
Kognitif Davranışsal terapiye göre bizleri ruhsal açıdan zorlayan ve bazı rahatsızlıklara neden olan etkenler olayları “yorumlayış tarzımızda” yatmaktadır. Yani sorun olayın kendisinde değil, o olayı yorumlarken(anlamlandırırken) yaptığımız düşünsel hatalardadır. Bu tip düşünsel hatalar tüm insanlarda görülmektedir. Ancak, depresyondaki veya diğer ruhsal sıkıntı içindeki kimseler bu hataları çok sık ve yaygın olarak yapmakta ve onları değiştirmek ellerinde değilmiş gibi algılamaktadırlar. Aşağıda bu tip düşünsel hatalara örnekler verilmiştir.Seçici Algılama: Bir durumun seçici olarak belli bir ayrıntısının algılanması, diğer önemli özelliklerin ise göz ardı edilmesidir. Geri plandaki olumsuz anlamlandırma nedeni ile olayların genellikle olumsuz detayları algılanmakta, olumlu detaylar gözden kaçmaktadır. Örnek: “Bugün her şey ters gitti. İyi giden hiç bir şey olmadı.”
Akıl Okuma: Karşımızdaki kişinin veya kişilerin zihninden geçenleri tahmin etmeye dayanan bir düşünce hatasıdır. Eylemlerimiz ve duygularımızı tahmin ettiğimiz bu düşüncelere göre şekillendiririz. Örnek: “Benim basit bir insan olduğumu düşünüyor.”
Abartma: Yaşanan olumsuz olaylardan kendisi, çevre ve gelecek ile ilgili abartılı sonuçlar çıkarmaktır. Ufak sorunlar bile tüm geleceğin kötü geçeceğine işaret olarak algılanmaktadır. Örnek: “Bu işi başaramadım ve başarısız bir yönetici olduğumu düşünüp beni işten atacaklar.”
Küşümseme: Olumlu olayları küçümseme. Kişinin başarıları şans eseri meydana gelmiştir. Kendisinin herhangi bir etkisi olmamıştır. İnsanlar ona acıdıkları için onunla beraberdirler. Örnek: “Sevdiklerim bana acıdıkları için benimle beraberler.”
Aşırı Genelleme: Bir tek olaydan genel kurallar çıkartmadır. Genellikle bu tür düşünceler ve ifadeler içinde sık sık “her şey, hiç bir şey, her zaman, hiç bir zaman, asla, hep gibi tanımlamalar geçer. Örnek: “Kimse bana saygı duymuyor.”Bireyselleştirme: Çevrede olan olaylar veya kişilerle ilgili kişisel karşılaştırmalar yapılır veya kişisel bağlantılar kurulur. Örnek: “Beni görmeden geçti. Her halde onu kızdıracak bir şey yaptım.”Hep ya da Hiç Tarzı Düşünme: Olaylar, siyah- beyaz, iyikötü gibi iki uçta algılanır.Örnek: “Bir işi mükemmel yapamayacaksam hiç başlamam daha iyi.” Kişi kendisini çevresindekilerin acılarından veya mutluluğundan sorumlu olduğunu hisseder. Örnek: “Kardeşimin başına gelenlerden ben sorumluyum.”
Keyfi Çıkarsama: Kanıt olmadan ya da aksi kanıt olduğu halde bazı sonuçlara ulaşma. Örnek: “Yetiştiremeyeceğimi bildiği halde beni zorlamak için böyle yapıyor.”
Etiketleme: Kişinin kendisini veya karşısındaki kişiyi bir davranışına dayanarak tutumu hakkında bir genelleme yapmak. Örnek: “Bana maaşımı geç ödedi. Cimri ve hep kendini düşünen bir insan.”
Duygusal Karar Verme: Kişinin olay veya insanlar hakkında hissettiklerinin doğru olacağına inancından doğan düşüncelerdir. Örnek:”Bir insanı ilk görüşte onun iyi ya da kötü olup olmadığını hissedebilirim.”
- Kendi Romanımızın Baş ‘Kahramanı’ Olmak
- Romanımızın baş ‘Kahramanı’ olmak
- Özgür Birey Özgür Toplum
- Vicdan, Politika ve Empati
- Kendine Zarar Verme
- Konuşarak Sorunlarımı Çözebilir miyim?
- Psikolojik terapilerden neden korkuyoruz?
- Mahallenizdeki Terapist – IAPT
- Yanlış kişiyle evlenmek
- Facebook Paylaşım Savaşları!