Yukarıdaki başlığı kendi varlığımı sorgulamaya basladığım dönemlerde okumuş olduğum “Tanrılar Okulu” kitabından aldım. Çünkü dünya çapında ve Türkiye’de uzun süre çok satanlar listesinde olan “Tanrılar Okulu” yazarı Prof. Stefano D’Anna bu hafta hayatını kaybetti.
Bu kitap sorunun hep dışarıda olduğuna inanan ve kendine dönüp bakmayı düşünemeyenlere güzel bir kaynak. Okuduğum kitapları ve seyrettiğim filmleri aklıma ve inancıma en uygun şekilde sentezlediğimi size daha önceki yazımda anlatmıştım. Yani bazen inançlarınıza uygun olmayan ya da kolayca kabul edemeyeceğiniz ifadeler kullanılabiliyor kitaplarda. Ben bunlara körü körüne inanmak yerine kendi inanç yapıma göre şekillendirmeyi daha doğru buluyorum. Siz sevgili okuyucularımada bunu hep tavsiye ediyorum. Kitabı bu yöntem ile okurken bazı noktalarda kafamda soru işaretleri oluştuğunu çok iyi hatırlıyorum. Bu nedenle bu hafta sayfamda kitap yorumuna yer vermeye karar verdim. Kişisel gelişime odaklı “Tanrılar Okulu” kitabından bazı alıntılar yaparak sonunda kendi sentezimi ekleyeceğim. Yorumlamak artık sizlere kalmış.
Bu kısa girişten sonra biz yine gelelim benim yolculuğumda kaldığımız yere. İçsel yolculuğum sırasında en çok neyi düşünürsek, odaklanırsak onu çekeriz yasasını anlamıştım. Ama birçok hayalime ulaşmakta halen zorluk çekiyordum. Madem her şey olumlu düşünce, ben de hayatın tüm alanlarında bolluğu, bereketi, güzellikleri kendime çekmek istiyordum. Fakat şunu da gördüm ki düşüncelerimi oluruna bırakınca otomatik olarak negatif düşünceler hemen baskın çıkmaya başlıyordu. Aslında bu yasayı insanlık ezelden beri biliyordu ama ben yeni keşfetmiştim. Yani düşüncelerimiz yeni bir hayatı yaratmada çok önemli idi.
“Siz dikenlik mi yaratıyorsunuz yoksa gül bahcesi mi? Aslında dış dünyamız iç dünyamızın bir yansıması”.
Basit ama anlamlı bir hikayeye gelin şöyle bir bakalım. Bir haftanın yorgunluğundan sonra baba Pazar sabahı eline gazetesini almış ve akşama kadar oturup dinlenecek olmanın keyfini çıkartmaya başlamış. Ama baba bunları düşünürken oğlu yanına gelerek kendisini parka götürmek için geçen hafta söz verdiğini hatırlatmış. Baba ise hiç dışarıya çıkmak istemediği için bir bahane bulup evde dinleneyim diye düşünmüş. Birden gazetenin promosyon olarak verdiği dünya haritası gözüne ilişmiş. Bu haritayı hemen elleriyle parçalara ayırmış ve oğluna uzatmış;
“Bu haritayı birleştirebilirsen hemen gidelim parka” demiş. Ardından da içinden derin bir oh çekmiş;
“Dünyanın en iyi coğrafya profesörlerinden birisi bile bu dünya haritasını toplayamaz. Bunu iyi akıl ettim” diyerek sevinmiş. Aradan on dakika geçmeden çocuk koşarak babasının yanına gelmiş. “Baba haritayı düzelttim, hadi parka gidebiliriz artık ” demiş. Adam tabi ki inanmamış ve görmek istemiş. Görünce şaşırarak nasıl yaptığını sormuş. Çocuk demiş ki;
“Bana verdiğin haritanın arkasında insan resmi vardı…
“İnsani düzeltince dünya kendiliğinden düzeldi”.
Gelecek haftaya kadar hepimize kolay gelsin..Canı gönülden sevgilerimle..
- Kendiniz Olma Alışkanlığı…
- Hayata Dair…
- Zihin, Duygu ve Beden Bağlantısı…
- 25. Kare Tekniği ve Subliminal Mesaj Nedir?
- Hayata Dair…
- Kadının Bilgeliği…
- Para Koçluğu Nedir?
- Geçmişim, İzin Ver De Gelişeyim…
- Yürek Isıtan Görüntüler Lazım…
- Motive Eden Film Önerilerim…