değil. Tolstoy’un dediği gibi “Tepeye tırmandığını zannederken, aslında bayır aşağı koşuyorsun”. “İvan İlyiç’in Ölümü” gibi kendini öldürüyorsun.
Savaşır gibi yaşayan modern Don Kişot…
Dinle beni biraz.
Yazılanlar masal, umdukların hayal, yanındakilerse gerçek ve sen Keseda’sın. Kendine yeni sıfatlar takıp, olmayan yel değirmenlerine savaş açtığın maceralarının son noktası, sana yetmeyen o güzel evin ve evindeki kıymetli AİLEN aslında. Kendine ettiğin zulüm yetmezmiş gibi peşinden sürüklediğin saf yürekli Sanço Panza’ların da neşesini kaçırma istersen. Prenses Dulcinea yanı başında. Peşinden koştuğun tüm hazineler gözünün önünde odadan odaya koşturuyor… Ailen seni bekliyor.
Yavaşla biraz…
Anlaştıysak eğer; dünyanın merkezine hoş geldin telaşesi bitmeyen adam…
Hikayeyi sesli dinlemek için linke tıklayınız:
https://www.instagram.com/reel/C3zWqCCJIFG/?utm_source=ig_web_copy_link&igsh=MzRlODBiNWFlZA==