İntihar Dünya sağlık örgütüne göre her ülkede en yaygın ilk 10 ölüm nedeni arasında yer alıyor ve her yıl yaklaşık 1 milyon kişi intihardan dolayı hayatını kaybediyor.
Emile Durkheim’e göre, “ölüme götüreceğini bilerek, olayın kurbanı tarafından girişilen olumsuz eylemin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak meydana getirdiği her ölüme intihar denir.” Edwin Shneidman’a göre ise, “İntihar dayanılmaz acıları, ağır sorunları olan, şaşırmış, bozulmuş ve gücü azalmış benliğin çözüm arayıcı bir eylemidir.” Fakat tarih boyunca farklı toplumlarda, farklı sıklıklarla görülen intihar, sadece psikologları ilgilendiren bir sorun olmayıp ekonomik, kültürel, toplumsal yönleri de bulunan bir olgudur.
Şu bir gerçeklik ki İngiltere’de yaşayan Türk ve Kürt’ler arasındaki intihar vakaları gün geçtikçe artıyor. Son iki hafta içerisinde 20’li yaşlarda iki genç intihar ederek yaşamlarına son verdiler. Geçen bir yılı düşündüğümüzde bu rakamın çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Son yıllarda yaşanılan bu durum yıllardan beri biriken toplumsal, psikolojik problemlerin ne kadar büyüdüğünü ve eğer çözümler üretilmezse çok daha fazla cana mal olacağını bizlere haber veriyor.
Onyıllardır İngiltere’de göçmen olarak yaşayan bizlerin karşılaştığı dil problemi, kültürel farklılıklar, iltica sorunları, ekonomik sorunlar, eğitim sistemindeki anlayış farklılığı vb. problemler ailelerin çözülmesine, kültürel değerlerin bireysel isteklerle çatışmasına, gençlerin ailelerinden uzaklaşıp çeteleşmelerine, uyuşturucu ve alkole yönelmelerine, kumar alışkanlığının artmasına, yalnızlaşmaya ve yaşanılan psikolojik problemlerin göz ardı edilip, değerlendirilmemesine neden oldu.
İngiltere’ye göç eden anne-babalar kendi problemleri ile birlikte göç etmişler ve yabancı bir ülkede aile kurmanın ya da aile olmanın zorlukları onları çözümler üretmek yerine yukarıda saydığım problemler yumağı içerisine çekmiş. Bazıları “Herşey çocuklarımız için” diyerek akşamın geç saatlarine kadar parça, saat hesabı yaparak çocuklarını evde yalnızlıkları ile tek başına bırakmışlar. İşte bu şekilde bir evde isteyipte bulamayacağın her türlü “olanak” sağlanmış. Para, markalı giysiler, bilgisayar, play station her ne istersen olmuş. Peki sonuçta ne olmuş, okumayan, okulu terk eden, yaşadığı psikolojik problemleri anlamayan, yardım istemekten korkan, yardım istemeyi zayıflık olarak gören, ailesi ile tartışan, mafyalaşan, uyuşturucu kullanan sorumluluklarını bilmeyen gençler topluluğu.
Burada yapmaya çalıştığım kinayeli bir şekilde sadece anne ve babaları eleştirmek değil. Bunu sadece altının çizelmesi gereken bir nokta olarak değerlendirmek gerekiyor. İngiltere’de sorunlar içerisinde yüzen gençlerimizin bunları yaşamalarında neden sayılabilinecek daha birçok etken var. Yaşanılan tecrübe bir anlamda belki de önüne geçilemiyecek, var olan koşulların dayattığı bir oluştan başka birşey olarak değerlendirilmemeli. Fakat bu demek değil ki bu problemlere çözümler üretemeyiz. Yapılan bir çok araştırma gösteriyor ki toplumsal yapıdaki değişiklikler, intihar oranlarının artmasına, toplumsal bütünleşme durumları ise azalmasına neden olmaktadır.
- Kendi Romanımızın Baş ‘Kahramanı’ Olmak
- Romanımızın baş ‘Kahramanı’ olmak
- Özgür Birey Özgür Toplum
- Vicdan, Politika ve Empati
- Kendine Zarar Verme
- Konuşarak Sorunlarımı Çözebilir miyim?
- Psikolojik terapilerden neden korkuyoruz?
- Mahallenizdeki Terapist – IAPT
- Yanlış kişiyle evlenmek
- Facebook Paylaşım Savaşları!