Çünkü sen zaten güzelsi̇n…

Bu yazı 2 Nisan 2018 tarihinde yayınlanmıştır

Hepinize merhaba, bu sabah havanın güzelliğin­den istifade ederek evimin ya­kınındaki ağaçlarla, yemyeşil bitkilerle, rengarenk çiçeklerle dolu parka gittim.

Haftada en az üç kere parkta, spor salonunda veya bir yerden bir yere gider­ken yürüyüşün hem fiziki güzelli­ğimiz, hem de sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu sanırım artık hepimiz biliyoruz.

Örneğin Londra’da eğer ça­lıştığınız yere siz de benim gibi underground veya otobüsle gi­diyorsanız günlük hayat içinde bolca yürüyebilirsiniz. Hatta ben bazen gideceğim yere üç durak önce inip yürümeyi ter­cih ediyorum. Vaktimi ona göre ayarlıyorum. Londra’nın toplu taşıma sisteminin bu kadar ge­lişmiş olması ve toplumun bü­yük bölümünün çok yürümesi aslında büyük bir avantaj. Her yere araba ile gitmenin rahatlığı ve hareketsiz yaşam insana belli bir süreden sonra kilo ve hasta­lık olarak geri dönebiliyor.

Eğer ki ev kadını veya anne iseniz yine Londra’nın en güzel yönü harika park ve bahçelerin bolluğu. Temiz havada yürüyüş spor salonlarına göre hem daha sağlıklı, hem de bedava.

Osho’nun “ Kadın” başlıklı kitabından beden ile ilgili sev­diğim birkaç cümleyi aktarmak istiyorum.

“Bedenin nasıl olması gerek­tiği ile ilgili belirli bir fikriniz var. Eğer birtakım fikirleriniz varsa mutsuz olacaksınız. Beden ol­ması gerektiği gibidir. Şayet sen kendi bedenini sevmeye başlar­san onun değiştiğini göreceksin çünkü bir kimse bedenini severse ona özen göstermeye başlar. O zaman onu gereksiz yiyeceklerle doldurmazsın çünkü özen gösteri­yorsun. Onun taleplerini dinliyor­sun, onun işaretlerini dinliyorsun. Özen gösterdiğinde, sevdiğinde bedeninle uyumlu hale gelirsin ve bedenin otomatik olarak iyi­leşir. Bedenini sev ona özen gös­ter. O sana Tanrı’dan bir arma­ğan. Özen gösterdiğinde egzersiz yaparsın, yersin, uyursun. Özen gösterirsin çünkü bu senin ens­trümanındır. Tıpkı arabanı temiz­lemen, bir şeyler yanlış gidiyor mu diye her tıkırtısını dinlemen gibidir. Kaportada küçük bir çizik bile olsa dikkat edersin. Sadece bedene özen göster ve o mükem­mel bir güzelliğe sahip olacak: o güzeldir! O öylesine güzel ve o kadar kompleks bir mekanizma­dır ki ve o kadar verimli bir şe­kilde çalışır ki yetmiş yıl boyunca işlemeye devam eder. Sen uyuya kalmış ya da uyanık, farkında ya da farkında değilken o işlemeye devam eder ve işlemesi çok ses­sizdir. Kişi bedene şükran duy­malıdır. Bedenin güzelliği ya da çirkinliği son derece yüzeyseldir; gerçek olan şey içerden gelir. Şa­yet içerde güzelleşebilirsen par­lak hale geleceksin.”

Kendi topraklarımızdan il­mine çok değer verdiğim ve ha­yat yolumda bana yol gösteren rahmetli Lütfi Filiz’in “ Noktanın Sonsuzluğu” kitabından beden hakkında aldığım birkaç cüm­lesi ise çok anlamlı.

“Maddi sıhhatin ön planda tu­tulmasında fayda vardır. Maddi sağlığın olmadığı yerde manevi sağlıktan bahsedilemeyeceği için biz daima: “İnsan önce bedenine bakmalıdır” diyoruz. Beden sağ­lıklı olmadığı takdirde, insanda ne din kalır, ne diyanet, ne de dünya… Peygamberimizin: “İlim ikidir. Önce beden ilmi, sonra din ilmi” buyurmasının sebebi de budur.’

Sonuç olarak günümüz toplu­munda televizyon ve basın yani medya sürekli bir imaj, moda ve güzellik peşinde koşarken bence en önemlisi öncelikle kendi be­deninize sağlıklı şekilde bakma­nız ve daha da önemlisi kendi­nizi sevmeniz. Çünkü siz zaten güzelsiniz.

Sağlık ve sevgi ile kalın…

e-mail: info@ndlondon.com