Hepinize merhaba,
Son birkaç haftadır Dr. Joe Dispenza’ nın “Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak” kitabını sindire sindire okuyorum. Yazdığı bir bölüm sizlere daha önce yazdığım bir yazı ile o kadar uyum içindeydi ki, alıntı yapmadan duramadım.
“Her sabah kim olduğumuza, nerede olduğumuza, vs. dair hatırlatmalarla gerçekliğimize bağlandıktan sonra ne yaparız? Bir dizi rutin, bilinçaltı otomatik davranışı sergileyerek geçmiş benliğimize bağlı kalırız.
Örneğin büyük olasılıkla yatağın aynı tarafından kalkar, kim olduğumuzu hatırlamak için aynaya bakar ve otomatik bir rutin izleyerek elimizi yüzümüzü yıkar veya duş alırız.
Sonra diğer insanların görünmenizi beklediği gibi görünmek için kendinize çekidüzen verir ve her zaman ki rutinleri yaparsınız. En sevdiğiniz şekilde kahvaltı eder, çay ve kahvenizi içersiniz. Hep giydiğiniz kabanı giyer, farkında olmadan fermuarı çekersiniz.
Sonra otomatik olarak alıştığınız, size rahat hissettiren yoldan işe gidersiniz. İş yerinde nasıl yapılacağını çok iyi bildiğiniz, tanıdık şeyleri yaparsınız.
Sonra acele eder ve eve dönersiniz. Sırf acele edip yemek yiyesiniz, sırf acele edip en sevdiğiniz televizyon dizisini izleyesiniz, acele edip yatağa yatasınız ve acele edip her şeyi tekrar yapasınız diye. Gün boyunca beyninizde en ufak bir değişiklik oldu mu?”
“Her bir gün aynı düşünceleri düşünürken, aynı eylemleri gerçekleştirirken ve aynı duyguları yaşarken neden içten içe yaşamınızda farklı bir şeylerin olmasını bekliyorsunuz ki? “
Bu cümleleri okuduktan sonra dediğim gibi aklıma sizlere daha önce yazdığım bir yazım geldi. Seyrettiğim bir filmde ana karakterimiz Phil bir televizyon kanalında çalışan hava durumu sunucusudur. Kendisini herkesten üstün gördüğü için çalıştığı TV kanalını ve çalışma arkadaşlarını sevmeyen bir kişidir. Kısacası egosu çok yüksek, kimseyi beğenmeyen, memnuniyetsiz, bencil ve bunlara bağlı olarak çevresinde sevilmeyen bir adam.
Ana karakterimiz Phil, iyi kalpli ve güzel program yapımcısı kadın karakterimiz Rita ve kameramanımız her sene 2 Şubat’ta küçük bir kasabada düzenlenen kış festivaline program çekimi için giderler. Olaylar bundan sonra başlar.
Phil sadece görev icabı istemeyerek gittiği bu kasabada kaldığı otel odasında her gün tekrar tekrar 2 Şubat gününe uyanır. Aynı gün içinde sıkışıp kalmıştır. Düşünsenize her gün aynı işi yapıyorsunuz, aynı yerde, aynı saatte uyanıyorsunuz, aynı insanları görüyorsunuz ve aynı tarz şeyleri konuşuyorsunuz. Sürekli aynı günün içinde bir kısır döngü. İlk önce kendi kendime “Aman Allah’ım ne zor bir durum” demiştim. Sonra aslında düşününce birçoğumuzun hayatının çok da farklı olmadığını hayretle fark ettim. Dr. Joe Dispenza’nın dediği gibi bir hayat.
Kahramanımız her gün hayatın anlamsızlığı ve kendi küçük tekrarlayan dünyası içinde artık çıldırmak üzeredir. Sonra her şeyi bildiği için bunu bir avantaj olarak kullanmaya karar verir. Önce bir banka aracını soyar ve çok parası olur. Kilo ve sağlık problemi olmadan canının istediği her şeyi bol bol yer. Güzel ve alımlı sevgilileri olur. Yani bakınca birçok insanın sahip olmak isteyebileceği maddi olanaklara sahip olur. Uzunca bir süre bu şekilde mutlu gider. Ama bir noktada bunlar artık yine doyum vermemeye başlar.
Bu sefer gerçek aşkı arar ve Rita’ya aşık olur. Onu etkilemek için onun ne tarz insanlardan hoşlandığını öğrenir ve her gün o erkek olabilmek için planlar yapar. Fakat gel gör ki her günün sonunda Rita tarafından tekrar tekrar reddedilir.
Sonra birden bir şey olur ve tüm bencilliğini, başkaları ile uğraşmayı, maddi zevkleri bırakıp okumak istediği bütün kitapları okumaya başlar. Piyano dersleri, İspanyolca dersleri ve hatta buzdan heykel yapma dersleri almaya başlar. Yani alışkanlıklarını ve rutinlerini değiştirir. Daha sonra ruhunu fark eder. Etrafındakilere yardım etmeye başlar.
Fakat bunu hiçbir çıkar gözetmeksizin karşılıksız yapar. Yaşlı ve evsiz bir adamın hayatını kurtarmak için her gün çok uğraşır ama başaramaz. Bu noktada doğum ve ölüm gibi ana konular dışında birçok şeyin kendi seçimlerimiz olduğunu anlar. Önceleri tüm maddi zevklerden bir süre sonra sıkılmasına rağmen bunlardan hiç sıkılmaz. Kendi kendini geliştirmekten çok mutlu olur. Ve Rita’yı etkilemek ve onun sevgisini kazanmak için hiçbir şey yapmadığı an Rita ondan hoşlanmaya başlar.
“Çünkü artık kahramanımız birilerini etkilemek için değil, kendi istediği için insanlara sevgi vermeye ve yardım etmeye başlamıştır”
Aslında bakınca Phil kendisini gerçekten sevdiği zaman başkalarını sevmeye başlamıştır. İşte o zaman bir mucize gerçekleşir ve sürekli tekrar eden bugün, dün yerine, yarın olur mutlu bir şekilde.
Tabi ki filmi seyredenlerin bir kısmı benim bu anlattıklarım yerine sadece tekrarlanan komik sahneler görebilirler. Bunlar benim özde gördüklerim ve bakış açım.
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…