
Hayatımızın en değerli ve anlamlı parçalarından biri olan insan ilişkileri, sevgi, saygı, şefkat ve anlayış gibi birçok duygu üzerine inşa edilir. Fakat bu temelleri sağlamlaştıran ve kalıcı kılan üç unsur vardır: sadakat, güven ve vefa. Bu üç unsur, tıpkı bir nehrin üzerinden karşıya geçmek gibi, birbirimize olan bağlılığımızı simgeler.
Nehrin Öte Yanı
Bir zamanlar, bir nehrin kıyısında yaşayan kurbağa ve akrep birbirleri ile çok iyi dostmuş. Kurbağa, neşeli ve yardımsever bir karaktere sahipken, akrep daha gizemli ve içine kapanıkmış. Bir gün, akrep nehrin öbür tarafına geçmek zorunda kalmış. Fakat akrep yüzemediği için kurbağadan kendisine yardım etmesini ve onu nehrin karşısına geçirmesini istemiş.
Kurbağa tereddüt etse de akrebin kendisini sokmayacağına dair söz vermesi için kendisine sormuş ve bunun üzerine akrep: “Sana neden zarar vereyim ki? Öyle bir şey yaparsam ikimiz de boğuluruz zaten” demiş. Kurbağa bu sözün üzerine akrebi sırtına almış ve nehrin karşı kıyısına doğru yüzmeye başlamış.
Yolculuk sırasında akrep verdiği sözün aksine kurbağayı sokmuş. Kurbağa acıyla kıvranırken akrebe sormuş: “Neden beni soktun? Hani söz vermiştin! Şimdi ikimiz de boğulacağız!” Akrep ise pişmanlık duymadan şu cevabı vermiş: “Ne yapayım ben bir akrebim, huyum bu.”
Bu hikâyeyi her dinlediğimde ve anımsadığımda sürekli kullandığım bir söz olan “Herkes karakterinin gereğini sergiler” sözünü söylemeden edemiyorum. Evet diyorum huyu bu…
Bu trajik hikâye, sadakat, güven ve vefa gibi kavramların ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Kurbağa, akrebe güvenerek onu sırtına almış ve nehrin öbür tarafına geçmesine yardımcı olmuş. Fakat akrep, kurbağanın güvenini suistimal ederek onu sokmuş ve bu da ikisinin de ölümüne yol açmış.
Akrep ve kurbağa hikayesi bize, güvenin her zaman karşılıklı olmadığını ve bazı karakterlerin ne kadar uğraşırsak uğraşalım, asla değişmeyeceğini gösteriyor. Tıpkı akrep gibi, bazı insanlar bencil ve çıkarcıdır ve ne kadar güvensek de eninde sonunda bizi incitebilirler. Çünkü huyları budur ve günün sonunda herkes karakterinin gereğini sergiliyor!
Bu nedenle, sadakat ve güven konusunda seçici olmamız ve kimlere güveneceğimizi dikkatlice seçmemiz önemlidir. Herkesin karakterinin gereğini yapacağını ve sözlerine her zaman sadık kalmayacağını unutmamalıyız.
Ancak bu, asla güvenmememiz gerektiği anlamına gelmez. Dünyada hala dürüst, sadık ve güvenilir insanlar olduğunu da unutmamalıyız. Bu insanları bulduğumuzda, onları takdir etmeli ve onlarla olan ilişkilerimizi beslemeliyiz. Ne mutlu o sadık kalabilen insanlara…
Sadakat ve güven, her ilişkinin temel taşıdır. Bu değerlere sahip olduğumuzda, daha güçlü, daha anlamlı ve daha kalıcı ilişkiler kurabiliriz. Unutmayalım, nehirden karşıya geçen her akrep, kurbağayı sokacak kadar hain olmayabilir. Önemli olan, kimlere güveneceğimizi ve kimlerden uzak duracağımızı bilmektir.
Vefa Duygusunun Önemi:
Akrep ve kurbağa hikayesi bize vefa duygusunun da ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kurbağa, akrebe güvenerek ona yardım etmiş ve hayatını riske atmış. Fakat akrep, kurbağanın vefasını takdir etmemiş ve onu ihanete uğratmış.
Vefa duygusu, minnettarlık ve saygı duygusunu ifade eder. Geçmişte yapılan iyilikleri ve fedakarlıkları unutmamak, zor zamanlarda destek olanlara vefa göstermek ve bizi sevenlere karşı sevgi ve saygımızı göstermek vefa duygusunun göstergeleridir. Vefa duygusu, ilişkilerimizi şüphesiz ki daha güçlü ve anlamlı hale getirir.
Sonuç Olarak:
Sadakat, güven ve vefa, hayatımızda çok önemli kavramlardır. Bu değerlere sahip olduğumuzda, daha mutlu, daha anlamlı ve daha kalıcı ilişkiler kurabilir ve hayatımızda daha fazla huzur ve mutluluk bulabiliriz. Unutmayalım ki, insan ilişkileri emek ve özen ister. Bu değerleri ilişkilerimizde ne kadar çok beslersek, o kadar güçlü ve anlamlı ilişkiler kurarız.
Peki, ne zaman ve kime güvenmeliyiz?
- Geçmişte verdiği sözleri tutan ve eylemleriyle sözlerini ispatlayan kişilere güvenebiliriz.
- Zor zamanlarda yanımızda duran ve bize destek olan kişilere güvenebiliriz.
- Dürüst ve açık sözlü olan kişilere güvenebiliriz.
- Saygılı ve anlayışlı olan kişilere güvenebiliriz.
- Kendi çıkarlarından önce bizim iyiliğimizi düşünen kişilere güvenebiliriz.
Sadakat, güven ve vefa, sadece romantik ilişkilerde değil, arkadaşlıklar, aile ilişkileri ve iş ilişkileri gibi diğer ilişkilerde de önemlidir. Bu değerleri ilişkilerimizde besleyerek, daha mutlu, daha anlamlı ve daha kalıcı bağlantılar kurabiliriz.
Berna UYTUN ÖNK
- İçsel arınma ve zihinsel özgürlük
- Turnam ile yeniden kanatlanmak
- Zihnini sakinleştir ve hayatını dengele
- Adaletin iki yüzü
- Öz şefkatin derinliklerine yolculuk
- Uzun İnce Bir Yoldayım
- Haziran
- Kilometrelerce uzakta bir kalbin yalnızlığı: gurbet mektupları
- Etkinliklere Dolu Mayıs Ayı
- ‘Düşlerin Başlığı Yoktur’