Bu hafta bu konuyu ele almayı uygun gördüm. Çünkü, cinsellik konusu mahremiyet itibariyle hassas ve endişeler itibariyle de dedikodusu çok yapılan ama çok az gerçekten ilgilenilen ciddi derecede tabulaştırılmış hatta tabuta kadar ötelenmiş hayatiyete sahiptir. Düşünsenize bebek doğmadan üzerine en çok konuştuğumuz konu da bebeğin cinsiyetidir. Niye öyledir? Çünkü özeldir ve cinsiyetinin yaşamını nasıl geçireceğini bedensel, toplumsal ve psikolojik olarak belirleyeceğini hepimiz biliriz. Üstelik insanlık tarihi boyunca sanat ve edebiyat alanında üzerine bu kadar yazılıp çizilen ve nameler bestelenen nadir konulardandır.
Psiko-analiz dilinde biz buna sublimasyon yani bastırılmış düşünce ve duyguların farklı kanallardan dışa vurumu deriz. İyi ki sanat var ve bizi kurbanı haline geldiğimiz tabularımızdan azad ediyor.
Ana temaya dönersek ve cinsel sağlık konusunun mümkün olduğunca genel ve temel, olmazsa olmaz önemdeki bilinmesi gereken noktalarından bahsetmek istiyorum. Mesleki ve kişisel tecrübelerimden biliyorum ki cinsellik konuşulması zor bir konu olduğu gibi gözlediğim en belirgin ve en ise yaramaz tutumlarda onu görmezden gelmek, yokmuş gibi davranmak, sorunu ötelemek ya da üstünü örtmek, bazen de sorumluluk almak yerine diğerini suçlamak ve hatta cinsel deneyimlerden kaçınmaktır.
Bu konunun özellikle tedaviler açısından konuşulması ayrıca önem taşımaktadır. Çünkü, cinsellik meselesi getirilen hikayelerden görüldüğü üzere sağlık sektöründe meslek etiğine aykırı yöntemlerin yanı sıra reklam amaçlı -kısa ve kesin çözüm, ağrısız çözüm, tek kerede hayatı değişti -gibi kullanılabilmektedir. Öncelikle şu noktayı belirgin olarak öne çıkarayım:
Cinsellik sadece cinsel organla sınırlı değildir. Diğer tüm sağlık meselelerinde olduğu gibi, biyolojik, sosyal ve psikolojik faktörlerden etkilenir. Cinsellik konusu aynı zamanda maalesef yanlış ön yargıların, yüzyıllarca kalıplaşmış ve hatalı yerleşmiş inançların etkisi altında kalmıştır. Dolayısıyla konu bireysel olduğu kadar toplumsal bir sağlık meselesidir. Cinsel sağlık ve bozukluklarına bakılırken kişinin bedensel, psikolojik ve ilişkisel dinamikleri bütüncül bakış açısıyla değerlendirilir. Tedaviler de bütün bu dinamiklerin değerlendirilmesi sonucu yön kazanır. Kişiye sorunun kaynağına bağlı olarak ilaç tedavisi ya da psikoterapiler seçilir. Bedensel kaynaklı cinsel hastalıklar da psikolojik sıkıntılar doğurabilir. Bu nedenle bütüncül ele alınması ve çok yönlü tedavi önerilerine açık olunması önemlidir.
Şimdi burdaki en önemli nokta şudur:
Yine üzülerek izlediğim bir diğer sıkıntı da kişilerin utanç duygusundan ötürü sertifikası dahi olmayan ve kendini uzman ilan eden insanlara ve ticari kurumlara gidip edindikleri eksik veya yanlış bilgiler ve yönlendirmeler le kendilerini ve cinsel partnerlerini fiziksel ya da duygusal olarak hırpalamalarıdır. Her zaman konunun uzmanına gitmek önemlidir. Yani bedensel ya da psikolojik tedavilerde konuya ilişkin bilimsel eğitimler almış ve tecrübeli uzmanlarla görüşmeniz sizi zaman, enerji, para ve daha önemlisi yanlış yöntemlerin yaratacağı ruhsal çöküntüden kurtaracaktır.
Çünkü, bazen yanlış tedavi, öneri ya da uygulamaların tamiri çok daha uzun ve güç olabilir.
Böylesi tedavileri ürologlar, kadın ve doğum uzmanları, psikiyatristler, psikologlar ve psikoterapistler yapar. Alternatif tedavi ve terapilerinin de araştırmalarla kanıtlanmış olanlarını gözetmek önemlidir. Cinsel işlev bozuklukları ve tedavilerinin literatüre girişi sadece son 40-50 yıl içinde gerçekleşmiştir. Bu büyük bir gecikmedir. Belli ki insanlık olarak ağır ilerlediğimiz alanlardan biri de budur. Tarih yalan söylemez ama insan söyler.
İyi haber şudur:
Neyse ki artık her şeyin daha açık konuşulduğu ve daha güç kapatıldığı nesillerin zamanı geldi.
Tedavilerde en yeni dolayısıyla en bütüncül ve en az risk alan yöntemlerin kullanıldığı bir yüzyıl içindeyiz. Aksi taktirde sağlıkçılar da insanlar olduğuna göre onların ön yargıları ve tabularının da olabileceğini dikkate alarak tedavilerinize karar vermeniz gerekiyor. İkinci bir uzman görüşü almaktan asla çekinmeyin ve sizi rahat hissettirmeyen hiç bir öneri ya da uygulamayı düşünmeden kabul etmeyin…
BİLİNÇLİ TEDAVİ BİLİNÇLİ HASTA İLE MÜMKÜNDÜR
- Ev içi şiddet korona günlerinde arttı mı?
- Yeni hayat kontrol toplumu (3)
- Yeni hayat kontrol toplumu (2)
- Yeni hayat kontrol toplumu (1)
- Belirsizlik ve Buhran
- Taciz mi değil mi?
- Irkçılık hasta eder!!!
- Sanal ortamda flört
- Coronavirüs döneminde duygular ve ev içi ilişkiler
- Yeni Bir Yaşam Biçimine Mi Hazırlatılıyoruz?